İçme suyunda siyanür iddiası

Kütahya'daki Eti Gümüş A.Ş. Tesisleri'nin atık barajında meydana gelen çökmenin ardından yaşanan çevre felakati, Köprüören Köyü'nü tehdit etmeye başladı. Köyün içme suyundan alınan numunede kabul edilebilir seviyenin üzerinde siyanür bulunduğu açıklandı.

İçme suyunda siyanür iddiası

Kütahya'da Eti Gümüş A.Ş. Tesisleri'nin atık bentlerinde meydana gelen çökmenin ardından bölgede  yaşanan çevre felaketinin boyutları giderek büyüyor.

Greenpeace ve Çevre Mühendisleri Odası, bentlerdeki siyanürlü atığın yeraltı kaynaklarına ulaştığını ve içme suyunu kirletmeye başladığını öne sürdü.

Köprüören Köyü’nün içme suyu kaynağından 0,071 ppm seviyesinde siyanür çıktığı öne sürüldü. Uzmanlara göre bu seviye, kabul edilen 0,050 ppm'lik seviyenin yüzde 40 üzerinde.

Sivil toplum örgütleri köy halkına içme suyunu kullanmama çağrısı yaptı.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada ''Kazanın 10'uncu gününde siyanür miktarının yer altı suyunda belireceği ve ilerleyen her günde de yer altı suyundaki siyanür miktarının artacağı öngörülmektedir. Türk gıda kodeksine göre bölgedeki yer altı  suyu içilemez durumdadır. Konu ile ilgili bölge halkı muhtarlıklar aracılığı ile uyarılmıştır.'' dendi.

Kütahya Valiliğinin bölgeye bir an evvel içme ve kullanma suyu göndermesi gerektiği öne sürülen açıklamada, Valiliğin, bölgede yaptırdığı analizlerin sonuçlarını kamuoyu ile paylaşması gerektiği ifade edildi.

Kütahya Vali Yardımcısı Cengiz Horozoğlu ise TMMOB Çevre Mühendisleri Odasının, gümüş üretilip işlenen tesisten çevredeki bir köyün içme suyuna siyanür karıştığı iddiasına ilişkin, ''Bırakın Köprüören'i, atık barajına daha yakın köylerde dahi sular temiz olduğuna göre, böyle bir  tehlikenin bulunmadığını açık ve seçik söyleyebilirim'' dedi.
         


Greenpeace, siyanür zehirlenmesinin anlaşılması ve yapılması gerekenler konusunda ise şu bilgiyi veriyor:

Siyanür vücuda hangi yollarla girer?
- Ağız yolu ile
- Solunum yolu ile
- Ciltten emilim yolu ile
- Solunum yolu ile; Emilim çok hızlı oldu undan en tehlikelisi budur.
Belirtiler nelerdir?
- Siyanürün tipine ve alım yoluna göre belirtilerin şiddeti değişir. Hidrojen siyanür buharları en hızlı etki eden biçimdir ve belirtiler saniyeler içinde, ölüm ise dakikalar içinde olur.
- Siyanür tuzlarının ağız yoluyla alınmasında yavaş emilmeleri nedeniyle zehirlenme nispeten yava meydana geldi inden tedavi ile kişinin kurtarılması olanaklıdır.
- Kıpkırmızı bir yüz tipik bir bulgudur. Kuvvetsizlik, başağrısı, baş dönmesi, bulantı,
kusma görülebilir. Bulantı ve kusma gibi birçok sebepten kaynaklanabilecek belirtiler görülebilir.
- Siyanür zehirlenmesinde görülen klasik acıbadem kokusunu herkes hissedemez. Toplumun %80'i genetik olarak bu kokuyu algılayamamaktadır.

İlk yardım ve tedavi
- Zaman çok önemlidir. Hızlı bir ilk yardımdan sonra hasta yine hızlıca en yakın sağlık kurumuna yetiştirilmelidir. İlk temastan sonra kişi hemen ortamdan uzaklaştırılmalı, bulaşma olasılığı nedeniyle elbiseleri çıkartılıp, cilt sabunlu su ile yıkanmalıdır. Gözler en az 15-20 dk suyla yıkanmalıdır. Eğer varsa oksijen verilmeye başlanmalıdır.


Siyanürün zehirliliği ve zararlarıyla ilgili halen çok fazla şey biilinmemekte. Altın madenciliğinde kullanılan serbest siyanür en zehirli çeşididir. Meta-siyanür bileşimleri ve parçalanmış ürünleri (siyanat ve tiosiyanat gibi), serbest siyanürden daha az zararlı olduğu halde, doğada varolmaya devam edebilir.

Bu parçalanmış ürünler, serbest siyanürün anında etkisine ek olarak uzun süreli etkilere yol açabilir (Moran, 2004).

Madencilikte, siyanür genelde parçalanmış cevherden altını çözündürmek için kullanılır. Altın daha sonra kömürün üstüne tutundurulur ve fazla siyanür geri dönüştürülmek için havuzlarda muhafaza edilir. Havuzlarda kırılmalar olduğunda problemler oluşur ve bir miktar siyanür su kanallarına karışır. Çoğunlukla,bu gibi kazalarda salınan atıklar ve siyanür birçok çevresel etkiye sebep olur.

Siyanür içeren maden kazaları feci ekilde yıkıcı ekolojik etkilere yol açar. Genel olarak siyanür girdiği akıntılardaki belirli bir uzaklık içindeki tüm hayatı öldürür. 2000'lerin başında Romanya daki Baia madeninde meydana gelen siyanür sızıntısı sonucu büyük miktarda siyanür nehirlere karıştı. Doğu Avrupa daki birçok ülkeden geçerek Karadeniz'e dökülen Tuna nehrinde büyük bir ekolojik felaket meydana geldi. 1200 ton balık öldü, dolayısıyla balıklardan beslenen ve ulusal parkta yaşayan birçok kuş türünün hayatı tehlikeye girdi (UNEP OCHA 2000a, b).

Macaristan'da be kilometreyi bulan bir ölü balık sırası oluştu ve nüfusun dörtte biri içme suyundan mahrum kaldı (Cunningham, 2005).

Çoğunlukla, barajlardaki atık havuzlarının çökmesiyle ortaya çıkan tek kirletici madde siyanür olmaz. Su içeren siyanür ile birlikte, sızıntılar genellikle kütlesel atık maddeleri de içerir. Bu madde genelde kurşun, bakır, kadmiyum gibi ağır metalleri çok fazla miktarda içeren çamur birikintileridir. Örneğin Romanya daki Baia madeninde maden atıkları siyanürle beraber salınmıştı. Madendeki ikinci sızıntı 40 km uzunlu unda siyah parlak bir atık bulamacının nehrin akıntısıyla hareket etmesine sebep olmuştu (UNEP/OCHA 2000b). Bunlar doğada uzun süre kalabildiğinden ekosistemlerde uzun sürelietkilere yol açabilir (Macklin et al. 2003).

Sayfa Yükleniyor...