İmralı faktörü devreye girmezse...

Güneydoğu'da ucu açık bir takvim var, BDP sivil itaatsizlik eylemlerinin bitirilmesi için pası AK Parti'ye attı. İmralı faktörü devreye girmezse olayların dozu 12 Haziran'dan sonra düşecek. NTV Diyarbakır Temsilcisi Nizamettin Kaplan yazdı.

İmralı faktörü devreye girmezse...

Sivil itaatsizlik, kaynağını Gandhi'den alıyor: "Sivil itaatsizlik bir sorgulamadır. Ülke anayasasına aykırı bulduğu bir yasayı kamuya açık, şiddetsiz ve vicdani olarak ya da bir hükümet politikasını veya kararını engellemek isteyen bir kişi sivil itaatsizlik etmiş olmaktadır.

Sivil itaatsizlik, yanlışlıkları parça parça açığa çıkartır, kitlelere gösterir, teşhir eder ve düzeltmeyi esas alır. Uzun vadede amaçladığı niteliğe ulaşır...

Eylem kamuoyu tarafından algılanabilir olmalıdır. Eylemin seyri ve sonuçları, eylemcilerin başta öngördüğü şekilde olmalıdır. Aksi ise eyleme ve eylemcilere duyulan inancı sarsar.'

Sivil itaatsizlikle ilgili ortak tanım aşağı yukarı böyle. Hint milli hareketinin en önemli lideri Mahatma Gandhi, sivil itaatsizlik eylemlerini başlatan isimlerden biri olarak hafızalarda yer alır. Gandhi, bu tarz eylemleri yaparken uyulması gereken bazı kurallar da getirmişti. İşte onlardan bir kaç tanesi:

Bütün bunları neden yazdık? Bir kaç hatırlatma daha yapalım: Abdullah Öcalan bir avukat görüşmesinde 'Örneğin Diyarbakır'da halk, Mısır'daki gibi günlerce sokaklardan ayrılmazsa, taleplerini dile getirirse, işte o zaman barış gelir, bakın bakalım o zaman AKP kalır mı kalmaz mı?' demişti.

Bu açıklamadan sonra bir çok kente çadırlar kuruldu. Ardından da yaşayacağımız sürecin ilk startı verildi. Selahattin Demirtaş 'Hiçbir çatışmaya meydan vermeden halk gücüyle meydanlarda olacağız. 4 talebimiz hakkında hükümetin kesin dille açıklama yapmasını isteyeceğiz' şeklinde konuya açıklık getirdi.

Ahmet Türk de 'Sivil ve demokratik eylemleri başlatıyoruz. Eylemlerimiz tamamen demokratik bir eylemdir. Bu konuda çok hassasız. Bizi panzerler ezse bile karşılık vermeyeceğiz' dedi.

HÜKÜMETTEN İSTENEN 4 MADDE
BDP misyonunun yaptığı bu sivil itaatsizlik eylemlerinde hükümetten istenen dört talep şunlardı: Anadilde eğitim, siyasi tutukluların serbest bırakılması, Askeri ve siyasi operasyonlara son verilmesi, yüzde 10'luk seçim barajının kaldırılması.

BDP, 'sivil itaatsizlik' adını verdiği ilk eylemlerini 24 Mart tarihinde Diyarbakır ve Batman'da gerçekleştirdi. Daha sonra eylemler, doğudan batıya yayıldı. Peki bu eylemler daha ne kadar sürecek?

Önümüzde ucu açık bir takvim var. Barış ve Demokrasi Partisi, eylemlerin tamamlanması konusunda bir tarih vermedi, 'Talepler yerine getirilinceye kadar' diyerek de pası AK Parti'ye attı.

Anlaşılan o ki, seçimlere kadar hükümet bu talepler konusunda bir adım atmayacak. BDP de hem seçim atmosferini sıcak tutmak hem de kararlılığını göstermek için eylemlerine devam edecek ve aslında ediyor da.

12 HAZİRAN'DAN SONRA AZALIR AMA...
Tahminler, eylemlerin 12 Haziran'dan sonra bitmese de azalacağı yönünde. Çünkü, hükümetin gündeminde de seçim sonrasında yeni bir anayasa düşüncesi var. BDP'liler en azından bu yeni anayasa çalışmaları sürecinde eylemlerin dozajını düşüreceklerdir. Ancak, bütün bu tahminler yürütülürken İmralı faktörünü de unutmamak gerekir. Öcalan'ın devlet yetkilileri ile sürdürdüğünü açıkladığı görüşmelerin gidişatı ve onun bakış açısı da BDP'nin tavrı konusunda etkili olacaktır.

Peki, sivil itaatsizlik eylemlerinin şehirlere yansıması nasıl olur? Eylemlerin yapıldığı belirli bölgelerde, hayatın gündelik yaşamına devam eden insanlar açısından iyi gitmediğini söyleyebiliriz. Ancak, tüm kenti etkilediğini söylemek de abartılı olur.

Peki, bu eylemler yapılırken Gandhi tarzı kurallara uyuluyor mu? Batman ve Silopi'deki örnekleri saymazsak, seçilmişler bu kurallara şimdilik uyuyor. Ancak, aynı şeyi 'genç itaatsizler' için söyleyemeyiz. Bölgenin eylem alanı olan her yerinde, mutlaka tazyikli su, gaz bombaları, taş ve havayi fişekler de oluyor.

Daha en az iki ay bölge hareketliliğini koruyacak gibi gözüküyor. BDP eylemlerine devam edecek, polis de önlemlerini alacak. Zaman zaman kavga-gürültü de olacak.

SİVİL CUMA NAMAZI KILINDI
Eylemler, her geçen gün farklılaşabilir de! Eğitim ve öğretim yılının başında okulları boykot kararı alan BDP, bu kez de Selahattin Demirtaş'ın kızı için yaptığı 'Andımızdan muaf  tutulsun!' talebi önümüzdeki günlerde tüm BDP'lilerin talebi olabilir. Mesela bu yazı yazılırken Diyarbakır'da  topluca 'sivil cuma namazı' kılınması ve ardından da yürüyüşü var(dı).

Bakalım bölgeyi önümüzdeki süreçte ne tarz olaylar ve eylemler bekliyor? Onu da yaşananlar ve zaman gösterecek."

Sayfa Yükleniyor...