İnce: Ahlaksız, şerefsiz ve alçakça bir saldırı

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Oda TV baskınından sonra kendisi hakkında bazı gazetelere sızdırılan telefon dinleme kayıtlarına sert tepki gösterdi. İnce, CHP'ye karşı, hayasız, ahlaksız, şerefsiz ve alçakça bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını'' öne sürdü.

İnce: Ahlaksız, şerefsiz ve alçakça bir saldırı

Oda TV'nin sahibi gazeteci Soner Yalçın'la, bir muhabir arasında geçen telefon görüşmesinin dökümü bugün bir gazetede yayınlandı.

Habere göre, muhabir, Soner Yalçın'a, "Muharrem İnce gece içkili şekilde kapıma dayanıyor. Genel başkanı Kılıçdaroğlu ile ilgili çok gizli bilgileri vermeye kalkıyor... En güvendikleri adam kuyularını kazıyor" diyor.

Gazeteye yansıyan iddiayla ilgili basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, hem haberi yazan muhabir, hem gazete hem de haberi sızdırdığını savunduğu savcıya dava açacağını söyledi.

İnce, TBMM'de düzenlediği basın toplantısına, İsmet İnönü'nün ''Bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş yoktur'' sözüyle başladı. İnce, facebook ve internet dünyasının kendisini ''cesur yürek'' diye tanımladığını, konuşmaya devam edeceğini belirtti.

Muharrem İnce, '''nin içinde bulunduğu kaos ortamında, ülkenin tek umudu ve direnç noktası CHP'ye karşı, hayasız, ahlaksız, şerefsiz ve alçakça bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını'' öne sürdü. Bunların ne ilk ne de son olacağını, bundan sonrasının da geleceğini ifade eden İnce, bir kale gibi dik durmaya devam edeceklerini söyledi.

''Böl, parçala, yönet, birbirine düşür, yok et senaryolarının senarist ve uygulayıcılarının, seçime yaklaşıldığı bu dönemde CHP'yi, kendi hayasız ve ahlaksızca kurdukları tuzağa düşürebileceklerine inandıklarını'' belirten İnce, şöyle devam etti:

''Bugün bir gazetede yer alan, güya şahsımı hedef alan ancak asıl CHP'yi hedef alan bir haberle karşı karşıyayız. CHP, bu ucuz ve düzeysiz senaryoları tarihinde çok görmüş, defalarca yaşamıştır. Bu senaryoyu yazanları ve uygulayıcılarını hepimiz çok iyi biliriz. Kamuoyunun önünde, gazetede geçen haberde iddia sahibi, haber yapan, yorumlayan kim varsa yargı mercileri nezdinde iddialarını kanıtlamaya davet ediyorum. Bu ahlaksız iftiralarla ilgili açacağım davalarda, yargı önünde de bu iddialarını kanıtlama fırsatı vereceğim onlara. Bu ahlaksız proje, CHP içerisinde çatışma tuzağıdır. Bunların tamamı, yalan, iftira, tertiptir, söylenenler alçaklık, söyleyenler alçaktır. CHP, bu tuzaklara düşmeyecek kadar siyasal birikim sahibidir.

Zekeriya Öz'e sesleniyorum; sizin titrinizin önündeki C harfi, Cumhuriyet kelimesini ifade ediyorsa sizi Cumhuriyet'in savcısı gibi yürekli olmaya davet ediyorum. Ama o C, başka bir şeyi simgeliyorsa onu bilemem. Öz, meni muhakeme zırhından arınsın, onun titrinin önündeki C harfinin Cumhuriyet'i ifade etmediğini kanıtlamaya hazırım. Hiçbir dokunulmazlık zırhına sığınmaksızın, üretilen senaryoların yalan ve iftira tertiplerini, halen bağımsız olabileceğine inanmak istediğim yüce yargı önünde hesabını soracağım.''

'SAVCI SIZDIRIYOR'
İnce, bir bürokratın telefonunun dinlenmesi ve bürokratın bir iş adamına, ''Senin enerji işini hallederim, şu genel müdür tanıdığım'' demesi halinde, genel müdürün suçlu olup olmayacağını sordu.

İki kişi arasında telefon konuşması geçtiğini, olaya müdahil olmadığını, kendisinin konuşmadığını vurgulayan İnce, doğru ya da yanlış bir iddiada bulunulduğunu söyledi. İnce, ''Savcı bunu sızdırıyor. Ne demek istiyor burada? Diyor ki; AKP'nin derdi, CHP içerisinde sorun çıkarmak. Savcı da buna yardımcı oluyor. Böyle bir tezgah'' diye konuştu.

İnce, sabah haberi okuduğunda konuyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na aktardığını, Kılıçdaroğlu'nun da ''Canını sıkmana gerek yok, bunlar kafaya takılacak şeyler değildir. Moralini bozma, çalışmaya devam et'' dediğini iletti. İnce, Parti Meclisi toplantısı öncesinde ise yanına gittiği Kılıçdaroğlu'nun, ''Hala bununla mı meşgulsün? Yapacağın bir iş var, gazeteye, muhabirine, savcıya suç duyurusunda bulun, konuyu yargıya taşı. Ayrıntılarla ilgilenme'' dediğini aktardı.

Telefon görüşmesinde kendisine yönelik iddiaları Yalçın'a ileten gazeteciyi tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine İnce, muhabiri tanıdığını belirtti.

''Telefonlarının dinlendiğini bilerek mi bu telefon görüşmesini yaptı'' yönündeki soruyu İnce, ''Bana ne, onun telefonları dinlenir dinlenmez, onun telefonları beni ilgilendirmiyor'' diye yanıtladı.

İnce, haberi yayımlayan gazete, muhabir ile savcı hakkında dava açacağını bildirdi. Telefon konuşmasını yapan gazeteci hakkında ise dava açmayacağını belirten İnce, ''Ona niye dava açayım? Şimdilik düşünmüyorum ama avukatım daha iyi bilir. O bir başka kişiyle konuşmuş, alenen bir yerde söylemiyor. Orada iftira var, baştan sona yalan'' diye konuştu.

'SİYASETİ BIRAKIRIM'
Muharrem İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Benim elimde CHP Genel Başkanı ile ilgili belge varmış, o gazeteciye verecekmişim... Niye ona veriyorum? Neymiş o açıklasın. Acaba AKP'lilerle ilgili belge olmasın? Acemi bir milletvekili değilim. Hainlik, alçaklık benim kitabımda yoktur ama korku da yoktur. Zannetmesinler ki susacağım. Sloganım, tepeden tırnağa cesaret, her şey Türkiye'yi sevmekten ibaret. Çok daha cesur açıklamalarım yakında gelecek. Neymiş o belge, Genel Başkanım ile ilgili ne verecekmişim? Var mı böyle bir babayiğit, çıksın bir tanesi. Bütün siyaseti bırakırım, milletvekilliğinden şu anda istifa ederim; yok böyle bir şey. Genel Başkanım, örgütüm buna inanmadı, ben de zaten böyle bir şey yapmadığımı biliyorum. Bu bir projedir, bunu yeneceğiz.''

Konunun kendisi değil, CHP ve CHP içinde sorun yaratmak olduğunu ifade eden İnce, bu kişinin bugün kendisi, yarın başkası olabileceğini söyledi.

''Bu servisin söz konusu gazeteye yapılması bile manidardır. Dinci basına yapılsaydı inandırıcılığı daha az olurdu'' diyen İnce, bunun ahlaksızca olduğunu ifade etti.

'ÇOCUĞUNUN ÜZERİNE YEMİN ETSİN'
İnce, muhabirin, telefon konuşmasında söylediği iddia edilen ''Gece 10'da kapıma dayandı, alkollüydü'' yönündeki ifadelerin sorulması üzerine, ''O arkadaşımızın çocuğu var, çocuğunun üzerine yemin etsin böyle bir şey olduğuna dair, ben söylediklerinin tümünü kabul edeceğim. Eğer biraz vicdanı, ahlakı, anne sevgisi, insanlıktan bir nebze varsa, eğer oraya gittiysem, çocuğunun üzerine yemin ederse, oldu derse o zaman ayrıca konuşalım. Ama şimdi söylemek istemediğim... Ben ona bir belge vermek istedim ama Genel Başkanım ile ilgili değil, bir AKP yandaşıyla ilgili'' diye konuştu. ''Servisi savcının yaptığına nasıl eminsiniz'' sorusuna İnce, ''Kim yapabilir; ya savcı ya polis yaptı. Benim Odatv soruşturmasıyla ne alakam var, bunun neresindeyim; hiçbir yerinde yokum. Sadece mağduruyum. Odatv muhabiri ile sahibi arasındaki telefon konuşması dinleniyor, arada adım geçiyor, gazeteye servis yapılıyor, parti içinde hain konumuna sokuluyorum. Hangi Müslüman, ahlak, öğreti bunu yapıyor? Bunlar Müslüman ise ben değilim. Ben gerçek Müslüman olduğumu düşünüyorum'' karşılığını verdi.

İnce, adalete güvendiğini, yargı önünde hesaplaşacağını ve susmayacağını sözlerine ekledi.

Sayfa Yükleniyor...