İstanbul Film Festivali'nde 3 film yarışma dışı!

Devrim Arabaları, Güz Sancısı ve Sıcak adlı yapımların festivalin yarışma bölümüne alınmaması tepkilere yol açtı.

İstanbul Film Festivali'nde 3 film yarışma dışı!

İstanbul Film Festivali'nin başlamasına henüz 1 ay var ama festivalle ilgili tartışmalar başladı bile. Festivalin yarışma filmleri ve programı 10 Mart'ta açıklanacak. Devrim Arabaları, Güz Sancısı ve Sıcak adlı yapımların festivalin yarışma bölümüne alınmaması tepkilere yol açtı. Konuyla ilgili taraflar görüşlerini açıkladı:

Azize Tan:
FİLMLER AÇISINDAN FAYDALI
Film festivaline Türk filmleri için başvuru tarihimiz 9 Şubat’a kadar devam etti ve sonrasında seçici kurulumuz tüm filmleri teker teker seyretti. Danışma kurulumuzda zaten festival başladığından beri bulunan Atilla Dorsay, Esin Küçüktepepınar, Alin Taşçıyan ve festival yönetimi, yani bizler varız. Hep birlikte bütün filmleri seyredip değerlendiriyoruz. Değerlendirmeler de zaten sinemasal çerçevede oluyor. Başvuran Türk filmlerinin sayısı sevindirici bir şekilde arttığı için hepsine yarışma programında yer veremiyoruz. Biz de farklı bölümlerle bu filmlere mümkün olduğu kadar programda yer vermeye çalışıyoruz. Çünkü dünya festivallerinin temsilcileri, dağıtımcılar geliyor. Yabancı konukların en çok ilgi gösterdiği bölüm Türk sineması bölümü. Türk sinemasını keşfetmeye geldikleri bir festival burası. Son yıllarda özellikle sevindirici bir şekilde artan Türk filmlerinin sayısında artışa gittik. Farklı bölümler içersinde yer veriyoruz filmlere. Yarışma dışında yarışma dışı bölümümüz de yer alıyor. Bu festivalin resmi programıdır. Dünyadaki bütün festivallerde yarışma ve yarışma dışı olarak bölümler vardır. Biz de o yüzden bazı filmleri yarışmaya bazılarını yarışma dışına dahil etmeye karar veriyoruz. Bu kapsamda da “Güz Sancısı”, “Devrim Arabaları” ve “Sıcak” filmlerini de yarışma dışı olarak göstermeye karar verdik. Bunların belirli bir öneme sahip filmler olduğunu düşünüyoruz. Yabancı konuklarımızın da görmesi açısından ve filmler açısından da faydalı olacağını düşünüyoruz.

Tolga Örnek:
SADECE SAYGIYLA KARŞILAYABİLİRİM
Filmin seçilmemesi ile ilgili pek bir şey düşünmüyorum, saygı duyulması gereken bir karar. Festivale seçilseydi itirazımız olmayacaktı, o yüzden festivallerdeki kararlara filmcilerin saygı duymaktan başka pek bir şansı ya da olanağı yok gibi geliyor. Ben de o kararı takdirle karşılıyorum. Biz filmin ulusal bölüm dışında başka bir yerde gösterileceğini planlamamıştık ve gösterilme olasılığı olduğu bize söylenmemişti. Bizim İstanbul Film Festivali’ne başvurmamızın temel nedenleren bir tanesi filmimizin tekrar 1 Mayıs’ta vizyona girecek olması. Orda olası bir ödülü olursa filmin profili yükselir diye düşündük.  Ama şimdi film tekrar 1 Mayıs’ta gösterime girecekken dağıtımcımız onun 2 hafta öncesinde festivalde başka bir başlık altında gösterilmesinin iyi olacağını düşünmüyor. O yüzden filmi orda göstermeyeceğiz çünkü zaten kendisi gösterime giriyor. Ama bu kesinlikle bir tepki olarak değil. Film gösterim startejisiyle ilgili bir durum.

Abdullah Oğuz:
EGOLARINI MI TATMİN EDİYORLAR?
Sıcak filminin basın gösteriminde film bitti. Hülya Uçansu geldi yanıma ve dedi ki, “Ellerine sağlık, güzel çalışma olmuş... Mutlaka İstanbul Film Festivali’ne sokmalısın...” Ben de şunu söyledim: “Zannetmiyorum. Festival defterini ‘Mutluluk’ filmiyle kapattım. Mutluluk hiçbir kategoride aday gösterilmedi. Yarışmaya alındı ve aday gösterilmedi."

Sonra kendi yapım koordinatörüm ikna etti, ‘Tamam’ dedik. Sonradan böyle bir mektup aldık. Bunun açıklaması yok; 'Biz sizi yarışmaya alamıyoruz.' Benim burdaki derdim şu: Neden beni bu kadar ikna etmeye çalıştı birileri ve ondan sonra niye böyle bir mektup geldi, ben gönüllü değilken?.. İnsanlar egolarını mı tatmin ediyorlar?

100 tane film vardır, 13 tane film seçmek gerekir, bunu çok saygıyla karşılıyorum, anlıyorum. Kriterleri neymiş, diye de sormam. Hiç buralarda değilim ben. Beni rencide eden işleyiştir. Çok fazla film başvurmuş olabilir, bu durumda 'Tamamız' dersiniz, bu bir anlayıştır. 'Biz aşağı yukarı seçimimizi yaptık,' derler anlaşırız. Mektupla refüze edilme durumuna gelmez olay. Bunu anlayamadım. Rencide etmeden yapmanın yolunu bulmalılar. İstanbul Film Festivali’nde artık oturmuş kriterler var. Burda söylemek istediğim, tamamen ben tarzı yanlış gördüm. Kriterlerine uymayabilir, hiç bilmiyorum ama bunları soracağım.

Sayfa Yükleniyor...