Japon sineması İstanbul'da

Japon Filmleri Festivali başlıyor. Günümüz Japon sinema dünyasını temsil eden yedi yapıt 15-17 Ocak tarihlerinde festivalde gösterilecek.

Japon sineması İstanbul'da

15 Ocak akşamı “Sevgili Doktor” filminin gösterimi ve açılış resepsiyonuyla başlayacak Japon Filmleri Festivali'nde günümüz Japon sinema dünyasını temsil eden yedi yapıt gösterilecek.

Aralarında Japonya’da gişe rekorları filmler bulunsa da yedi film eleştirmenler tarafından sanatsal anlamda çağa öncülük edecek filmler arasında sayılıyorlar.

2008 yılında 418 yeni filmin gösterime girdiği Japonya’da aynı yıl gösterime giren yabancı film sayısı 388. Yine yıllık toplam seyirci sayısı 160 Milyon civarında. Ortalama bilet ücretinin 10 dolar olduğu Japonya’da sinema sektörü oldukça büyük. Bunun bir nedeni de büyük televizyon şirketlerinin sinema yapımcısı olarak sektöre katkı vermeleri.

Japon sinema sanatçıları bu koşullar altında ifade imkanı ararken, eğlendiriciliğin ve öykücülüğün içine toplumsallığı, modernliği ve estetik ifadeyi yerleştirmeye çalışıyorlar. Çok tanınmış sinema sanatçılarının oynadıkları bu filmler, sinema sanatının yetkin örneklerini sunan bu filmlerde sevinci, öfkeyi, keder ve hazzı harmanlayarak, insana dair derin bir gözlemi ortaya koyuyorlar.

15 Ocak, 18.30:
Sevgili Doktor (Yön: Miva Nişikava)
Tıp Fakültesinden mezun olan Soma (Eita) dağların arasındaki küçük bir köye tayin olur. Soman bir yandan bu taşra köyündeki tedavi koşulları karşısında şaşkınlığa düşerken, öte yandan tüm köylülerce sevilen köydeki tek doktor İno’nun (Tsurube Şofukutei) çalışma tarzına hayranlık duymaya başlar. Ancak doktor İno birdenbire ortadan kaybolur. Olay beklenmedik bir yöne sürüklenir.

Japon sineması İstanbul'da - 1

16 Ocak, 13.30:
Yamazakura/ Yaban Kirazı Çiçekleri (Yön: Tetsuo Şinohara)
Edo döneminin sonları, kuzeydeki küçük Umisaka Beyliği. Noe (Lea Tanaka) tavsiyelere uyarak İsomura ailesine gelin gitmiştir. Ancak aile ortamına uyum sağlayamaz ve sıkıntılı günler geçirir. Bir gün teyzesinin mezarını ziyaretten dönerken, Yamazakura ağacının altında bir samuraya rastlar. Bu kişi daha önce Noe’yle evlenmek isteyen Yaiçiro Tedzuka’dır (Noriyuki Higaşiyama). Kuraklık yüzünden köylüler açlık çekmektedir. Yaiçiro bir karar verir. Bu kararla Noe’nin de kaderi değişecektir.

16 Ocak, 16.00:
Yarının Anıları (Yön: Yukihiko Tsutsumi)
Bir reklam şirketinde yönetici olan Masayuki Saeki (Ken Vatanabe) elindeki büyük proje ve kızının yaklaşan düğünü nedeniyle çok yoğun günler geçirmektedir. Ancak 50. yaş gününden hemen önce, nedeni belirsiz bir halsizlik ve yorgunluk şikayetiyle doktora gider. Erken Alzheimer teşhisi konur. Karısı Emiko (Kanako Higuçi) büyük bir özveriyle kocasını destekler ve hastalıkla birlikte başa çıkarlar.

16 Ocak, 19.00:
Etrafımızdakiler (Yön: Ryosuke Haşiguçi)
Şoke (Tae Kimura) her konuda düzenli olmak isterken, mahkeme ressamı kocası Kanao (Lily Franky) rahatına düşkün bir hayat yaşamaktadır. Film arkaplanda Japonya’da balon ekonomisinin çöktüğü 90’lı yılların başından itibaren şiddetli dönüşümlerin yaşandığı on yıllık süre zarfında meydana gelen toplumsal olayları betimlerken, her şeye rağmen asla ayrılmayan bir çiftin birlikteliğini özenli ve etkili bir biçimde anlatmaktadır.

17 Ocak, 13.30:
Nasıl Kendim Oldum (Yön: Cun İçikava)
Okulda da evde de çevresini üzmemek için iyi bir çocuk olmaya çalışan lise öğrencisi Curi (Riko Narumi) ilkokuldan sınıf arkadaşı fakat okul değiştirmiş olan Hinako’ya (Atsuko Maeda) sahte isimle kendi kurguladığı bir hikayeyi cep telefonuyla mesaj halinde parça parça gönderir. Hinako bu hikayeden etkilenir ve kahramanı taklit etmeye başlar. Herkesin beğendiği bir kız haline gelir. Curi bu durumdan hoşlanmaz. İdeallerini hikayeleştiren bu iki kızın hayatları gerçektir. Acı çekseler de kendilerine bir başka ümit yaratırlar.

17 Ocak, 16.00:
Dün Hiroşima’da, Bugün Hiroşima’da (Yön: Kiyoşi Sasabe)
Atom bombasından 13 yıl sonra Hiroşima. Ailesini felakette kaybetmiş Minami (Kumiko Aso) ruhen yaralıdır. Aynı yerde çalıştığı bir arkadaşı ona aşık olur, ancak Minami kısa süre sonra radyasyon yüzünden ölür. Aradan yarım yüzyıl geçer. Minami’nin erkek kardeşi Asahi (Masaaki Sakai) ailesinden habersiz Hiroşima’ya gider. Bu durumdan endişelenen kızı Nanami (Lena Tanaka) Asahi’nin peşine düşer. Yolculuk ailenin geçmişine ve kişinin kendi köklerinedir.

17 Ocak, 19.00:
Zirve. Nirengi Taşı Kayıtları (Yön: Daisaku Kimura)
1907 yılında, Japonya haritasında boş kalan son alanı doldurmak üzere, henüz kimsenin ayak basmadığı Tsurugidake zirvesine doğru yola çıkılmıştır. Japonya Kara Ordusu Topografik Etüd Dairesi’nden Yoşitaro Şibasaki (Tadanobu Asano) öncülüğündeki yedi kişilik keşif kolu, sarplığı ve ulaşılmazlığından ötürü “iğneli dağ” denen Tsurugidake’ye tırmanmaya çalışır. Ancak taş yığınlarıyla örtülü bayırlar, çığ ve tipi gibi olağanüstü zorluklar onları engellemektedir. Acaba bu zorlu görev yerine gelebilecek midir?

Cinebonus Maçka G-Mall sinemasında üç gün boyunca sürecek festivalde film gösterimleri için hiçbir ücret alınmayacak.

Sayfa Yükleniyor...