Kadın ve çocuğa yönelik suçların cezası arttı

Yeni yargı paketinde kadına ve çocuğa yönelik suçların cezası artırılıyor.

Kadın ve çocuğa yönelik suçların cezası arttı

Kamuoyunda yargı paketi olarak bilinen şiddet ve istismarda cezaların ağırlaştırılmasını öngören tasarı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Tasarı, çocuk ve kadına yönelik şiddet ile istismara ağır cezalar getiriyor.

Uzun süredir beklenen 72 maddelik yasa tasarısının detaylarını Adalet Bakanı Bekir Bozdağ açıkladı.

Tasarıya göre, çocuk cinayetleri müebbet hapisle cezalandırılacak.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar 30 yerine 39 yıl, müebbet cezası alanlar 24 yıl yerine 33 yıl cezaevinde kalacak.

Çocuğa karşı işlenen cinsel saldırı suçlarında 20 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Kadına sarkıntılık suçunda 2 yıldan 7 yıla, çocuğa sarkıntılık suçunda ise 4 yıldan 8 yıla kadar hapis istenecek.

Cezanın ağırlaştırılması için mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulduğunun tespitine gerek olmayacak.

Cinsel saldırı suçundan hapis cezası alanların şartlı salıverilmesi zorlaştırılacak. Fail bir daha çocuklarla ilgili bir işte çalışamayacak..

Ensest ilişki cezasının alt sınırı 6 aydan 6 yıla, üst sınırı da 2 yıldan 15 yıla çıkarılacak.

Yasa ile cinsel suçlardan hapis cezasına mahkum olanlara tıbbi müdahale de geliyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, tıbbi müdahalenin "hadım" cezası anlamına gelmediğini söyledi.

Bozdağ, "Cinsel saldırıda bulunan kişilerde hastalık varsa bunun tedavisi yoluna gidilecek" dedi.

Konuta girilerek yapılan hırsızlığa 10 yıla kadar ceza verilebilecek.

Hırsızlık suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme ve paraya çevirme kaldırılacak.

Uyuşturucu kullanımında ceza üst sınırı 5 yıla çıkarılacak, bu suçlar denetimli serbestlik dışında kalacak.

Uyuşturucu maddenin çocuğa verilmesi durumunda ceza en az 15 yıl olacak.

Yeni yasayla elektronik kelepçe kullanımının da önü açılacak.

Toplumda "ağır ve somut tehlike" oluşturmayan hasta hükümlüler "elektronik kelepçe" ile tahliye olabilecek.

Cezaevinde kalamayacak durumda olmanın kriteri "hayati tehlike" değil, "yaşamını tek başına idame ettirememe" olacak.

Sayfa Yükleniyor...