Kadına şiddet Ortaçağ'a mı uzanıyor?

Ilısu Baraj Gölü içinde kalacak Kortik Tepe Höyüğü'nde gerçekleştirilen kazıda bulunan 120 insan iskeletinden kadınlara ait bazı kafataslarında darbe izine rastlandı.

Kadına şiddet Ortaçağ'a mı uzanıyor?

Dicle Üniversitesi (D.Ü) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nce gerçekleştirilen kazıda çıkarılan iskeletlerin incelemesine Diyarbakır Müze Müdürlüğü'nün izni ile başlandı.       

D.Ü Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vecihi Özkaya'nın başkanlığında gerçekleştirilen kazılarda çıkarılan Ortaçağ dönemine ait 120 insana ait olduğu belirtilen kemik parçaları, protokol kapsamında antropometrik incelemelerin yapılması amacıyla D.Ü Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vatan Kavak'a teslim edildi.        

Topraktan arındırılarak yıkanan ve kireçleme işleminden geçirilen kafatasları, D.Ü Diş Hekimliği Fakültesi'nde 3 boyutlu tomografi cihazında incelenerek, antropometrik ölçümleri yapıldı. Yapılan incelemeler sonucu elde edilen veriler, Ortaçağ dönemindeki sağlık ve sosyal yaşama dair araştırmalar ışığında değerlendirilecek.
        
KAFATASINA 3 BOYUTLU TOMOGRAFİK İNCELEME
D.Ü Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vatan Kavak, kafatası kemiklerinin antropometrik olarak incelediklerini belirterek, şunları söyledi:        

''D.Ü Diş Hekimliği Fakültesinde 3 boyutlu tomografi cihazında iskeletlere ait kafataslarının 3 boyutlu görüntüsünü alarak Ortaçağ dönemine ait olan insanların ölçümlerini günümüz insanlarının ölçümleri ile karşılaştırıyoruz. Bu incelemede cinsiyet ayrımı yapılabildiği gibi diş boyutları, kafa çapı, çene yapısı gibi anatomik noktalar incelenerek meydana gelen evrim de tespit edilebilecek. Multi disipliner bir çalışma ile elde edilecek veriler birleştirilerek insanlığın gelişimi, kullandıkları dil, beslenme şekilleri ve şiddet toplumu olup olmadıklarına kadar birçok konuda tespit yapmak söz konusu olabilecek.''
      
ORTAÇAĞ'DA KADINA ŞİDDET    
    
Doç. Dr. Kavak, Ortaçağ'dan günümüze kadar yaklaşık bin 800 yıl geçtiğini hatırlatarak, inceleme sonucunda ortaya çıkacak verilerin bin 800 yıl öncesine ışık tutacağını söyledi.     

Bu kapsamda, kemiklerin birçok açıdan inceleneceğini, bunun ışığında insanların bölgesel aidiyetlerine bakılacağını ifade eden Kavak, kafatası incelenmesinde, Kortik Tepe'deki bölge halkının yaş ortalaması, yaş ortalamasının cinsiyete göre dağılımının da ayrı bir konu olarak ele alınacağını belirtti.        

Kavak, incelenen kadınlara ait bazı kafataslarında arkadan darbe izine rastladıklarını kaydederek, bunun o dönemde kadına şiddetin var olup olmadığı şüphesini uyandırdığını da vurguladı.

Kadına şiddet Ortaçağ'a mı uzanıyor?  - 1

Özellikle genç kadınlara ait kafataslarında bu şekilde izlere rastladıklarını anlatan Kavak, şunları söyledi:       

''Bu darbeler bizde, o dönemde yaşayan toplulukların 'savaşçı bir toplum mu?, 'Şiddet eğilimi gösteren bir topluluk mu? ya da 'Kadına yönelik şiddetin hakim olduğu' bir toplum mu olduğu yönünde şüphe uyandırdı. Araştırmamızı bu yönde sürdüreceğiz. Kafatasına alınan darbelerden o dönemde yaşayan bu topluluğun ne tür kavgalar içerisinde olduğunu ortaya çıkaracağız. Bu kapsamda ilk etapta kemiklerde normal yapılaşma ve normal yapıdan sapmalar gözlenecek. Kafatası bir bütün olarak alınacak. Bu bütünlük içinde; yapılaşma anomalileri, yapılaşmadan sapmalar, erkek-kadın farklılıkları, bu farklılıklara ilişkin morfolojik değişiklikler, dişler ve dişlerin form ve durumları ile bazı hastalıklar ve zamanında tüketilen gıdaların tespiti yapılacak. İncelediğimiz kafataslarının tümünün diş yapılarının sağlam olduğunu belirledik. Bu bize iyi beslendiklerini gösterir. Kafatası tetkiklerinde ayrıca sinüslerin yapısı, üst çene dişlerin anatomik ilişkileri, üst damak yapısı, diş ve damak form ilişkisi ve buradan hareketle gıdaların alınması ve bazı alışkanlıkları ile ilgili bilgilere ulaşılabilir. Bu bilgiler ışığında bölgede Ortaçağ döneminde yaşayan topluluğun lisanı ve çocukluk dönemi kötü alışkanlıkları ile ilgili bilgilere ulaşmak da söz konusu olabilir. İskeletlerde oluşan darbeleri antropometrik ölçümler ve kafatasının 3 boyutlu tomografisini çekerek şiddetin günümüze Ortaçağ'dan gelip gelmediğini ortaya çıkaracağız. 120 insana ait bu kemiklerin antropometrik ölçümlerini arkeolojik verilerle birleştirerek günümüzle bağını kurup bölgenin Ortaçağ döneminin aydınlatılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.''
       
İLK BEYİN AMELİYATI
Doç. Dr. Vatan Kavak, yıkama ve temizleme işlemi sırasında iskeletlere ait bazı kafataslarında yuvarlak düzgün açılmış kesitlere de rastladıklarını belirterek, bunun o dönemde beyin ameliyatlarının gerçekleştirildiğinin bir göstergesi olabileceğini söyledi.       

İnceleme sonucunda elde edilecek veriler ışığında kafatası kemiklerinden ayrıca Ortaçağ'da uygulanan tıbbı girişimlerle ilgili bilgilerin de elde edilebileceğine dikkati çeken Kavak, temizlenmiş kafatasında özel tekniklerle yapılacak inceleme sonucu, önemli arter dallanmalarının haritasını da çıkartmayı hedeflediklerini belirtti.
        
GEÇMİŞLE GÜNÜMÜZ ARASINDA BAĞ
Kemiklerin Kortik Tepe'de yaşamış insanların kendi dönemlerindeki kültürünün hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın değerlendirileceğini belirten Kavak, elde edilen verilerin günümüzle bağını kuracaklarını ifade etti.       

Günümüzde yeryüzünde, sosyal, kültürel, ekonomik ve genetik yönden birbirinden oldukça farklı, değişik coğrafya ve iklimlerde yaşayan çok sayıda topluluk bulunduğunu anlatan Kavak, sınırlı veriler nedeni ile bugüne kadar aydınlığa kavuşmamış bölgenin Ortaçağ'ının bu buluntuların antropometrik, antropolojik ve arkeolojik olarak incelenmesi sonucu ortaya çıkacak veriler ışığında ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan aydınlığa kavuşmasının sağlanacağını kaydetti.
        
TÜBİTAK KAPSAMINDA İNCELEME
İncelemenin en çok zaman alan bölümünü geride bıraktıklarını söyleyen Kavak, yaklaşık 3 ay sonra tüm çalışmaların tamamlanacağını bildirdi.       

Önceki yıllarda gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan buluntuların ölçümlerinin yapılması amacıyla farklı illere ve ülkelere gönderildiğini hatırlatan Kavak, bu tür antropolojik ve antropometrik ölçümlerin D.Ü'de de yapılabildiğini belirtti.        

Kavak, bu tür ölçümleri yapabilecek yeterli bilgi ve donanıma sahip olduklarını vurgulayarak, ''Burada yapacağımız araştırmadan elde edeceğimiz sonuçlarla, yurt dışında yapılacak araştırma sonuçları benzerdir. Bu ve benzeri çalışmaları üniversitemizde yapmayı arzuluyoruz. Bu konuda yeterli bilgi ve teknik donanıma sahibiz. Bu çalışmalar TÜBİTAK projesi kapsamında yapılıyor. Biz de bundan sonraki çalışmalarımızı TÜBİTAK kapsamında gerçekleştirmek istiyoruz. Bölgede görev yapan akademisyenler olarak bu bölgeden çıkan geçmişe ait izleri bölge araştırmacılarınca incelenmesi ve yorumlanmasının daha doğru olacağı düşüncesini taşıyoruz'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...