Kara Kuvvetleri iddianamesi tamamlandı

Darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki olaylara ilişkin 150 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Sanıklar için 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor.

Kara Kuvvetleri iddianamesi tamamlandı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki olaylara ilişkin aralarında eski Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Korgeneral Yıldırım Güvenç ve eski Kara Kuvvetleri Kuvvet Geliştirme Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha'nın da bulunduğu 150 kişi hakkında iddianame hazırlandı.

İddianamede tüm şüpheliler için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", " Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

İddianamede eski Kara Kuvvetleri Kuvvet Geliştirme Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha bir numaralı şüpheli olarak geçerken, Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Çağlar ve tuğgeneraller Cüneyt Soyraç, İbrahim Lütfi Nuhoğlu, Mücahit Tamer ile 2016 yılı YAŞ kararlarını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasına sunan Kurmay Albay Fehmi Atuk da şüpheliler arasında yer aldı.

İddianamedeki şüpheliler arasında bulunan diğer Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli şöyle:

"Hüseyin Öztürk, Eşref Mert, Emrullah Kaya, Atila Tanrıver, Adnan Akdemir, Turgay Kurt, Önder Kamiloğlu, Mustafa Albayrak, İsmail İnal, Mehmet Aydın, Hasan Yılmaz, Atilla Karakuş, Abdullah Yiğit, Yüksel Ordu, Mutlu Serkan Vurdem, Yusuf Yiğit, Uğur Karaca, Nuh Altınsoy, Tanju Aydıncık, Serhat Akın, Yalçın Karahan, Alpaslan Kılıç, Ahmet Ejder, Sinan Şimşek, Mesut Rahat, Murat Yüksel, Dinçer Özcan, Mehmet Ortaç, Hamza Akkaya, Halil Ekiztaş, Fikri Pehlivanlı, Fatih Demir, Erkal Tarlacı, Cevdet Serbest, Adem Öner, Turgut Akgül, Şahin Yüce, Mustafa Şahin, Murat Veske, Muharrem Bayrakal, Mehmet Kalkan, Mehmet Karslı, Mesut Turan, Hasan Fidan, İsmail Yükleyen, İdris Aygün, Levent Akçaoğlu, İbrahim Başpınar, Ercan Buyur, Altuğ Kayışoğlu, İhsan Bozkurt, Mesut Şahan, Ünal Demir, Yener Akbaba, Zeyit Karagöz, Fatih Toran, İsmail Ayyıldız, Hakan Ergin, Uğur Bahtiyar, Fatih Sarıkır, Ali Kahya, Yılmaz Akış, Muhammed Hakan Sanön, Yavuz Sezer, Fikret Yağmur Yavuz, Ekrem Güneş, Halit Şimşek, İsmail Aydın, Bahtiyar Kılıçaslan, Hüseyin Rahmi Bali, Bekir Öztürk, Ahmet Aktaş, Ahmet Direnç, Ahmet Altug Erşan, Mustafa Tezcan, Yusuf Gül, Yasin Çakır, Serdar Yıldız, Salih Talaşlı, Veyis Şahin, Adem Yıldırım, Necati Durmuşbaş, Fatih Özden, Suat Yercel, Fatih Yılmaz, Ahmet Fazıl Işık, Aydın Duman, Erkan Şahin, Vedat Güngör, Tahmazhan Berk, Oğuzhan Çelikoğlu, Bayram Üstündağ, Kurtuluş Kafalı, Emrah Çelebi, Erman Arısoy, Ümit Ağaçlı, Süleyman Kaya, Kazım Yanmaz, Osman Karaköse, İbrahim Denizhan, Ramazan Bingöl, Yunus Emre Çevik, Halil İbrahim Üçgül, Ayhan Kaykaç, Ahmet Erdoğan, Ali Gürcan, Volkan Önal, Seyhan Cömez, Oğuzhan Güney, Ramazan Bozdağ, Murat Kül, Metin Çetin, Mehmet Burak Demir, Mustafa Serhat Akdolu, Ali Özkan Yorgun, Resul Savaş, Mevlüt Özyurt, Göksel Salı, Gökhan Karaca, Mustafa Kumdakcı, Muttalip Şahin, Selim Özden, Cuma Aygün, Zülküf Orak, Abdullah Ballı, Abdullah Polat, Mustafa Yıldırım, Serdar Kerem Koç, Yalçın Kızılçam, Mahmut Dalgın, Hüsnü Göçmen, Bahri Bayrak, Refik Durak, Mehmet Akkuş, Osman Gökmen, Fatih Dağcı, Ramazan Atsan, Ökkeş Yavaş, Ferdi Çakıl, Süleyman İmece, Levent Ceylan ve Gökhan Akdağ."

İddianamede tüm şüphelilerin ayrıca "askeri komutanlıkların gasbedilmesi, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütü yöneticisi olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, suç delillerini gizlemeye teşebbüs, kasten yaralama, tehdit ve hakaret" suçlarından da cezalandırılmaları talep edildi.

İddianamede Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargah ve Destek Kıtaları Grup Komutanı Albay Tuncay Polat ile 15 Kara Kuvvetleri Komutanlığı personeli müşteki olarak yer aldı.

"TÜRK MİLLETİNİN İMANI, VATAN SEVGİSİ VE DEMOKRASİYE OLAN İNANCI..."

İddianamede, "Bu girişim, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın televizyon kanallarından yapmış oldukları çağırlar üzerine sokağa çıkarak vücutlarını atılan kurşunlara, tanklara ve zırhlı araçlara korkusuzca siper eden kahraman Türk Milleti'nin imanı, vatan sevgisi ve demokrasiye olan inancı ile darbecilere karşı dik duruşu ve emniyet güçlerine vermiş olduğu sınırsız destek neticesinde akamete uğratılmıştır" denildi.

Darbe girişiminden en büyük manevi zararı Türk Silahlı Kuvvetlerinin gördüğü vurgulanan iddianamede, "Üstelik bu hasar, kendi içinden çıkardığı ancak beynini ve yüreğini, kerameti kendinden menkul bir şahıs ve onun bağlı olduğu gruba kiralamış personel tarafından meydana getirilmiştir. FETÖ'ye mensup hainler tarih boyunca başka hiçbir milletin maruz kalmadığı bir ihanet örneği sergileyerek 15 Temmuz 2016'daki menfur kalkışmayı gerçekleştirmişlerdir" ifadelerine yer verildi.

FETÖ'nün öncelikle devletin güvenlik güçlerini, en öncelikli hedef olarak da TSK'yı seçtiği ve en gizli, en yoğun faaliyetlerini bu kuruma yönelttiği vurgulanan iddianamede, şu değerlendirmeler yapıldı:

"15 Temmuz sonrasında da bu haşhaşi örgütünün faaliyetlerinden en çok etkilenen kurumların başında TSK yer almıştır. TSK'nın demokrasi ve hukuk ilkelerine yürekten bağlı, devletinin ve milletinin emrinde görev yapmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan personeli, vatandaşlarımızla birlikte kahramanca darbe girişimine karşı durmuş ve bu ihanet çetesinin emellerini birkaç saat içerisinde hüsrana uğratmıştır. Yaşanan bu menfur hadisenin meydana getirdiği her türlü olumsuzluğa rağmen TSK, kendisine verilecek her türlü vazifeyi yerine getirecek kudrette ve kararlılıkta, milletinin emrinde görev yapmaya devam etmektedir.

Halen terörle mücadelede, Fırat Kalkanı'nda, Güneydoğu'da ve Irak'ın kuzeyinde bu milletin sadık ve gönülleri vatan aşkıyla dolu evlatları başarıyla harekat yürütmektedir. Yıllarca TSK bünyesinde eğitim görmüş, çalışmış, yetişmiş olmasına rağmen, kuruma ve onun değerlerine tamamen ters bir şekilde, ihanet boyutunda, silah arkadaşlarına, korumaya yemin ettiği vatandaşlarına, sadakat yükümlülüğü taşıdığı devletine silah kullanacak hale gelmiş/getirilmiş bu militan kadronun tasfiyesi yanında, gelecek nesillerin aynı tehlikelere düçar olmasını önleyecek tedbirlerin alınması TSK için hayati önemi haiz bir zorunluluktur."

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 15 Temmuz darbe girişimine aktif karışmış personelin yanı sıra darbe girişimine çeşitli saiklerle göz yummuş, kolaylaştırmış personelini de süratle teşhis ederek kurum dışına çıkardığı belirtilen iddianamede, mevcut bilgiler çerçevesinde hala kurum içinde bulunan ve göreve devam eden personelin de açığa çıkarma gayretlerinin devam ettiği kaydedildi.

Sayfa Yükleniyor...