Kaz Dağları'nda yanan hayat

Yanan Kaz Dağları ile ne kaybediyoruz? Yaşam kaynağı Kaz Dağları'nın yanmakta olan zenginlikleri neler?

Kaz Dağları'nda yanan hayat

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nden Profesör Doktor Osman Demircan, Kaz Dağları için hazırlanan internet sitesinde bölgenin zenginlikleri ile ilgili şu bilgileri veriyor.

"Biga Yarımadasının güneyinde yeralan ve bir ahtapot gibi kollarıyla Babakale’ye, Çanakkale’ye, Biga’ya, Gönen’e ve Balıkesir’e alçalarak uzanan Kaz Dağları barındırdığı bitkilerle, hayvanlarla, bin pınarlı su kaynaklarıyla, suladığı tarım alanlarıyla, ürettiği oksijenle tüm yörenin yaşam kaynağıdır. Yörede küresel ısınmanın nedeni olan fazla karbon dioksiti  emerek küresel ısınmanın olumsuz etkilerini azaltmaktadır. Ürettiği fazla oksijen ile yörenin sağlıklı yaşam merkezi durumundadır.

Kaz Dağları Ida’dır, mitolojidir, kültürdür, uygarlığın beşiğidir, tanrıların, tanrıçaların evidir, Homeros’a göre “Bin pınarlı, çok pınarlı, hayvanı ve bitkisi bol olan yerdir.”, Troas bölgesinin zirvesidir, efsanedir, folklordur. Tarihsel, kültürel, ekolojik ve toplumsal mirastır, oksijen üretim merkezidir, yaban hayatın barınağıdır, kutsal ağaçların (zeytin) yurdudur, halk tababetinin ilaç deposudur, gen kaynağıdır. Kaz Dağları, dünyamızın en önemli ekolojik bölgelerindendir. Osmanlı donanmasına malzeme sağlamıştır. Horasan erenlerinden Sarı Saltuk Baba’nın ikametgahıdır. Yöredeki Türkmenler için kutsal dağdır. Yazar Sabahattin Ali’nin esin kaynağıdır. Yöredeki eko-sistemin can damarıdır. Flora ve fauna bakımından, yörenin en zengin alanıdır. Yerüstü ve yer altı, sıcak ve soğuk su rezervleriyle, Biga yarımadasının hayat kaynağıdır. Ege ve Marmara’nın en yüksek, Türkiyenin en yeşil dağlarından biridir. Ormancılar için istihsal deposudur. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle yöreyi ve ülkeyi beslemektedir.

Kaz Dağlar'ındaki ormanlar 258 190 hektarlık alan kaplamaktadır. Bu ormanların 45500 hektarı Ayvacık sınırları içinde, 39600 hektarı Bayramiç sınırları içinde, 54400 hektarı Çan sınırları içinde, 36700 hektarı Kalkım sınırları içinde 26400 hektarı Yenice sınırları içinde ve 53600 hektarı da Edremit sınırları içindedir. 19800 hektarı güneydeki milli park sınırları içinde kalan bu ormanlar yarımadadaki 526 854 hektarlık tüm ormanların aşağı yukarı yarısını oluşturur. Bu ormanlardaki ağaçlar Karaçam, Kızılçam, Kızılağaç, Kazdağı Göknarı, Kestane, Kayın, Yaban Eriği, Meşe, Çınar gibi geniş ve zengin genetik çeşitlilik gösterir.

Kaz Dağları heryıl tükettiği 516 380 ton CO2 ile bu yörede küresel ısınmayı önler ve fotosentez sonucu heryıl ürettiği 375 400 tonluk oksijen ile yöreyi oksijen bolluğu açısından Dünya’nın en zengin yerlerinden biri yapar ve tüm yörede solunum yapan canlıların –başta insanlar olmak üzere- sağlıklı yaşamını sağlar. Bu oksijen bolluğuyla Kaz Dağları yörenin doğa dağ ve sağlık turizmi potansiyelini büyük ölçekte arttırır. Bu zenginliği başka türlü hiçbir şekilde –modern teknolojiyle dahi- sağlamak mümkün değildir. Sadece bu nedenle bile Kazdağları’nın kıymeti iyi bilinmelidir. Kaz Dağları'nda doğa tahrip edilir ormanlar zarar görürse

- ekosistem bozulur

- kuraklık artar, su havzaları kurur,

- sel baskınları, fırtınalar artar

- çok sıcak yazlar, çok soğuk kışlar yaşanır

- allerjiler, astımlar, salgın hastalıklar artar

- tarım alanları kullanılamaz olur, yöre halkı fakirleşir,

- sağlık sorunları artar

- bir çok yaşam türü yok olur.

Bu olumsuzlukları yaşamak istemiyorsak Kaz Dağları'nı gözümüz gibi korumalıyız.

Kaynak: www.kazdaglari.org

Sayfa Yükleniyor...