Kemal Türkler öldürülüşünün 30. yılında anıldı

DİSK'in kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler, öldürülüşünün 30. yılında kabri başında anıldı.

Topkapı Mezarlığı'nda, saygı duruşu ile başlayan törende Kemal Türkler’e hitaben bir konuşma yapan kızı Nilgün Soydan, 30 yıldır davanın sonlandırılması konusunda mücadele ettiklerini, ancak artık içlerine su serpildiğini belirtti.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun talep ettiği mahkumiyet kararıyla Ünal Osmanağaoğlu'nun katillerden biri olduğunun tescil edildiğini belirten Soydan, ''Ayrıca, bu benim için çok gerekli değildi. Ben katillerinden birinin o olduğunu zaten gözlerimle gördüm. Babacığım, eğer bunun, davanın 30 yıl daha süreceğini düşünüyor ve yorulduğumuzu, bıktığımızı zannediyorsan, sakın öyle bir şey düşünme. Gerekirse bir 30 yıl daha mücadele edeceğiz'' diye konuştu.

12 Eylül döneminde, Türkler'in ölüm yıl dönümlerine sadece 3-5 kişi gelebildiklerini vurgulayan Soydan, bugün 30 yıl sonra bu kadar kalabalık bir toplulukla anma gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, Türkler'in öldürülmesi davasının bitmeyen bir kavga olduğunu, 12 Eylüle giden sürecin en önemli unsurlarından birinin, bu olay olduğunu söyledi.

12 Eylül’ün bedelini en çok ödeyen örgütün DİSK olduğunu kaydeden Çelebi, ''Biz 12 Eylül’ü oyladık. Sonuna kadar oylayacağız. Anayasa değişikliğini savunuyoruz. Doğduğu günden beri 12 Eylül Anayasası'nın karşısındayız. Ama sanki anayasa değişikliğiyle 'Demokratikleşme yapılıyor' gibi sunulmasına, süslenmesine de asla sessiz kalmayacağız'' dedi.

'BİZİM İÇİN MAHKEME BİTMİŞTİR'
Törenin ardından basın mensuplarının dava sürecine ilişkin sorularını yanıtlayan Türkler'in kızı Nilgün Soydan, şöyle konuştu;

''2 gündür katilin mahkemeye getirilmemiş olması, kendisinin yüzüne Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istediği mahkumiyet kararının okunmaması, ondan görüş alınmaması nedeniyle mahkemenin sonlandırılmamış olması bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim için mahkeme bitmiştir. Ceza Genel Kurulu onun mahkumiyetini istediği andan itibaren de kamuoyu önünde mahkum olmuştur.''

Babasının öldürüldüğü gün neler gördüğüne ilişkin soruyu da Soydan, şöyle yanıtladı;

''22 Temmuz sabahı, babamı balkondan uğurlarken, gözlerimin önünde üçlü çapraz ateşe alındı. Hemen yanına indik. Babamı, 1-2 dakika yaşadıktan sonra kucağımızda kaybettik. Vuranların üçünü de gördüm. Teşhis etmiştim. Diğerleri Abdülsamet Karakuş ve Aydın Eryılmaz'dır. Daha önce farklı davalarda yargılanıp, mahkumiyet alıp, aftan faydalanıp çıkmışlardır.''

Sayfa Yükleniyor...