Kılıç: Kırmızı çizgilerden bir adım geride

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, anayasayı hazırlayan tarafların, sahip oldukları kırmızı çizgilerden bir adım geride durarak müzakereleri sürdürmeleri gerektiğini söyledi.

Kılıç: Kırmızı çizgilerden bir adım geride

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Erciyes Üniversitesi ve Kayseri Barosu tarafından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Salonu'nda düzenlenen ''Yeni Anayasa'' konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, son genel seçimlerden sonra 'nin gündemine giren yeni anayasa yapma sürecinin bütün hızı ve canlılığıyla sürdüğünü belirtti.

Halkın şu an en iyi bildiği hukuk dallarından birinin, Anayasa hukuku olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:

''O kadar çok tartışıyor, o kadar çok görüşüyoruz ki bu konuda halkımız 'çok ayrıntılı bilgiye sahip oldu' diye düşünüyorum. Ancak Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak anayasa yapım sürecinde düşüncelerimi ifade etmemin de ne kadar zor olduğunu takdir edersiniz. İktidar ve muhalefetin birbirleriyle kıyasıya mücadele ettiği bir yerde, hakem olarak düşüncelerimi ifade etmek oldukça zor. Bizler mayınlı arazide gezerken, oralara basmamak ve gerekli dikkati göstermek için, kafamızın içinde binlerce sansürle sizlere bir şeyler söylemenin zorluğu içinde olduğumu ifade etmek istiyorum.''

Kılıç, ''toplumsal sözleşme'' denilen anayasayı hazırlayan tarafların, sahip oldukları kırmızı çizgilerden bir adım geride durarak bu müzakereleri sürdürmeleri gerektiğini vurgulayarak, iktidar ve muhalefetin sahip oldukları güçler gözetilmeksizin herkesin eşit şartlarda temsil edildiği Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda imkanların boşa harcanmaması gerektiğini kaydetti.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, ''Herkesin isteklerinin anayasada yer alması gibi ütopyanın gerçeklerle örtüşmeyeceği açıktır. Her kesimin kendi doğrularını vazgeçilmez, tartışılmaz, kılına bile dokunulmaz kutsallara dönüştürmesiyle ortaya çıkacak dayatmalar, diyaloğu ve müzakere şartlarını ortadan kaldırır. Makul ve ölçülü olabilirsek bu müzakerelerden başarıyla çıkılması kaçınılmazdır. Aziz milletimiz de bu sürecin başarıyla sonuçlandırılmasını heyecanla beklemektedir'' diye konuştu.

"BEN YAPTIM OLDU ANAYASASI OLUR"
Din, mezhep, ırk ve ideolojik farklılıklardan kaynaklanan kavga ve çatışmaların telafisi imkansız sonuçlar doğurduğunu belirten Kılıç, farklılıkların barış ve hoşgörü kültürü üzerine inşa edilmediği takdirde, nefret söylemi ve nefret kültürünün hakimiyetinin kaçınılmaz olacağını ifade etti.

Kılıç, böyle bir kültürün hakim olduğu siyasal iklimde sorunları çözme şansının zayıf olduğuna dikkati çekerek, nefret söyleminin yarattığı gerilim ortamında diyalog kültürünün ortadan kalktığını, sorunların çözümü için ihtiyaç duyulan müzakere imkanlarından mahrum kalındığını kaydetti.

''Barış için gerekli olan iklimi oluşturmadan güce dayalı yapılacak anayasal düzenlemeler 'ben yaptım oldu anayasası' olur. Bu yaklaşım toplum barışının en büyük tehdidi olmak yanında, sorunları büyütmekten başka sonuç doğurmaz'' diyen Kılıç, bütün dinlerin ortak noktası olan Allah inancının da savaşın kazanılmasını değil, barışın sağlanmasını zafer olarak tanımladığının altını çizdi.

Sayfa Yükleniyor...