'Kılıçdaroğlu asıl batıya anlatmalı'

Milliyet Gazetesi Yazarı Can Dündar: "CHP,  “açılım” bayrağını kendi başına taşıyan, sonra frene basıp vitesi geriye takan AKP’nin önemli bir kozunu elinden aldı."

'Kılıçdaroğlu asıl batıya anlatmalı'

Pazartesi gecesi 2 saat boyunca NTV stüdyosunda beraberdik CHP lideri ile...

Aynı gün içinde 4 miting yapmış olmanın yorgunluğu yüzünden, sesinden belli oluyordu. Yine de herkese karşı güler yüzlü ve nazikti.

Oğlu yurtdışından dönmüştü. Gece yarısı ayrılırken;

“Şimdi gidip onu göreceğim, sabah da erkenden Diyarbakır’a gideceğim” dedi.

Tüm partilerden ikişer temsilciyle oluşturulacak “Akil Adamlar Komisyonu” önerisini de o programda ilk kez dillendirdi.

Komisyon, tam da bu isimle, 3,5 yıl önce DTP Grup Başkanı Ahmet Türk tarafından gündeme getirilmişti. Güney Afrika, İrlanda gibi çatışma alanlarında çözüm için devreye giren heyetlerin de “Akil Adamlar Komisyonu” adını taşıdığını hatırlatalım.

* * *

12 Haziran’da büyük sürpriz beklenmiyor. Ancak 2011 seçiminin tarihe iki iz bırakacağı kesin:

MHP’deki kaset skandalı...

Ve CHP’deki değişim kampanyası...

MHP seçmeni bir anlamda bu kirli yöntemi de oylayacak.

CHP seçmeni ise sandık başında sadece Kılıçdaroğlu’na değil, onun dönüşüm çabasına oy veya tepki verecek.

Küçümseyenlere bakmayın; gerçekten tarihi bir değişim yaşanıyor CHP’de...

Kılıçdaroğlu Diyarbakır’dayken açıklanan anayasa çalışmasında ortak kimlik olarak “ Cumhuriyeti vatandaşlığı” önerilmesi, başlı başına önemli bir hamle...

Böylece CHP, hem MHP’nin Türkçülüğünden kendini ayırıyor, hem de vatandaşlık temelinde bu toprağın (Türk olsun olmasın) herkesin ortak yurdu olduğuna vurgu yapıyor.

CHP lideri, İmralı görüşmelerini kampanyasında istismar etmeyerek, hatta destekleyerek de cesur davranıyor.

Böylece, bugüne dek boş sahada “açılım” bayrağını kendi başına taşıyan, sonra frene basıp vitesi geriye takan AKP’nin önemli bir kozunu elinden alıyor. Çözüm arayan lider mevkiine kendisi oturuyor.

Erdoğan’ın giderek tırmanan öfkesi ve artık Kılıçdaroğlu dışında bir şey konuşmaz hale gelmesi, bu telaşın göstergesi...

Oysa önümüzdeki süreçte CHP’nin cesaretine çok ihtiyacı olacak.

“Kürt sorunu yoktur” noktasına gelmiş bir iktidarla, “Kürt sorunu vardır” noktasına gelmiş bir ana muhalefet var ortada...

İlki çok erken; ikincisi çok gecikmiş bir teşhis...

Yine de rollerin nasıl değiştiğini göstermesi açısından ibretlik...

* * *

Ama şu da var:

Kılıçdaroğlu, bu çıkışlarıyla Kürt sorununda çıtayı, sadece rakiplerinin değil, kendi tabanının bile ulaşmakta zorlanacağı bir yüksekliğe koydu.

Bunlar örgüte danışılmış, tabanda uzun boylu tartışılmış politikalardan ziyade, genel merkezde seçim öncesi apar topar pişirilmiş önerilere benziyor.

Şimdi bu yeni yaklaşımı, içine kapana kapana yer yer MHP milliyetçiliğine yanaşmış, her krizde gözünü kışlaya dikmeye alışmış, çoğulcu anayasa fikrini bölücü bulan, sivil bir söylemden giderek uzaklaşan tabanına benimsetmek zorunda...

O yüzden Diyarbakır’da ne kadar kalabalık topladığı, yeni bir şey söyleyip söylemediği önemli değil; yeni politikasını batıya anlatması, benimsetmesi önemli...

Değişim söylemi, batıda da destek görür ve oy alırsa hem CHP çözümün kilidi haline dönüşür, hem barışın yolu açılır.

Sayfa Yükleniyor...