Kılıçdaroğlu: Bir telefonla belgeye ulaşılır

CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, 'İrtica ile Mücadele Planı' belgesinin orijinaline ulaşılamamasını hükümetin zafiyeti olarak niteledi ve "Sadece bir bakanın açacağı telefonla sunuçlanır" dedi.

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeminde 'İrticayla Mücadele Eyle Planı' ve RTÜK Başkanı Zahid Akman vardı.

Fotokopi üzerinden 'İrticayla Mücadele Planı' belgesinin sahte veya doğruluğunun kanıtlanamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Devlet kurumu sağlıklı çalışıyorsa, Adalet ve Kalkınma Partisi, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduysa, bu orijinal belge kimin elinde, önce onun saptanması, orijinal belgenin mutlaka Cumhuriyet Savcılarına ulaştırılması gerekiyor. Bizim de kamuoyunun da beklediği, bu orijinal belgeye bir an önce ulaşmak" diye konuştu.

AK Parti'nin suç duyurusuna ilişkin değerlendirmesinin sorulmasına karşılık Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin suç duyurusuyla Ergenekon davasının bir tarafı olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin savcılığa ulaşan bir konuda ayrıca suç duyurusunda bulunmasının gerekçesini anlamadıklarını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sanki muhalefet partisiymiş gibi... İktidardalar, iktidarda olan bir parti, olayın üzerine kararlılıkla gider. Adalet ve Kalkınma Partisi, orijinal belgeye bu kadar süre içinde ulaşamıyorsa, o zaman yönetimde ciddi bir zafiyet var demektir. Bu yönetim zafiyetini de önce Sayın Başbakan'ın açıklaması gerekir. Aramayı yapan kim, orijinal belgeyi bulunduran kim? Bunların hepsi ortada, tartışılırken, Adalet ve Kalkınma Partisi, kamuoyunda sanki çok önemli bir şeyin üzerine gidiyormuş gibi bir izlenim yaratmak için Cumhuriyet Savcılığı'na suç  duyurusunda bulunmasının, hiçbir mantığı yok, zaten Cumhuriyet Savcılığı bu konuyu soruşturuyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Savcılığının dışındaki devlet kurumlarında, bu orijinal belgeyi elinde tuttuğu söylenen devlet kurumları, iktidarın emrinde olan devlet kurumlarının üzerine kararlılıkla niye gitmiyor? O belge onların elindeyse, bu süratle alınmalı, savcılığa ulaştırılmalı. Bu, sadece bakanın yapacağı telefonla sonuçlanır ama bu bile olmuyor."

Kılıçdaroğlu, "Soğuk savaş mı yaşanıyor?" sorusuna, "Soğuk savaş yaşanıp, yaşanmadığını bilmiyorum. Ama devletin içinde bazı kurumların, başka kurumları yıpratmak için özel çaba harcadıklarını biliyoruz. Bu çatışma, devlete zarar veriyor. AKP, bu süreçte, sanki muhalefette bir partiymiş gibi, köşeye çekilip, mağdur rolünü oynamak istiyor" karşılığını verdi.

ZAHİD AKMAN RTÜK'TEN DE AYRILMALI
CHP Grup Başkanvekili, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın "Elinde belgesi olanlar, savcılığa iletsin" açıklamasının hatırlatılması üzerine, Akman'ın artık kamuoyunda inandırıcılığını yitirdiğini söyledi.

Akman'ın görevde kalmasının radyo ve televizyonlar için de doğru olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ahlakı egemen kılmak isteyen kişi, bulunduğu konumda ahlakı egemen kılamıyor. Kendi durumu tartışmalı, düzenlediği belgeler sahte, kamuoyuna açıkladığı belgeler doğru değil. Geçmişteki ticari ilişkileri, Deniz Feneri ile olan ilişkileri, bütün bunlara baktığınız zaman Sayın Akman, Almanya sınırlarından içeriye girecek konumda biri değil. Almanya'ya giremeyen biri,  TBMM'ye de gelmemeli, Almanya'ya giremeyen bir bürokrat, sayın bakanların yanına da girememeli.

Asıl önemli olan nokta, Sayın Cemil Çiçek, Sayın Köksal Toptan ve Sayın Bülent Arınç'ın yaptığı tüm uyarılara rağmen, -muhalefeti saymıyoruz- kendi partisinden pek çok kişinin uyardığı bir kişi, maalesef koltuğuna yapışmış, kalkmıyor. Bu doğru değil.

Sayın Akman'ın, en azından RTÜK'e saygısı varsa, oradan bir an önce ayrılması gerekiyor. Sadece başkanlıktan değil, RTÜK  üyeliğinden de ayrılmalı. Etik kuralları bu ülkede geçerli kılacaksak, buna sadece bizim değil Sayın Akman'ın da uyması gerekiyor. Olması gereken bir istifayı bu kadar geciktirmesi doğru değil."

Sayfa Yükleniyor...