Kılıçdaroğlu: İki sistem için nasıl aynı derler aklım almıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Yerel Yönetimler Birimi tarafından düzenlenen belediye başkanları toplantısına katıldı.

Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarından Anayasa değişikliğini vatandaşlara anlatmalarını istedi.

Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: 

"Bu anayasa değişikliğini doğru ve yerinde anlatım çok ama önemli. Deniyor ki, ‘Bu anayasa değişikliliğiyle çift başlılık ortadan kalkacak’. Bu doğru değil. Tam tersine çift başlılık anayasal bir kurum haline geliyor. Başkan seçilecek kişi hem Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek, hem kendi partisinin genel başkanı olacak. İki şapkası olacak, çift başlı olacak. Anayasa değişikliği bunu öngörüyor. Sadece tepede mi? Aşağıda da çift başlılık olacak. Bugün yürürlükteki  anayasaya göre partinin genel başkanını ildeki il başkanı temsil, cumhurbaşkanını ise vali temsil edecek. Yeni değişiklikle il başkanı cumhurbaşkanı temsil edecek, vali de cumhurbaşkanını temsil edecek. Orada da çift başlılık var. Daha derin bir gerilimin içine Türkiye sokulacak. 

Seçim oldu, bir parti çoğunluğu parlamentoda sağladı diyelim. Eğer partinin başkanı seçimlerde yüzde 51’i bulamamışsa başkan olamıyor. Tekrar bir seçime gideceğiz, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak için yüzde 51'i kim bulacak. Yüzde 51'i kim bulacak. Çoğunluğu olan parti değil de başka biri başkan seçildi. Başkan ayrı partiden, meclis çoğunluğu başka partiden olacak. Asıl gerilim o süreçte başlayacak. Biz bu ülkede gerilim, kutuplaşma, kavga istemiyoruz. Farklı düşüncede olsak da dahi bir arada yaşamak istiyoruz. Gerilimin kutuplaşmanın hiçbir vatandaşa katkısı yoktur. İster simitçiye ister sanayiciye sorun. 

Deniyor ki ‘Bu Anayasa değişikliği geçerse terör bitecek’. 15 yıldır ülkeyi bir parti yönetiyor. İstediklari kanunu çıkarıyor, istedikleri kararı alıyorlar. Terörü bitirmek için gelen her teklife evet dedik. 15 yıldır niye bitirmediler? Ellerinden tutan mı , engelleyen mi oldu? Terörü bitireceğiz aldatması içinde değişikliği vatandaşlara kabul ettirmeye çalışıyorlar.

"Bu değişiklik kabul edilirse ekonomide istikrar sağlanacak' diyorlar. Siz istikrar sağlayacaktınız da engel olan kim? Anayasa değişikliği olursa bunların hepsi olacak. Yapsaydınız, niye yapmadınız? Bu da büyük bir aldatmaca, buna da herkesin dikkatini çekmek isterim.

Sayın Başbakan Binali Yıldırım 'Başkanlık sistemi ile belediye başkanlık sistemi arasında fark yok’ diyor. Valla bunlar ne getirdiklerini de bilmiyorlar. Belediye başkanı yedi kocalı hürmüz gibidir. İçişleri, Sayıştay, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu, Maliye Bakanlığı denetler. Denetlemeyen hiçbir kurum yoktur. Başkanlık sistemini kim denetleyecek, böyle bir organ var mı? Diyorlar ki aynı. Neresi aynı kardeşim. Kendi belediyeleri hiç denetlenmediği için sanıyorlar ki hiçbir belediye denetlenmiyor.

Belediye başkanı, belediye meclisini fesh edebilir mi? Belediye başkanını böyle bir yetkisi yok. Nasıl oluyor da başkanlık ile belediye başkanlığı sistemi aynı oluyor? Belediye başkanı hakim tayin edebiliyor mu? Başkan Anayasa Mahkemesi'nin 5 üyesinden 12'sini, HSYK'nın ise yarısını tayin edebiliyor. İçişleri Bakanlığı’ndan izin almadan özel kalem müdürü, genel sekreter tayin edemiyorsunuz.

Belediye başkanları istediği kadar yardımcı tayin edebilir mi? Seçilen başkan istediği kadar başkan atayabilir. Nasıl oluyor da belediye başkanı ile aynıdır diyebiliyorlar. Gerçekten aklım almıyor.

Başkan muhtarlıkları kapatabiliyorsa beledeyi başkanlıklarını da kapatabiliyor. İstediği kişiyi başkan yardımcısı tayin edebilir. Belediye başkanları, doğrudan belediye meclis üyesi seçemiyor. Başkan, üyesi olduğu bütün partinin milletvekillerini seçebiliyor. Belediye başkanı belediye meclisine bütçeyi onaylatmak zorunda.

Binali Bey, ‘Kılıçdaroğlu halka doğruları söylüyor’ diyor. Kendisine teşekkür ediyorum. Kendisi de beni dinlerse ne kadar doğruları anlattığımı görecektir. Halka doğruları anlatmak sıradan vatandaş olarak benim görevim, sizin göreviniz. Bu değişikliğin Türkiye'yi sonu belirsiz bir maceraya sürükleyeceğini anlatmalısınız.

'Hayır' çıkarsa hiçbir şey olmayacak. 'Hayır' çıkarsa kaos olur diye halkı korkutmaya, baskı kurmaya başladılar. 'Hayır' çıkarsa cumhurbaşkanı koltuğunda kalacak, Binali Bey koltuğunda kalacak, bakanlar koltuklarında kalacak, Meclis görevine devam edecek. Öbür türlü tek adam rejimine dönmüş olacağız. Bu sistem, Türkiye’yi felakete sürükleyecek sistemdir. Türkiye’yi bu girdaptan kurtarmamız lazım. Hepimizin sorumluluğu var. Hem darbecilere karşıyız diyecekler hem de darbecilerin hukukunu koruyacaklar. Onlar demokrasiden korkuyorlar, biz demokrasiyi savunuyoruz.”