Kılıçdaroğlu: Laikliğe takılıp kalmışız

Türkiye’nin sosyal bir devlet olduğuna inanmadığını söyleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Laikliğe takılıp kalmışız, asıl elden giden sosyal hukuk devleti” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sanayi Odası’nın aylık Meclis toplantısına katıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devletin yeniden kurulması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Anayasa'da var ya, ' Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir'... Biz laikliğe takılırız ve orada kalırız. Asıl elden giden sosyal hukuk devleti... Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal hukuk devleti olduğuna kimse beni ikna edemez.

Sadaka dağıtan bir devlet, sosyal hukuk devleti olamaz. Yoksulluğun süreğen kılındığı ve siyasi otorite tarafından sömürü alanı haline getirildiği bir devlet sosyal devlet olamaz. Sosyal devlette kişinin onuru vardır, yoksulun da onuru vardır. Sosyal devlette yurttaşın devletten hak isteme yetkisi vardır. Hak arama vardır, hayatı sorgulama vardır.

Biz sosyal devleti güçlü kılıyor muyuz? Hayır. O zaman düşünmemiz gerekir. Sadece laikliğe takılıp kalmayacağız. Önce insanın karnı doyacak. Karnı doyacak ki komşusunu düşünsün, karnı doyacak ki komşusu dışında mahallesini, Türkiye'yi düşünsün, televizyon izlerken Afrika'daki açları düşünsün. Önce insanımızın karnını doyuracağız. Nasıl? Sanayiyle, üreterek... Üreteceğiz ki herkesin karnı doysun.''

Geçici süreçler ve geçici rahatlatmaların aldatıcı olmaması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Sanayici bunu görüyor, riski de görüyor ve 'önlem alın' diyor. Ama kim önlem alıyor? Eğer önlem almazsak sorun daha da büyüyecektir'' diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bunlar büyümeyi sıcak paraya emanet ettiler. Biz büyümeyi sanayiciye emanet etmek istiyoruz'' dedi.

'GEÇMİŞİMİZİ NEDEN BU KADAR KÖTÜLÜYORUZ'
Kılıçdaroğlu, 1960'larda çok partili hayata geçildiğinde artık değerlerin törpülenmeye başlandığını, ülkenin geleceğinin sağlıklı bir şekilde tartışılmasının biraz geride bırakıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kendi ülkemizin değerlerini, geçmişini çok iyi bilmek zorundayız. Değerlerimizi tanımıyoruz. Yeri ve zamanı geliyor 'Siz ne yaptınız bu 40 yılda, 50 yılda, 60 yılda, 80 yılda?' deniyor. Hiçbir şey yapılmadı mı? Değer yargılarımızı, geçmişimizi bu kadar neden ve hangi gerekçelerle kötülüyoruz? Ama bunları yapan siyasetçiler, sizler değilsiniz. Yani bizleriz. Yanlışı yapan bizleriz, toplumu yanlış kulvarlara sokan bizleriz. Artık bundan Türkiye'nin çıkması lazım. Türkiye'nin aklı başında politikalar üretmesi lazım. Bunları yaparsak Türkiye'yi aydınlığa çıkarabiliriz.''

Kemal Kılıçdaroğlu, sanayicilerin enerji fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi olduklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ama size bir sürprizim var. Sizler nükleer santralle ilgili anlaşmayı hiç incelediniz mi? Dünyanın en pahalı enerjisini yakın bir gelecekte alacaksınız. Bugüne dua edeceksiniz. Size dayatılan o anlaşma, yargı iptal etmesin diye uluslararası anlaşma yaptılar. Dünyanın en pahalı nükleer santralinden en pahalı elektriğini satın alacaksınız. Bizim insanımıza yazık değil mi, sanayicimize yazık değil mi? Bizim sanayicimiz rekabet etmeyecek mi?''

Sayfa Yükleniyor...