Kılıçdaroğlu: Nerede örgüt, ben de üye olayım

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Ergenekon” soruşturmasında göz altına alınan gazeteci Soner Yalçın’a sahip çıktı. Yalçın’ı “kaya gibi adam” diye nitelendiren Kılıçdaroğlu, “Nerede bu örgüt, ben de üye olacağım” dedi.

Kılıçdaroğlu: Nerede örgüt, ben de üye olayım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda, Odatv adlı internet sitesi yöneticisi, gazeteci Soner Yalçın'ın ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında gözaltına alınmasını değerlendirdi.


Yalçın'ın, pazar günleri kaleme aldığı, tarihi güncelleştiren yazılarını büyük dikkatle okuduğunu, kitaplarını kaçırmamaya çalıştığını belirten Kılıçdaroğlu, Yalçın'ı, ''çalışan, üreten, kalemini satmayan, besleme ve yandaş olmayan, yalçın, kaya gibi bir adam'' diye niteledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, internet sitesinin de yazılamayanı yazdığını ifade etti.

Kılıçdaroğlu, Soner Yalçın'ın, ''Bir televizyon kanalı kuracaktık, kurdurtmamak için bu yapıldı'' dediğini belirterek, ''Hortumcu, yandaş olsaydı sırtı sıvazlanırdı. Onu, arama yaparak, baskı kurarak susturacağınızı sanıyorsanız yanlış yere çarptınız, çünkü soyadı Yalçın, kaya gibi duruyor. Her türlü desteğimiz onun arkasında olacak'' diye konuştu.

‘O ÖRGÜTE ÜYE OLACAĞIM’
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

''Ergenekon terör örgütüne üye olmak... 3 yıldır devam ediyor, örgüt üyeliğine istediğiniz zaman gidip üye olabiliyorsunuz. Nerede bu örgüt, gideceğim üye olacağım. Bunlarda akıl mantık yok, bunlar için hukuk diye bir kavram yok ki... 'İstediğimi tutuklarım, istediğim yargıca düşürürüm, istediğim kararı vermezse yargıcı değiştiririm, değiştirdikten sonra istediğimi tutuklarım, gözaltına aldırırım. Hakimlerimi atarım, arkadaşlar dava geliyor, kararı nasıl vereceğinizi bilirsiniz.' Bu mu hukuk? Kaygımız, buradan. Hukuk, bağımsız ve tarafsız olmalı, bu özelliklerini yitirirse hukuk olmaz.

Sayın Cumhurbaşkanı, hukuk konusunda çok duyarlı olduğunu söylüyor. 'İçeridekiler salıverilmesin, o nedenle derhal imzaladım' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, mademki hukuk konusunda bu kadar duyarlısın, hülleyle Anayasa Mahkemesine yargıç tayin edilirken, elin nasıl vardı da o kalemi alıp, imzaladın? Anayasa Mahkemesine, hülleyle hakim tayin edeceksiniz, o Mahkeme Başkanı bile bunu içine sindirecek, sonra Yargıtay, Danıştaya ders vermeye kalkacak. Hadi canım sende kimsin sen ders vermeye kalkıyorsun?''

'DOKUNULMAZLIĞIMIZI KALDIR ARKADAŞ'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Yargını, medyanı kurdun, iş dünyanı kendine göre oluşturdun, yasama organı zaten emrinde. Senden bir şey istiyorum, bizim dokunulmazlığımızı kaldır arkadaş, istemiyoruz dokunulmazlık'' diye seslendi.

Demokrasinin, yargının bu kadar kirlendiği, tartışma konusu olduğu ortamda, hiçbir CHP milletvekilinin, dokunulmazlık zırhına bürünmek istemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini, ''Senin savcıların, yargıçların, bize uydurma suç üretebilirler, tutuklayabilirler, hepsini göze alıyoruz. Senin dokunulmazlığın kalsın, sen dur orada. Bu ülkeye demokrasi, özgürlük getirmek için her türlü bedeli ödemeye kararlıyız. Kimse bunun önünde duramayacak'' diye sürdürdü.

'TABANCA ALDI MI?'
Kılıçdaroğlu, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in avukatlığını yaptığının ortaya çıktığını, İyimaya'nın para almadığını söylediğini belirterek, ''Demek ki gönül birliği var. Darbeciler ücret olarak ne verir, karşılığında tabanca aldı mı, almadı mı'' diye sordu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Pisliklerini temizliyoruz'' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''O dönemde bakanlık yapanlar, şu anda kabinende değil mi? Temizliyorsan onların pisliklerini temizliyorsun. Temizlemediğin gibi yeni pislikler ilave ediyorsun, demokrasi, özgürlük ayıbını bu ülkeye getiriyorsun'' dedi.

'YÜKSEK PERDEDEN ATIYORSUN'
Erdoğan'ın, ''Tunus, Mısır, Irak, Filistin'in derdi de bizim derdimiz'' dediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

''Madem senin derdin, Irak'ta, Müslüman kadınlara yapılan tecavüzler varken ne yaptın, niye dertlenmedin? Amerikalı askerler, Müslüman kadınlara tecavüz ederken sen çıkıp Amerikalı askerlere başarılar diledin. Neye göre başarıyı diliyorsun, yüzlerce cami bombalandı, insanlar, çocuklar öldürüldü, kime başarı diledin? Şimdi kalkıp, yüksek perdeden atıyorsun. Sanıyor ki bunları unutacağız. Seni, senin gölgenden daha yakın takip ediyoruz Sayın Başbakan, hiç merak etme. 'Kaynak, benim' derken bilinçli söyledim. Bu ülkenin imkanlarını bilen insanlarız, devletin neyi var, neyi yok en iyi biz biliriz, Başbakan bilmez. Toplamayı da, çıkarmayı da en iyi biz yaparız. Kaynak niye biziz, çünkü hortumları keseceğiz, sen yandaşlarına bağladın. Hortumları kesecek olan ben olduğum için 'ben kaynağım' diyorum, sen hortumları kesemezsin, hortumdan besleniyorsun. Millete verdiğim söz var, bunların maskesini indireceğim.

Dün Sevgililer Günü'ydü, bütün sevgililerin gününü kutluyorum. Dün, çağların önemli bir insanı Hz. Muhammed'in doğum günüydü. O da bizim bir sevgilimiz, o insanlığa bir güneş gibi doğdu. O güneş, bütün sıcaklığıyla, her zaman var olacak.”

Sayfa Yükleniyor...