'Kılıçdaroğlu oyuna geldi'

Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tezkan bugün köşesinde Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki rekabeti farklı bir bakış açısıyla değerlendirdi. Mehmet Tezkan’nın bügünkü yazısı…

'Kılıçdaroğlu oyuna geldi'

Nasıl geldiğini anlatacağım.. Kimin getirdiğini söyleyeyim.. Erdoğan getirdi.. Öyle ustaca yaptı ki, öyle akıllıca davrandı ki kimse ne olup bittiğinin farkına varamadı..

İteledi, çekeledi, el enselerle sarstı..

Allem etti kallem etti.. Kendi kulvarına çekti..

Şöyle diyelim..

Kılıçdaroğlu, mindere grekoromen stilde güreşmek için çıkmıştı, serbest stilde güreşiyor..

Olan biten budur..

Gelelim oyuna nasıl geldiğine..

Kılıçdaroğlu seçim yarışına nasıl başladı?

Projeler açıklayarak..

Aile sigortasıyla girdi, emeklilere daldı, işsizlere geçti.. Taşeronlaşmadan girdi, çiftçilerden çıktı..

Toplumda heyecan, iktidar partisinde sıkıntı yarattı..

Bir ara hükümet adamları bütün mesaisini CHP’nin projelerini kötülemek için harcadı..

Bakanlar, sabahlara kadar hesap kitap yaptı.. Valla yapamazlar, billa kaynak bulamazlar demekten helak oldular..

Muhalefet beşinci vitese atmış, yarışa tam gaz girmişti..

Devreye Erdoğan girene kadar..

'Kılıçdaroğlu oyuna geldi' - 1

Erdoğan, ‘siyasetin piri olmuş’ dedirtecek strateji izledi..

Kılıçdaroğlu’nun her lafından kavga çıkaracak bir mesele yarattı..

Her sözünü abarttıkça abarttı.. Kötüledikçe kötüledi..

Baktı yetmiyor, Demirel’i hedef seçti.. Demirel üzerinden CHP’ye bindirdi..

Kılıçdaroğlu dayanamadı laf yetiştirmeye başladı..

Erdoğan durur mu her lafını öfke seline dönüştürdü.. Vay sen bunu nasıl söylersin diye meydan okudu..

Maç böyle başladı..

Gerisi şöyle devam etti, hâlâ da ediyor..

Erdoğan bir laf söylüyor..

Kılıçdaroğlu sert cevap veriyor, üstüne bir suçlama yapıyor..

Top Erdoğan’a geçince.. O da çok sert cevap veriyor, yetmiyor bir vole de o çakıyor..

Top bir o kalede..

Bir bu kalede, gidip geliyor..

Baksanız bir işe yarayacak meseleler de değil ha.. Akılda kalacak laflar da değil.. İşe yarayacak suçlamalar da değil..

*

Eee diyeceksiniz sonuç..

Projeler ne oldu?

Bi cümleye düştü.. Güme gitti gidecek..

Oysa yarışın başlarında insanlar şöyle konuşuyordu..

CHP laf üretmekten proje üretmeye geçmiş..

Projeler hâlâ var da meydanlarda yeteri kadar konuşulmuyor, anlatılmıyor.. Çünkü laf yetiştirmekten vakit kalmıyor..

Kılıçdaroğlu oyuna geldi demem bundandır..

Bakan’ın başına gelen hayırlı oldu

Niye mi?

Devletin zirvesi, sahte e-postayla insanlara iftira atılacağını, karalanacağını, komplo kurulacağını anladı..

Elektronik sahtekârlığı kabul etti..

Bu kadarla kalmadı..

Bakan Yazıcı’nın nüfuzunu kullanmaya çalışan sahtekâr da yakalandı.. Polis e-postanın çıktığı bilgisayarı tespit etti, suçluyu enseledi..

Bu kapı da açıldı..

Çünkü faili meçhul olan o kadar çok e-posta var ki..

Mesela Bülent Arınç’a suikast yapılacağı maili..

Mesela Ankara’nın göbeğinde zerzavat almaya çıkan erleri suikastçı gibi gösteren ihbarcı..

Mesela askerin el bombasını taşıyan kamyonu hedef alan e-posta..

Ve diğerleri..

Onların da üzerine artık gidilecek demektir.. Yarısını bul, yarısını bulma olmaz!..

Biri ‘hata’ diğeri ‘keşke’ dedi!

Madem eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ yazdığı kitapla gündeme getirdi..

Madem dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök, hak verdi, destek attı..

Durduk yerde ne alaka denilecek tarafı kalmadı..

1 Mart tezkeresinin sonuçlarını konuşmanın zamanı geldi..

Tezkerenin reddi iyi mi oldu, kötü mü oldu?

Başbuğ hataydı demiş.. Özkök; keşke geçseydi..

Geçseydi ne olurdu?

Bugünün sorusu budur..

O günleri hatırlayın.. Bugünün Cumhurbaşkanı geçmesini istiyordu.. Tezkerenin altında imzası vardı.. Bugünün Başbakanı da istiyordu.. O gün AKP Genel Başkanı sıfatıyla geçmesi için çabaladı..

Ama Meclis’ten geçmedi..

Bülent Arınç kabul edilmiş gibi duran tezkereyi kabul edilmemiş gibi yaptı..

*

O gün ben de tezkerenin geçmesini savunanlardandım..

Türk askeri K. Irak’ta konuşlanacaktı.. PKK, Kandil’de barınamayacak, rahat rahat silah bulamayacaktı..

PKK silaha, şiddete başvuramayacağı için Kürt meselesi daha kolay çözülecekti.. Adımlar daha rahat atılacaktı..

Üzerinden sekiz yıl geçti..

PKK orada.. Kampı, askeri üs yaptı.. K. Irak’a iyice yerleşti.. Her türlü silaha sahip oldu..

O gün..

Bu işin sonucu 5 yıl, 10 yıl sonra belli olur, inşallah ah vah demeyiz diye yazmıştım..

O gün geldi..

*

Çok merak ediyorum..

Tezkerenin geçmemesi için didinenler bugün PKK’ya bakınca ne düşünüyorlar..

Sayfa Yükleniyor...