CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının ardından makamında gazetecilerle sohbet etti.
''Deniz Feneri e. V soruşturmasında köstebek var diyordunuz. Neden bu ismi açıklamıyorsunuz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Açıklayacağım. Bir iki bilgiye daha ihtiyacım var. Belki bir daha ki grup toplantısında açıklarım. Sayın Başbakan, 'sen bunu kanıtla ben de kapının önüne koyarım' derse mesele yok'' dedi.
''CHP'li belediyelerin Alman vakıflarıyla kredi sözleşmesi yaptıkları, bu yolla PKK'ya destek verildiği'' yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Ben açık net şunu söylüyorum; PKK'ya para aktarmak suçtur. Bir Başbakan, bu suçu bile bile üzerine gitmiyorsa, o daha büyük suçtur. O zaman terörle mücadele diye bir şey yok. Terörü destekleme var. Açıklasın. 'Soruşturmalar gizlidir' diyordu, değil mi? Türkiye'deki tüm soruşturmanın tapeleri Başbakan'a servis ediliyor. Bunu itiraf ediyor Sayın Başbakan. Yani bir polis devleti. Yani 'tüm dinlemeler bana gelsin, ben dinleyeceğim, bakacağım. Benim arzu ettiklerimi ayıklayın, arzu etmediklerimi servis edebilirsiniz' şeklinde'' diye konuştu.
'BANA ÖZEL BİLGİ VERME, ÇIK AÇIKLA'
Sözkonusu kredileri tüm belediyelerin aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, devletin bu tip uygulamalara izin verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bu yasadışı bir şey değil ki... Burada sorun, terör örgütünün finansmanında bu paranın kullanılıp kullanılmadığı. Bunu ispat etmek zorundadır Sayın Başbakan. Elindeki tapeleri de açıkla. Bana özel bilgi vermesine gerek yok. Çık açıkla. Ağzından bir laf çıktı aslında o lafın doğru olmadığını o da öğrendi. Şimdi geriye dönüş için yol arıyor. 24 saatte çark etti. Şimdi de 'Kemal Bey buyursun gelsin ben ona söyleyeyim' diyor. Bana ne söyleyeceksin? Bu beni o suça ortak etmek demektir. Böyle şey olur mu?''
‘DEVLET TERÖRÜ VAR’
Bir gazetecinin ''Çok sayıda CHP'li belediyeye baskın yapılıyor'' sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, ''CHP'li belediyelere 'iş yapmasınlar' diye baskınlar düzenleniyor. Bir anlamda devlet terörü var CHP'li belediyeler üzerinde. Bir belediye başkanını çağırıp, ifadesine başvuracaksınız. Polis ordusuyla adamı getirmenin bir anlamı var mı? Mektup yazarsınız, telefon edersiniz gelir. Zaten tüm belediye başkanlarımız bunu çok iyi biliyorlar, hepsinin telefonları dinleniyor'' şeklinde konuştu.
Bir başka gazetecinin, ''seçimlere doğru bu tür baskınlar artabilir mi'' sorusunu Kılıçdaroğlu, ''Olabilir ama bu bizi korkutmamalı, yıldırmamalı. Verilemeyecek hesabımız yok. Belediyeler konusunda bu kadar hassas olan Başbakan'a Kayseri Belediyesi'nde rüşvet toplayan adamın el defterini gönderdim, görmemezlikten geldi'' dedi.
- Etiketler :
- Haberler
