Kılıçdaroğlu: Rıza Sarraf'ın konuşması lazım

17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun sıradan bir olay olmadığını belirten CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Rıza Sarraf’ın konuşması lazım, Başbakan'ın konuşması lazım” dedi.

Kılıçdaroğlu: Rıza Sarraf'ın konuşması lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde başlayan ve yaklaşık 6 saat süren Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından Parti Meclisi'ne (PM) başkanlık etti.

Daha sonra açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

17 Aralık, bizim tarihimizde rüşvet ve yolsuzluk açısından çok önemli bir tarih. Cumhuriyeti'nde bu denli büyük bir yolsuzluğun yapıldığı hiç görülmemişti.

Bu; sıradan, bildiğimiz türde bir yolsuzluk olayı değildir. Bugüne kadar toplumun çok dikkat etmediği farklı bir süreç var bu yolsuzluğun içinde. Yabancı uyruklu birinin dört bakanı ele geçirmesi, Rıza Sarraf'ın dört bakanı açıkça yönetmesi vardır, para karşılığında. Sıradan bir olay değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nden Bakanlar Kurulunda görev yapan ve Başbakanın bilgisi dahilinde yürütülen devlete karşı bir operasyon vardır. MİT eğer, Başbakanı uyarmasaydı, derdi ki ‘Başbakan’ın haberi yoktur bu işten’. Ama 18 Nisan'da uyarıyı yapıyor; 'Rıza Sarraf'a dikkat edin' diyor. Bazı bakanlar ve çocuklarla ilişkilerine dikkat çekiyor.

Rıza Sarraf, Türkiye'de holdingi olan bir vatandaşımız değil, sıradan bir yurttaş değil, yabancı uyruklu birisi, parayla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını da alan birisi. Devletin bakanlar kuruluna kadar sızan birisi, parayla her türlü işi yaptıracağına inanan birisi. Bakanları özel uçağı ile Umre'ye götüren, bakana 700 bin liralık kol saatini hediye eden birisi, bakanların çocuklarını yöneten birisi. Sıradan bir olay değildir.

Bu sıradan bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu değildir. Uluslararası boyutu olan operasyondur. Kimbilir hangi devletin sırları teslim edildi buna. Herhalde sadece 'bir altın işini çözelim, bir de vatandaşlık verelim, şu kadar parayı alalım, biz bu işi kapatalım' değildir bu iş. Rıza Sarraf’ın konuşması lazım, Başbakan'ın konuşması lazım.

Bu kadar büyük bir operasyon yapılıyor, dört bakanı istifa ediyor, Sayın Başbakanın kullandığı tek cümle var, 'paralel devlet bize operasyon yaptı.' Senin bakanlarına rüşveti kim verdi Rüşveti veren adam konusunda sen önceden uyarıldın, neden konuşmuyorsun Biz kutu diyoruz, o 'parelel devlet' diyor. Biz kutunun içinde 4,5 milyon dolar diyoruz, o 'paralel devlet' diyor. Bakanına 700 bin liralık saat verildi diyoruz, o 'paralel devlet' diyor. Bakanın çocuklarının yatak odalarında kasalar var diyoruz, o kasalarda milyon dolarlar var diyoruz o 'paralel devlet' diyor. Hadi kasayı, saati falan bir kenara koyduk, sen bana kutudan bahset arkadaş kutudan. Vatandaş senden bir cümle bekliyor, o genel müdürün evinde o ayakkabı kutusunun içinde o milyon dolarlar niye vardı? Bundan bahset, hiç konuşmuyor. Tek düşüncesi var, 'toplumun dikkatini nereye çeviririm ben.

Peki sen neden şikayet ediyorsun. Sanki kendisi başbakan değil, başka bir ülkenin yöneticisi, başka bir ülkenin yöneticisi olduğu için Türkiye'deki paralel devletten şikayet ediyor. Sen Başbakan değil misin? Sen ülkeyi yönetmiyor musun? Eğer bir paralel devlet kurulduysa, kurduran sensin.

Benim merak ettiğim nokta şu; bu kadar yolsuzluğa, özür dilerim, bu kadar pisliğe batmış bir insanın, hala milletin önüne çıkıp da ahkam kesmesini benim bir türlü aklım ermiyor, benim ar duygum buna izin vermiyor. İnsanda biraz utanma duygusu olur, evine kapanır üç gün sokağa çıkmaz. Her gün çıkıyor televizyonlara, bağırıp, çağırıyor. Sanıyor ki 'ben çok bağırdığım zaman, benim masum olduğum anlaşılır.' Ne kadar bağırırsan, senin o kadar hırsız olduğun anlaşır. Eve hırsız girmiş bu hırsızı yakalamıyor, lambayı kim yaktı diyor. Hırsız ortaya çıktı çünkü. Geldiğimiz tablo budur.

Sayfa Yükleniyor...