Kılıçdaroğlu: TSK, Balanlı tepkisi vermesin

12 Haziran seçimlerinde son düzlüğe girildi ve ‘Liderler NTV’de’nin ilk konuğu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

Kılıçdaroğlu: TSK, Balanlı tepkisi vermesin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugünkü Diyarbakır mitingi öncesi NTV’nin sorularını yanıtladı.

CHP lideri, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın ‘Balyoz Planı’ kapsamında tutuklanmasına ilişkin, "TSK tepki vermesin, AKP yine mağdur edebiyatı yapacak" dedi.

Bir generalin tutuklanmasının önemli bir olay olduğunu ancak ayrıntıları bilmediği için yorum yapmasının yanlış olacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Ayrıntılar ortaya çıkınca fikrimizi söyleriz" dedi.

NTV’nin Ankara stüdyolarında Nermin Yurteri, Nilgün Balkaç, Can Dündar ve Ruşen Çakır sordu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yanıtladı.

CHP lideri, Orgeneral Bilgin Balanlı'nın tutuklanmasının seçimin sonucunu etkiler nitelikte olup olmadığıyla ilgili, "Ben yargının siyasallaştığını biliyorum. Siyasal otorite karar alıyor ve bu uygulanıyor. Bu bilinen bir gerçek ve Erdoğan kendisi söyledi; ‘ayağa kalkmadı, Silivri’ye attık’ dedi. Arzum bu tutuklamanın haklı gerekçeye dayanmış olmasıdır ve eğer böyle değilse ciddi bir sorun vardır" şeklinde konuştu.

TSK'DAN İSTEK
Kılıçdaroğlu, Orgeneral Balanlı’nın tarikat soruşturmasıyla ilgili tutuklandığı ve TSK’nın infial içinde olduğu yönündeki iddialar hakkında, "iktidar tarafından programlanıp yürürlüğe konmuş olabilir. Asker tepki versin ve mağdur edebiyatı yapalım mantığı olabilir. TSK’dan isteğim tepki vermeyin, soğukkanlı olarak izleyin. Adalet er ya da geç AİHM’de de olsa tecelli edecektir ve haklılık ortaya çıkacaktır" dedi.

"TATBİKAT YAPACAK KOMUTAN KALMADI"
Yargının siyasallaşmasıyla ilgili örnekler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Ege Denizi’ndeki iki tatbikatın iptalinin tepki olup olmadığıyla ilgili olarak, "Tatbikatı yapacak komutanlar yok herhalde. Gelenekselse yapılmalı. Asker savaşa hazır olmalı. Ama tatbikatı yapacak komutanlar yoksa, içeridelerse, o zaman zaten yapamazsınız" dedi ve ekledi:

'GENELKURMAY'A SORUN' AÇIKLAMASI
"Burada bir başka gariplik de, Erdoğan’a ‘tatbikat bu gerekçeyle mi iptal edildi’ diye soruldu o da ‘Genelkurmay’a sorun’ dedi. Bu ülkenin Başbakan’ı değil misin? Hem askerlere ‘konuşmayın’ diyeceksin hem de 'Genelkurmay’a sorun' diyeceksin. Senin görevin ne? Sivil otoritenin başısın, Genelkurmay Başkanı’nı çağırır, sorar ve açıklarsın. Ülke iyi yönetilmiyor; özgürlükler açısından, demokrasi açısından, ekonomik olarak her gün kötüye gidiyor."




Kemal Kılıçdaroğlu, açıkladıkları ‘Demokrasi Raporu’nun en öne çıkan bölümünün TSK’nın denetlenme konusu olduğu, Orgeneral Balanlı’nın tutuklanmasının bu döneme denk geldiği ve asker-sivil ilişkilerine bakışlarının ne olduğu sorusuna, “Bir hata varsa, hukuka aykırılık varsa herkes yargılanır. Bunun önünde engel olmamalı. Biz ayrıcalıklardan yana değiliz. Yargılama saydam, hukuka uygun, kamuoyu vicdanına ters düşmeyecek şekilde olmalı. Bu çerçevede yargılama yapılıyorsa sorun yok” dedi.

ASKERİ HARCAMALAR
"Bizim raporumuzda istediğimiz, Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Komisyonu’na zaman zaman bilgi vermesidir" diyen ve bunun BDDK Başkanı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’na bilgi vermesine benzediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Sorular sorulup bilgi alınmazsa sivil denetim yolu açılamaz. Biz sadece bunu değil, askeri harcamaların da saydam ve hukuka uygun olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

YENİ VE ESKİ CHP
Kılıçdaroğlu, yeni CHP’nin eski CHP’ye göre asker-sivil ilişkileri açısından farklı olduğu yorumları, bunun tabanda nasıl karşılık gördüğü, ‘Ergenekon’ ve ‘Balyoz’a bakışları, bazı milletvekili adayları konusunda da, "Bütün askeri darbelerde mağdur olan CHP olmuştur. İktidara en yakın olduğu dönemde darbeler yaşanmıştır" dedi ve şunları söyledi:

"Ama ne hikmetse kamuyounda ‘CHP orduyla beraber hareket eder’ algısı var ancak böyle bir şey yok. Tipik örnek; Nihat Erim hükümeti kurulduğu zaman, İsmet İnönü hükümete bakan vermek istemiş, rahmetli Bülent Ecevit buna karşı çıkarak genel sekreterlikten istifa etmiştir... Muhtıra verildiğinde ve hükümet düşürüldüğünde, Sayın Deniz Baykal ve 4 CHP’li otomobille ağlayarak Ankara’ya dönmüşlerdir. Keşke Baykal bu anıları anlatabilse..."

"HANGİSİ İŞKENCE GÖRDÜ"
"Bunlardan hangisi işkence gördü; biz gördük, 12 Eylül ürünü parti hesap soracakmış” diyen Kılıçdaroğlu, “Kenan Evren ifadeye çağrılmış, kargalar bile güler. 12 Eylülcülere zaman aşımı işlemesin diye yasa önerisi getirdik AKP’nin oylarıyla reddedildi. Ben bunlara güvenmiyorum, samimiyetlerine de inanmıyorum. Halkın duygularını, inançlarını, etnik kimlikleri sömürüyorlar. İyi biliyorum ve bunu iyi yapan kişi de Erdoğan. Keşke burada olsa da yüzüne karşı anlatsam" ifadelerini kullandı.

"EN KOLAYI ATIN İÇERİ"
Tutuklama sürelerinin uzunluğuyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şikayetini TBMM’nin açılışında dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Tutuklu sayısı yüzde 1200 artmış. Sadece Silivri değil, en kolay yol ‘atın içeri.’ Yargıç karşısına çıkıncaya kadar aylar geçiyor. Parasız eğitim isteyen iki öğrenci 14 aydır içeride. Savcı ‘çıksınlar’ diyor, hakim ‘dursunlar’ diyor. Parasız eğitim istemek ne zaman suç oldu, biz de parasız eğitim istiyoruz” dedi.

"ÜSTÜ ÖRTÜLÜ OHAL VAR"
’de üstü örtülü OHAL olduğunu ve hükümete karşı yayın yapanın Silivri’ye gidebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “İş adamlarına söylüyorum, AKP’nin iktidarında mülkiyette, mal varlıklarında kayma sorunu çıkacak. Alt yapıyı oluşturdular. Yargı diyemezsiniz, AKP'li bir yargıç buluyorlar. O kadar rahat yapıyorlar ki, gizli tanık buluyorlar veya size kendini imha eden mail atıyorlar. Ofisiniz basılıyor ve ‘atın içeri.’ Bu demokrasi midir, özgürlük müdür?” şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...