CHP lideri Kılıçdaroğlu'dan Binali Yıldırım'a malvarlığı çağrısı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, başbakanlık koltuğuna oturan Binali Yıldırım’a malvarlığını açıklama çağrısı yaptı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'dan Binali Yıldırım'a malvarlığı çağrısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Binali Yıldırım’ın başbakanlığa gelmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, malvarlığını açıklama çağrısı yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“Binali Yıldırım, kurulan birinci saray hükümetinin başbakanı, en düşük profilli adam olarak Cumhuriyeti tarihine geçti. Saray hükümeti yerine ‘bin Ali-in Ali’ hükümeti demeliyiz. Eski ile yeni başbakan arasında bir fark var. Eski Başbakan Davutoğlu getirmesini biliyordu, götürmesini bilmiyordu. Binali ise hem getirmesini biliyor, hem götürmesini biliyor. Götürme konusunda Binali’nin eline kimse su dökemez. Çünkü o ustalığı saraydan aldı. Onun çırağı zaten. İn dediğinde in, bin dediğinde bin. Hiç meraklanma sen ‘in-bin Ali’sin. 

Sana bir tavsiyem var... Malı götürürken anlatacaksın, ayrılırken huzurdan arka arka ayrılacaksın. Sakın sırtını dönme, her an bıçak yiyebilirsin. Bizde bir söz var; ‘her ortaklık bozulur ama suç ortaklığı bozulmaz’. Bunların suç ortaklığı var.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'dan Binali Yıldırım'a malvarlığı çağrısı - 1

Bir kayığı olmayan adamın nasıl bugün 30 gemisi var? Sayın Binali Yıldırım’a çok açık, çok net cümlelerle bir çağrı yapıyorum. Kendinin, yakınlarının, ailenin, çocuklarının malvarlığını lütfen açıkla.

Zonguldak’ta açlık grevi yapan maden işçilerin seslerini CHP dışında hiçbir parti duymaz, duyamaz. Çünkü biz emeğin, alın terinin, kul hakkının ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Ama onlar bilmezler. Onlar dini, emeği, alın terini istismar ederler. Biz etmeyiz. Biz söz verdik, asgari ücret net bin 500 lira olacak dedik. Bütün CHP'li belediyelerde asgari ücret net bin 500 liradır. Diyorlardı ya 'CHP yapabilir mi acaba'. Evet, yapar.

"14 YILDIR HİÇBİR SORUNU ÇÖZMEDİLER"

Bütün annelere, babalara sesleniyorum; acıyı dindirecek olan devleti yönetenler, yani hükümetlerdir. Hükümet, hükümet olmanın gereğini yapmıyorsa, acıyı dindirmiyorsa sağlıklı işleyen bir demokraside gitmesi lazım. Gitmiyor ve hala baskı unsuru oluyorsa hepimizin oturup yeniden düşünmesi lazım. Hükümetlerin görevidir. Çünkü polis, ordu, jandarma, istihbarat onun emrinde. Parlamentoda çoğunluk onun elinde. İstediği yasayı çıkarabiliyor. O zaman onun bahane üretme hakkı yoktur. Hükümet olan soruna çözüm üretmek zorundadır. Ama üzülerek ifade edeyim; Adalet ve Kalkınma Partisi 14 yıldır Türkiye'nin başta terör olmak üzere hiçbir temel sorununu çözmemiştir.

Şehit anneleri, gazi anneleri sizlerin vicdanına sesleniyorum; 14 yılda Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi? Bu sorunun cevabını vicdanınıza sormazsak görevimizi yapmamış oluruz. Çocuklarınızın, şehitlerimizin, gazilerimizin hatırına bu soruyu kendi vicdanınıza sorun. 2002'de terör yoktu, bugün 100 bini aşkın kişi Türkiye Cumhuriyeti'nde mülteci konumuna geldi, evini terk etti. Terörsüz bir Türkiye devraldılar, terör örgütü mahkemeler kurdu, kimse ses çıkarmadı. Terör örgütü şehirleri silah deposuna döndürdü, kimse ses çıkarmadı. Trafik kontrolü yaptılar, kimse ses çıkarmadı. Kim valilere talimat verdi, 'Sakın bunlara dokunmayın' diye. Eğer bu soruları kendi vicdanınıza sormazsanız gereğini yapamazsınız. Şehitlerin, çocuklarınızın hatırına sorun.

"SEN MÜSLÜMAN OLAMAZSIN"

Ben siyasette hoşgörüyü hep benimsedim. Daha önce gittiğim yerlerde de yumurta atıldı, hatta savcılar yazı yazdı, 'Hakkında soruşturma açalım mı?' diye. Açmayın dedim. Demokratik hakkını kullanıyor, yumurta atabilir, pasta atabilir, yuh çekebilir. Bunları biz normal karşılarız, demokrasilerde de normal karşılamamız lazım. Ama şehit cenazesini istismar eden, ibadet mekanını istismar eden, namaza ve inanca saygı göstermeyen bir hareketi benim affetmem mümkün değil.

Çünkü ben dine, inanca saygılıyım. Hele hele cebine yumurtayı koyacaksın, şehit cenazesine geleceksin namaz kılmaya, şehidi anmaya, uğurlamaya, böyle bir şey olabilir mi? Sen oraya 'Ben Kılıçdaroğlu'na yumurtayı nasıl atarım' diye geliyorsun. Şehide ve cenazesine, inanca saygısızlık gösteriyorsun. Senin Müslüman olma anlayışını bile ben sorguluyorum. Sen Müslüman bile olamazsın.

"TEK AMAÇLARI PARA"

Birileri kalktı, şehitlere 'Kelle' dedi. Şehitlere 'Kelle' diyen adama bir şey yaptılar mı Önünde diz çöktüler. Bunlar samimi olabilir mi Şehide saygı gösterirler mi Asla göstermezler. Bunların amacı din, iman değil. Bunların tek amacı var; para.

Bunların içinden birisi çıkıp da 'Bir dakika siz nasıl terör örgütüyle masaya oturursunuz?" dedi mi? Demedi. Niçin Bunlar vicdanlarını satan, kiralayan insanlardır. Çıktı bakanları, 'AK Parti ile PKK görüşüyor' dedi. Kaza ile 'CHP, PKK ile görüşüyor' desek başımıza neler gelir. Bu konumda olanlar, 'Nasıl böyle bir görüşme yaparsın' dedi mi? Demedi. Kızdı mı? Kızmadı. Neden? Vicdanını, aklını, onurunu para ile kiraya vermiş adamlar. 'PKK ile görüşenler şerefsizdir' demişlerdi. Görüştüğün çıktı ortaya. Ne oldu?

"YUMURTA ATANLARA KIZMADILAR"

Bu yumurta atanlar bunlara kızdılar mı? Kızmadılar. Bir şey söylediler mi? Söylemediler. Çünkü onlar da en az onlar kadar şerefsizdirler. Ben merak ediyorum; 8 şehidimizin olduğu gün, daha bedenleri soğumadan İstanbul'da görkemli bir nikah töreni yapıldı. Peki bunlar bir şey söylediler mi? Ben kızıma böyle bir düğün yaptırsam, 8 şehidimizin olduğu gün, yer gök inlerdi, kıyamet kopardı.

Sayfa Yükleniyor...