Kılıçdaroğlu’ndan Baykal’a yanıt

CHP eski lideri Baykal’ın partinin kurultaya gitmesi gerektiği sözlerine Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan cevap geldi. Kılıçdaroğlu kurultay kararının delegelerin verebileceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu’ndan Baykal’a yanıt

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın referandum sonuçlarından CHP’nin oy kaybettiğinin göründüğü ve genel seçimler öncesi acilen kurultaya gitmesi gerektiğine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan cevap geldi.


Brüksel’de bulunan Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili soru soran gazetecilere, partide kurultay kararı alma hakkının delegelerde olduğunu ve şu an böyle bir talebin bulunmadığını söyledi.

CHP’nin referandumda oy kaybettiği yönündeki sorulara ise Kılıçdaroğlu yanıt vermedi.

YENİ ANAYASA İÇİN KAPIMIZ AÇIK
Kemal Kılıçdaroğlu, Brüksel'de referandum sonuçlarını da değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan'ın yeni bir anayasa yapılmasının 2011 seçimlerinden sonra gündeme geleceğini ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Biz uzlaşma kültürünün demokrasinin gereği olduğuna inanan bir partiyiz. Dayatma kültürünün toplumu ayrıştırdığını, uzlaşma kültürünün ise entegre ettiğini bilen bir siyasi partiyiz. Gerçekten evrensel değerler esas alınarak bir anayasa değişikliği yapılacaksa kim buna itiraz edebilir? Bizim istediğimiz de o.

12 Eylül'ün izleri kaldırıldı deniyor. Hangi izi kaldırıldı? YÖK mü kaldırıldı? Baraj mı indirildi? Dokunulmazlıklar mı kaldırıldı? Bakanların yargılanmasının önüne set çeken düzenlemeler mi kaldırıldı? Sadece geçici 15'inci madde kaldırıldı. Zaten onun da fiilen herhangi bir etkisi yok.''

''Siz Brüksel'den şunu mu ilan ediyorsunuz; çağdaş, özgürlükçü bir anayasa teklifiyle hükümet gelirse bizim kapılarımız ardına kadar açık, müzakere etmeye hazırız'' şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Elbette. Uzlaşma kültürünün egemen olduğu her yerde varız. Biz bir partinin mutfağında bir anayasa hazırlanmasını istemiyoruz. Toplumun her kesimi; sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler, siyasal partiler bütün bunların katılımıyla bir anayasa değişikliği olmalı. Yurttaş eline anayasa kitapçığını aldığı zaman 'bu benim anayasam' diyebilmeli. Ben sizlere sormak isterim; bu süreçte hangi üniversite konuştu? Anayasa değişiyor üniversiteler  konuşmuyor. 12 Eylül ile bunun ne farkı var? 12 Eylül'de de 'hayır' demek yasaktı. Karşı çıktığımız nokta bu. Düşüncelerin özgürce ifade edilemediği bir ülkede hangi anayasa değişikliği sağlıklı olabilir?''

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Darbecilerden hesap sorulmasını bekliyoruz. Biz gerçekten darbeciler yargılansın diye anayasa değişiklikleri yapılırken bir madde teklifinde bulunduk. Dedik ki '12 Eylül darbesini yapanlar yargılansınlar. Bunun için anayasaya hüküm koyalım. Böylece tartışma bitsin.' Ama bu önerimiz AK Parti milletvekilleri tarafından reddedildi. Şimdi yargılanırlar mı yargılanmazlar mı diye tartışma var. Eğer darbe yapanları yargılamakta samimiyseniz bizim önerimizin kabul edilmesi lazım. O zaman hiçbir tartışma olmaksızın referandum kabul edilecekti, arkasından da darbeyi yapanlar yargının karşısına çıkacaktı. Şimdi çıkıp çıkmayacakları konusunda hukukçular arasında görüş farklılıkları var. Hep beraber göreceğiz.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da etnik kimlik ve inanç üzerinden yapılan siyasetin sosyal demokratlar açısından bir açmazı var. Ama bunu da aşacağız. Biz inançlara ve etnik kimliklere saygılıyız. Ama o bölgenin ekonomik, kültürel, sosyal ve  psikolojik sorunları var. Bütün bunları sosyal demokrat anlayışla çözeceğiz."

AB'YE ELEŞTİRİLER
Kılıçdaroğlu, AB yetkililerine yönelik bazı açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Avrupa'nın etik değerleri, yüzyılların süzgecinden geçip olgunlaşan değerlerdir. Biz de olarak Avrupa'nın bu etik değerlerine duyduğumuz saygı, onların gelişen demokrasilerine duyduğumuz saygının bir gereği olarak AB'ye üye olmak istiyoruz. Kendi yaşam standartlarımızı, demokrasi standartlarımızı etik değerlerimizi yükseltmek istiyoruz. Etik değerlere aykırı her davranışı doğal olarak eleştirme hakkımız vardır. AB yetkilileri Türkiye'ye geldiklerinde bizimle de görüşmeleri, ilişki kurmaları gerekir. Dolayısıyla bizim dışımızda, bizim görüşlerimizi almadan bize karşı görüş bildirmelerini doğru bulmuyoruz, etik bulmuyoruz. Eleştirdiğimiz noktalar bunlardır."

MENDERES'İN KABRİNİ ZİYARET EDEBİLİRİM
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, idam edilen Başbakan Adnan Menderes'e saygı için kabrini ziyaret etmeyi düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, "Sayın Başbakan'ın Menderes'in kabir ziyaretine saygı duyarız, ama o tarihte biz dönüş yolunda olacağız. Keşke Sayın Başbakan rahmetli Menderes'in vasiyetini okuyup gereğini yapabilse. Koşullar uygun olursa Menderes'in kabrini ziyaret etmeyi neden düşünmeyelim arkadaşlar? Menderes bu ülkeye hizmet etmiş bir insan.  Saygıdeğer bir kişi. Bir siyasal mahkemede yargılandı ve idam edildi" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...