CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Adana'da düzenlenlediği 'Savaşa Hayır' mitinginde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun hedefinde yine hükümet vardı.
Suriye ve Mısır üzerinden hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, "Asarım keserim edebiyatıyla dış politika yapılmaz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
"Sen kim oluyorsun da parlamentonun iradesini kullanıyorsun. Sen eğer savaş istiyorsan bu milletin çocuklarını göderme, istiyorsan kendi çocuklarını gönder oraya. Milletin sırtından savaş çığırtkanlığı yapıyorsun.
Sor bakalım bu millete; bu millet Müslüman kanı dökülmesini istiyor mu? El Kaide militanların Hatay'da kamp kuruyor, silahlı eğitim verip Suriye'ye gönderiyor ve 'kardeşini öldür' diyor.
'5 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜRÜM DEMEK'
Böyle komşuluk mu olur? Eğer 'ben her türlü koalisyonun içinde yer alırım' demek 'ben Suriye'deki Ayşeleri, Fatmaları, 5 yaşındaki çocukları öldürürüm' demek. Buna kim razı olacak? Dış politika, iç politikaya benzemez. İç politikada şu veya bu şekilde bir çok laf edilir ama dış politika milli olmalıdır. Dış politikada kin ve öfkeye yer yoktur.
'DUYGULARA YER YOK'
Dış politika kine ve öfkeye yer vermez, ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. Duygularla dış politika olmaz. Bakın Mısır'da darbe oldu. Tahrir Meydanı'nda yüz binler demokrasi ve özgürlük istedi ama asker geldi seslerini kesti. Bu yüzden darbeye karşıyız. Biz hiçbir zaman Mısır'ın içinde bir kesimi tutmadık. Biz şunu söyledik; Mısır halkıyla Türkiye halkı kardeştir.
'TÜKÜRDÜKLERİNİ YALADILAR'
Bunlar ne yaptılar? Bağırdılar çağırdılar. Büyükelçiyi de çektiler geriye, sonra ne oldu? Tükürdüklerini yaladılar ve elçiyi geri gönderdiler. Sen hangi gerekçeyle Türkiye'nin büyükelçisini Mısır'dan çekiyorsun? İşte dış politikaya akıl ve mantık yerine duygular hakim olursa bu tür yanlışlar yapılır. Asarım, keserim edebiyatıyla dış politika yapılmaz. Milleti kandırabilirsin ama dünyayı kandıramazsın.
'ŞAMAROĞLANI OLDU'
Erdoğan'ın merhaba diyeceği bir komşusu kalmadı. En son Arjantin'e gitti, orada bile protesto edildi. Sözde ortadoğu'nun oyun kurucusu olacaktı. Oyuncak oldu, Ortadoğu'nun şamaroğlanı oldu. Her gelen tokatlıyor.
'OTURDUĞU YERDEN AHKAM KESİYOR'
Onun her konuda alay konusu olması en çok benim ağırıma gidiyor. Bizim ülkemizin başbakanı hiçbir ülkede alay konusu olmamalı. Ne diyorlardı? "Esad'ın 2 haftalık ömrü kaldı. Akdeniz'i, Rusya'yı, Çin'i bilmiyor. Oturduğu yerden ahkam kesiyordu, bir beyzbol sopası gösterdiler, sustu.
'ELİ DE DİLİ DE KANLI'
Her zaman şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz, bu başbakanın eli kanlıdır, dili de kanlıdır. Bir devletin sınırları o devletin namusudur, korur o sınırları. Suriye'de sınır var mı? 900 kilometre kimin girip çıktığı belli değil.
Türkiye'nin barıştan yana, halkların çıkarlarından yana tavır takınması lazım. Bunlar dış politikayla ülkeye değil, dünyaya sorun üretmeye başladı."
- Etiketler :
- Haberler
