Kızıl Dany Erdoğan'la tartıştı!

AP Yeşiller Grubu Eş Başkanı Daniel Cohn-Bendit, Kürt meselesi, AB ile müzakereler ve yeni anayasa üzerine Başbakan Erdoğan’la dün yaptığı görüşmenin içeriğine dair açıklamaları Artı’da yaptı.

Kızıl Dany Erdoğan'la tartıştı!

Fransa'da patlak veren 68 olaylarının lideri konumunda olan, şimdinin Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eş Başkanı Daniel Cohn-Bendit (Kızıl Dany), Banu Güven’le Artı’ya konuk oldu.

5 yıl sonra, yeniden ’ye gelen Yeşiller Grubu, genişlemiş büro toplantılarının yanı sıra, Avrupa’daki Türkiye başlığıyla, AB ile müzakere ile demokratikleşme sürecini ve enerji politikalarını masaya yatırıyor.

Cohn-Bendit, ‘neden Türkiye’desiniz?’ sorusuna, "Son toplantıyı 5 yıl önce yapmıştık ve o zaman Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le görüşmüştük. Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin geleceğini konuşmuştuk. 5 yıl sonra neler olup bittiğine, sorunların ne olduğuna dair; farklı Türk politikacıların ve STK’ların da düşüncelerini almak için geldik. Ortaya çıkacak durum, Avrupalı Yeşiller’in daha net bir tutum almalarını sağlayacak" yanıtını verdi.

Cohn-Bendit, dün Başbakan Erdoğan’la yaptığı 1.5 saat görüşme ve ardından ‘gündeminde AB’den ziyade bölgesel bir lider olmak var’ açıklamasına ilişkin, “Kendisine açık ve samimi olarak sordum. O da, ‘Avrupa bizi istiyorsa üye oluruz ama istemiyorsa kendi seçimimizi yapmamız gerekiyor’ dedi. O bir siyasetçi ve farklı seçeneklere sahip olmak istiyor. Avrupa seçeneğinin de iyi bir seçenek olduğunun farkında...

"AÇIK BİR TARTIŞMA YAPTIK"
Erdoğan’la Kürt meselesi, AB müzakereleri ve yeni bir anayasaya ihtiyacını görüştüklerini belirten Cohn-Bendit, "Herkesin özgürlüğünü koruyan devlete ihtiyaçtan bahsettik" dedi ve şunları söyledi:

"Devletin Müslümanları, Hristiyanları, dini inancı olmayanları yani her Türk’ü koruması gerekiyor; cinsel yönelimler de dahil. Bu Avrupa’daki temel anlaşmanın özünde yatıyor ve Türkiye’de de olmalı. Kimi dini grupların hoşuna gitmiyor ama onlar da istedikleri gibi olsunlar.

Bu konuda Başbakan Erdoğan’la çok samimi ve açık bir görüşme yürüttük. Açık bir tartışma yaptık. Çok ilgiliydi, pekçok konuda çeliştik ve aynı şeyleri düşünmüyorduk ama ikimiz için de ilginçti. Birbirimizden öğrendiklerimizi eve götüreceğiz."

"SEÇİLMİŞ LİDERLERİ TANIYIN DEDİM"
Başbakan Erdoğan’la, Kürt meselesi ve terörü de konuştuklarını belirten Cohn-Bendit, "Dünkü saldırıyı PKK mı yaptı bilmiyoruz.

Ben IRA'yı hatırladım. Küçük bir grup vardı ve IRA’ya rağmen saldırılara devam etmek istiyordu. PKK’nın, silahlı mücadelenin çözüm olmadığına inandığını düşünüyorum. Ama içinde ufak bir grup olabilir ve devam etmek isteyebilirler. Bunları bilmiyoruz.

Ama Başbakan’a, kesinlikle Kürtlerin seçilmiş olan liderleriyle görüşülmesi ve müzakere edilmesi gerektiğini söyledim. 'Sevmek zorunda değilsiniz' dedim. O da, 'terör yoluyla seçildiler...' dedi ve ben de, 'bilmiyorum ama onları tanırsanız Türkiye’deki Kürtler kendilerini tanınmış hissederler' dedim. Bu şekilde çözüme ulaşmak mümkün olacaktır. Evet ya da hayır demedi ve karşılıklı bir tartışma yürüttük" şeklinde konuştu.

"ATEİSTİM AMA ERDOĞAN BANA..."
Cohn-Bendit, türban tartışmaları ve Cumhuriyet resepsiyonuyla ilgili olarak da, "Cumhubaşkanı’nın eşli başörtülüyse ne olmuş yani. Ben Almanya’dan ve Batı’dan değil kendi konumumdan bakıyorum. Bir kadın üniversitede türbanla okumak istiyorsa bu bir özgürlüktür. Ama öyle bir devlet olmalı ki, temel eğilim 'başını ört türban tak' derse, bununla mücadele edilmeli.

Ben ateistim ama Almanya ve Fransa’da insanların camiye gitme hakları için mücadele ettim. İnsanlar üzerinde baskı olmamalı. Türbanla üniversiteye giderse gitsin, bana ne bundan; umurumda bile değil..." dedi.

"GÜL’E KORKU VAR DEDİM"
Abdulalh Gül’le, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra toplumdaki 'korku' üzerine konuştuklarını belirten Cohn-Bendit, "Ona korku olduğunu söyledim. AKP’li ve inançlı bir kişi olarak, yalnızca kendi tarafının Cumhurbaşkanı olacak korkusu olduğunu söyledim. O da bana, 'hayır, benim rolüm asla öyle değil" dedi ve ben ona inanıyorum.

Erdoğan da aynı şeyi söyledi. 'Herkesin özgürlüğünün korunması gerekiyor ve bunun için mücadele edilmeli' dedi. Ben de, bununla ilgili bir şaka yaptım ve 'ben inanmıyorum' dedim; o da 'hayır hayır, sen ateizme inanıyorsun' dedi" ifadelerini kullandı.

Sayfa Yükleniyor...