Kızılay'da toplu dinlemeye karşı inceleme

HSYK , Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Kızılay bölgesinde yapılan tüm telefon konuşma trafiğinin tespitine yönelik kararıyla ilgili inceleme başlattı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Şubat 2009’da Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.

Başvuruda, Ankara’nın merkezi olan Kızılay yakınındaki üç bölgede 27 Ocak günü belirli saatlerde yapılan görüşmelerin tamamının dökümleri istendi.

Mahkeme, savcılığın bu üç bölgedeki konuşma trafiğinin birer saatlik dökümlerinin verilmesi talebini uygun görerek ’iletişim tespit kararı’ verdi.

karar gereği bakanlıklar, yüksek yargı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'nın bulunduğu bölgedeki kimin kiminle konuştuğuna ilişkin tüm kayıtlar mahkemeye gönderildi.

Tartışma yaratan kararla ilgili Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) resen inceleme başlattı. İnceleme kapsamında, kararı veren mahkemenin bağlı bulunduğu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan mahkeme kararı istendi.

Ayrıca savcılıkça mahkemeye gönderilen iletişimin tespitine ilişkin talep yazısı ile Telekomunikasyon'nun toplu dinleme yapılamayacağına ilişkin yaptığı itiraz ve mahkemece reddedilen mahkeme tutanaklarının başsavcılıktan gönderilmesi istendi. HSYK'nın bu istediği belgelerin gelmesinden sonra, yapacağı inceleme sonucunda “usülsüz ve yasalara aykırı” bir durumun bulunaması halinde Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunacak ve bakanlığın olumlu yanıt vermesi halinde de sorumluluğu olanlar için “soruşturma” açılması gündeme gelecek.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de dinleme kararına tepki gösterdi. Gerçeker, "Eğer yanlış yapılan bir şey varsa, değerlendirilir ve kendi içinde düzeltilir. Dinlemenin nasıl yapılacağına dair yasalar ve yargı kararları ortada. Ona göre dinleme yapılmalıdır. Yapılmamışsa usulsüzlük var demektir" dedi.

Kızılay'ın tamamına yönelik genel dinleme kararı alınamayacağını söyleyen Yargıtay Başkanı, "Herkes dinlendiğine ilişkin endişe duyuyor. Kanunların  hiçbir zaman delinmemesi gerekir" diye konuştu.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de dinleme ilişkin kararın idari değil yargı kararı olduğunu söyleyerek "Eğer bir usulsüzlük varsa, itiraz merciileri de bellidir" dedi.

Sayfa Yükleniyor...