'Komşularımızı hedef göstermedik'

Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Rusya ziyaretinin en önemli konu başlıkları İran ve Suriye krizi

'Komşularımızı hedef göstermedik'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Üst Düzey İstişare Konseyi (ÜDİK) bünyesindeki Ortak Stratejik Planlama Grubu'nun (OSPG) ikinci toplantısının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Davutoğlu bir gazetecinin sorusu üzerine, 'nin İran konusunda herhangi bir yabancı müdahale girişimi içinde olmadığını belirterek, ''NATO içindeki hiçbir çalışmada, hiçbir komşu ülkenin hedef gösterilmesine razı olmadık. Kaldı ki bu bizim için bu bir NATO meselesi de değildir. İran- sınırı hep barış sınırı olmuştur ve hep böyle de kalacaktır'' dedi.

''SİVİL HALKA YÖNELİK ŞİDDET DURMALI''
Bir başka soru üzerine Lavrov ile hem İran hem Suriye konusunda kapsamlı ve yararlı değerlendirmede bulunduklarını vurgulayan Davutoğlu, ''Suriye konusunda sivil halka dönük şiddetin bir an önce durması önemli. Suriye halkının kendi kaderini tayin çerçevesinde reform sürecinin başlatılması önemli. Bu konuda hem sivil kayıpların durması, hem reform sürecinin uygulanmasında aynı yaklaşıma sahibiz'' diye konuştu.

Türkiye olarak Arap Ligi'nin inisiyatifine her zaman destek verdiklerini ve bu konunun Suriye ve bölge içinde çözümünün önemli olduğuna işaret eden Davutoğlu, ''Biz bölgemizde hem zaman önemli rol oynayan Rusya ile yoğun istişarelerle soruna çözüm bulunması için birlikte çalışmaya hazırız. Bu konuda Rusya'nın çok ciddi katkılar yapacağına inanıyoruz'' ifadesini kullandı.

''İRAN MÜZAKERE MASASINA GERİ DÖNMELİ''
İran konusunda Rusya ile pozisyonlarının çok yakın olduğunu söyleyen Davutoğlu, İran'ın bir an önce nükleer programıyla ilgili oluşturulan 5 1 formatındaki müzakerelere geri dönmesini, özde kapsamlı müzakerelerin önce başlanıp bu sorunun çözülmesinin en büyük dilekleri olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, İran'ın müzakere masasına geri dönmesi halinde sözkonusu görüşmelere evsahipliği yapmaya hazır olduğunu söyleyen Davutoğlu, Rusya'nın, Türkiye'nin evsahipliğine verdiği desteğe teşekkür etti.

''LİBYA MUHALEFETİNE DESTEK''
Davutoğlu, bir gazetecinin, Ankara'nın Libya ve Suriye muhalefetine verdiği destek ve bu desteği Türkiye'deki Kürtlerin durumuna ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:

''Çok farklı alanda 3 soru uzun cevap gerektiriyor. Türkiye'nin bu konulardaki politikası ilkeseldir. Bu ilkelerden biri, herhangi bir ülkede herhangi bir kimse demokratik talepte bulunursa, bu taleplere destek veririz. Ama kimsenin de iç işlerine karışmayız ve kimseye yönlendirmede bulunmayız. İkinci ilke de bütün bu süreçlerin diplomatik ve barışçıl yollardan gelişmesini hedefleriz'' dedi.

Libya ve Suriye konusunda bu ilkelere sadık kaldıklarını ve Libya'da aylarca Muammer Kaddafi'ye haklı taleplerde bulunan halkına silah çekmemesi tavsiyesinde bulunduklarını söyleyen Davutoğlu, ''Yabancı müdahaleye karşı çıktık. Aylarca sadece Türk Büyükelçiliği açık kaldı. Kaddafi halkını dinlemek ve uzlaşmak yerine o halkı öldürmeye başlayınca ilkesel olarak o halkın yanında yer almaya başladık. Kaddafi tavsiyelerimizi dinlemiş olsaydı, o zaman Rusya da benzer tavsiyelerde bulunmuştu, bugün Libya'da halkıyla barış içinde yaşıyor olabilirdi'' diye konuştu.

''SURİYE'YE BENZER TAVSİYE VERDİK''
Türkiye'nin Suriye yönetimine de bu yönde tavsiyeleri sürdürdüğünü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin de defalarca Suriye'ye gittiğini kaydeden Davutoğlu, ''Halkıyla birlikte reform yapması ve halkına silah çekmemesi için tavsiyede bulunduk ve hep destek verdik. Ancak bir çok takvim getirilmesine ve bir çok reform sözü verilmesine rağmen özellikle Ağustos ayında, Müslümanlar açısından kutsal olan Ramazan ayında sivil halka yönelik büyük katliam olunca aynen Libya'daki gibi halkın yanında yer aldık'' dedi.

Davutoğlu, Suriye'nin Rusya ve Türkiye'nin tavsiyelerine uyup reformları başlatmış olması halinde bugün Orta Doğu'da örnek ülke haline gelmiş olacağını belirterek, ''Moskova'dan Suriye yönetimine aynı çağrıyı tekrarlıyoruz. Halka karşı silahların susturulması ve reformların bir an önce başlaması. Bütün grupların birlikte barış içinde bir Suriye'yi inşa etmesi ama bugün bunları söylerken bile Suriye'de insanlar ölmeye devam ediyor'' dedi.

Davutoğlu, Suriye halkı ve Türkiye arasında büyük bir akrabalık bağı olduğunu da kaydederek, ''Tabi biz yine bu tavsiyelere devam edeceğiz. Evet Suriye muhalifleri Türkiye'de toplanıyor. Keşke özgür şekilde Şam'da toplansaydı. Türkiye demokratik bir ülke. Suriye muhalefeti toplandığı gibi Suriye hükümeti yanlıları da toplandı. Ümit ederiz ki Suriye halkı kendi kaderini tayin hakkını bulur ve Suriye istikrarlı bir hale gelir'' diye konuştu.

''KÜRTLER EN FAZLA BİZİM PARTİDE''
Tüm bu konuların Kürt sorunuyla bir ilgisinin olmadığını söyleyen Davutoğlu, ''Bunları hangi mantıkla örtüştürdünüz, bilemiyorum. Bugün en radikal görüşler bile TBMM altında ifade edilebiliyor. Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımız da bir çok siyasi partide temsil ediliyor. En çok da benim üyesi olduğum ve hükümeti oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi'nde temsil ediliyor. Suriye ve Libya'daki halk Türkiye'dekine benzer bir demokrasiyi özledikleri için ayaklanıyor. Bunu ifade ediyorlar'' dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin son dönemde büyük bir ivme kazandığını ve iki ülke arasındaki yeni stratejik ilişki paradigmasının Avrasya coğrafyasının istikrar unsuru olacağına işaret ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 5 yıl içinde 100 milyar dolara mutlaka çıkaracaklarını vurguladı.

Sayfa Yükleniyor...