Kömürcü'den savcıya: Siz değil, eşim sorgular

Ergenekon sanığı gazeteci Güler Kömürcü Öztürk, evinin dinlenmesini “tecavüz” olarak nitelendirdi. Savcının “Gece 23’te polis olduğunu söyleyene kapıyı açar mısınız?” sorusunu “Bunu siz değil, eşim sorgular” diye yanıtladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile yargılanan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk'ün savunması ve çapraz sorgusu yapıldı.

İfadesini yazılı verdiğini belirten Öztürk, ''Savunma demek istemiyorum çünkü bir suç varsa savunma olur. İddiaları yanıtlamaya hazırım'' dedi.

Emniyet, savcılık ve nöbetçi hakimlikteki ifadelerini kabul ettiğini belirten Öztürk, Bekir Öztürk'ün başkanlığındaki Kuvayi Milliye Derneği’ne maddi hiçbir yardımının olmadığını, ancak kim yardım istese, gazeteci olarak yardım ettiğini söyledi.

Öztürk, bir sivil toplum kuruluşuna yardım yapmanın da yanlış bir şey olmadığını ifade ederek, ''Deniz Feneri'ne de pek çok kişi yardımda bulunuyor. Suçlu mudur hepsi? Sizin tahmin ettiğiniz gibi yasadışı bir yardım yapmam mümkün değil. Yasa dışı yapılanmaları tanımam'' diye konuştu.

Yasadışı yapılanmaların aleyhine çok sayıda yazı yazdığını, 2000 yılında Akşam gazetesinde köşe yazarlığı yaparken Dolar üzerinden çok iyi bir maaş aldığını, şoförü, sekreteri olduğunu anlatan Öztürk,''Bir gün bir yazımı çekmemi istediler, kabul etmedim. Sırf talimat almamak için bütün bunlardan vazgeçerek istifamı verdim. Bu yapıda bir insan gelip birinden talimat alacak. Sedat Peker'e telefon görüşmesinde yeni bir oluşumdan bahseden kişi ben değilim. Yasadışı bir oluşumdan bahsetmem mümkün değil'' şeklinde konuştu.

Öztürk, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in sorusu üzerine Tuncay Güney'i emniyette kendisine soru yöneltilene kadar hiç tanımadığını, adını da kimseden duymadığını anlattı.

“EVİMİN DİNLENMESİ TECAVÜZE GİRER”
Telefonlarının dinlendiğini bildiğini, bu nedenle yanlış anlamlara gelecek şeyler konusunda özellikle dikkatli davrandığını söyleyen Öztürk, hatta evinin dinlendiğini de savunarak şunları söyledi: ''Bir gece yarısı kapım çaldı. Emniyetten geldiklerini ve okuyucum olduklarını söyleyen iki kişi konuşmak istediklerini söyledi. İçeri davet ettim. Telefonun, faksın kablolarını çıkarttılar. Laptopumu kapattılar. Evimin içini biliyor gibiydiler. Evimin dinlendiğini söylediler. Bu duruma çok üzüldüm. Evin içi dinlenemez. Tecavüze girer.''

“SİZ DEĞİL, BUNU KOCAM SORGULAR”
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in ''Yalnız yaşadığınızı biliyoruz. Gece 23.00'te gelip polis olduğunu söyleyen herkese kapı açar mısınız?'' diye sorması üzerine Öztürk, ''Bunu hiç kimse sorgulayamaz. Bunu en fazla eşim Mehmet Zekeriya Öztürk, sorgulayabilir'' dedi.

VELİ KÜÇÜK’TEN TALİMAT ALMADIM”
Veli Küçük'ün dostu olduğunu, ailesiyle de görüştüğünü söyleyen Öztürk, ''Ben Küçük'ün evine ziyarete gittiğimde yanımda eşim Zekeriya Öztürk vardı. Eşimi duygusal nedenden dolayı, ileride evlenmeyi düşünüyoruz diye Veli Küçük ile tanıştırdım'' diye konuştu.

Kömürcü, hiçbir konuda Veli Küçük'ten talimat almadığını, telefon görüşmelerindeki ifadelerin dostane tavsiye niteliğinde olduğunu dile getirdi.

Korkut Eken'i tanımadığını söyleyen Öztürk, Mehmet Ağar'ı tanıdığını ifade etti.

“DEVLET ADINA ÇALIŞMADIM”
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorusu üzerine gazeteciliğe Meydan Gazetesinde muhabir olarak başladığını, burada köşe yazarlığı da yaptığını anlatan Öztürk, ''İddianameye Akşam Gazetesindeki yazılarım konulmuş. Savunmamı buna göre hazırladım'' dedi.

Öztürk, Akşam Gazetesine kimsenin referansı olmadan transfer olduğunu, 2000 yılında da Habertürk'ün Washington temsilcisi olarak Amerika'ya gittiğini söyledi.

Washington'a gidince MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'ü aradığını, yemeğe çıktıklarını ifade eden Öztürk, Eymür'ün eşiyle de arkadaş olduklarını anlattı.

Öztürk, ''Ev kiralamama yardımcı oldu. Oradaki komşum yalnız Eymür değildi. Türk Büyükelçiliği'nde çalışan memurundan, özel kalem müdürüne kadar herkes, güvenlikli bir site olduğu için oradaydı'' dedi.

ŞENGÜN: ŞEMADAKİ YERİMİ ANLAMADIM
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, '''de ya da yurtdışında çalışırken devletin herhangi bir biriminde göreviniz oldu mu?'' sorusuna Öztürk, ''Hayır, asla'' yanıtını verdi.

Tutuksuz sanık Tuncay Hacıbektaşoğlu da Karadeniz FM'in pazarlama bölümünde çalıştığını belirterek, tutuksuz sanık Saıpır Debzlelvidze'nin kendisini 2006 yılında Muzaffer Tekin'in bürosuna getirdiğini söyledi.

Hacıbektaşoğlu, ''Radyoda reklam getirene yüzde 25 prim veriliyordu. Saıpır da Tekin'in çevresinin geniş olduğunu söylemişti. Reklam almak için gittik'' dedi.

Duruşmada tutuklu sanıklardan Zekeriya Öztürk'ün, Ergenekon şemasında suikast timinin lideri olarak gösterildiğini, Hacıbektaşoğlu ve Debzlelvidze'nin bu timde yer aldığını söylemesi üzerine, Hacıbektaşoğlu, ''Bana suç isnat edilen şemadaki yerimi anlamadım. Neyle bu konuya monte edildiğimi bilmiyorum'' diye konuştu.

Hacıbektaşoğlu, Ali Yasak, Sami Hoştan, Sedat Peker ve Semih Tufan Gülaltay ile bir tanışıklığının olmadığını da belirtti.

Sayfa Yükleniyor...