"Korkum, uygarlığın sonuna sürüklenmek"

İklim için gençlik hareketi ve 350 Ankara girişiminden Duygu Caymaz'ın "iklim zirvesi" notları...

"Korkum, uygarlığın sonuna sürüklenmek"

İklim değişikliği müzakerelerini takip etmek anlayabildiğim ve konuşabildiğim dillerden başka bir dil daha gerektiriyor.


Tıp dünyası insanlarının aralarında Latince konuştuğu gibi, iklim müzakereleri kısaltmalarını da bilmek gerekiyor. Kyoto Protokolü Çerçevesinde Ek-1 Taraf Ülkelerinin gelecek taahhütleri ile ilgili çalışma grubu, nam-ı diğer AWG-KP, bugün de toplantılarını bitirdiler.

Toplantının özetini vermem gerekirse iki cümle yeterli olacaktır. Gelişmiş ülkelerin delegelerinin her sözüyle salon sise bürünürken, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülke delegelerinin sarfettiği her kelimeyle çiçekler açıyor.Gelişmiş ülkelerin iklim değişikliği uyum sürecinde öncülük etmek yerine sergiledikleri soğuk tavır gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeleri her seferinde bir kez daha çileden
çıkarıyor. Ve bu durum karşısında salonda oturan siz, tam anlamıyla toplantının ilerleyişine taş koyan tavırlarıyla çoğunlukla ve hatta hep gelişmiş ülkelerin delegelerini, gelişmişliklerine, pozisyonlarına ve haksız konumlarında bile konuşmalarındaki o hayret verici ikna yeteneklerine rağmen Gambiya, Çin, Brezilya, Hırvatistan, Güney Afrika, Sudan, Cezayir ve Bolivya’yı alkışlarla desteklerken söyledikleri herşeyi harfi harfine not alarak dünyaya yaymak istiyorsunuz. Emisyon azaltımlarından bahsetmekten her fırsatta kaçınan ve Kyoto Protokolü dışında başka anlaşmalara ihtiyaç duyduklarını söyleyen Avustralya ve İsveç’e karşılık olarak, Çin: “Ek-1 ülkelerinin iklim
değişikliği sürecinde tarihi ve ahlaki sorumlulukları vardır. Bu sürece öncülük etmek zorunda olanlar sizsiniz.

Burasının bunun bir zemini olması gerekirken bunu hala tartışıyor olmak çok komik.” diyerek salonda delegasyonlar dışında oturan 200 kişinin de alkışlarla desteğini aldı. Avustralya buna karşılık “Yürüyen bir Kyoto Protokolünde olmak bizim seçimimizdi ama çıkmak da yine bizim seçimimiz olur” dedi. Bunun yanında böyle önemli bir toplantıda söz almayan ülkem, umarım
önümüzdeki günlerde salondaki alkışlara alkış katarak bu bültendeki yerini alır.

Ek-1 ülkelerinin tarihi sorumlukluklarını kabul edip şimdi fikir değiştirme eğilimine yukarıda saydığım ülkelerin hepsinin gittikçe sertleşen itirazlarından sonra, burada “İklim için Adalet! Hemen Şimdi” diye bağıran bütün genç insanlar gibi benim de korkum; Kopenhag’ın gelecek kuşaklara anlatılacak bir başarı hikayesi olacak olmasından çok, gelişmişin değiştirdiği iklimin, kaderine terkedilmesiyle; gelişmiş olanı da, gelişmekte olanı da uygarlığın sonuna sürükleyecek olması.

Sayfa Yükleniyor...