Koşaner’in ses kaydı delil sayıldı

Koramiral Cora, Korgeneraller Polatsü, Güler gibi isimlerin sanık olduğu 3. Balyoz iddianamesi kabul edildi. 143 sanık için 20’şer yıl hapis cezası isteniyor. İddianamede eski Genelkurmay Başkanı Koşaner’in internete düşen ses kaydı delil sayıldı.

Koşaner’in ses kaydı delil sayıldı

Gölcük’te bulunan Balyoz belgelerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından hazırlanan 3’üncü Balyoz iddianamesi, İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Koramiral Deniz Cora, korgeneraller Korcan Pulatsü, Ziya Güler, Rıdvan Ulugüler ve Abdullah Can Erenoğlu, Tuğgeneral Kubilay Baloğlu, Tümamiral Mücahit Şişlioğlu, emekli Korgeneral Rasim Arslan, HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman’ın da aralarında bulunduğu 64’ü tutuklu 143 sanık hakkındaki davanın ilk duruşması, 26 Aralık günü görülecek. Mahkeme, Savcı Ayar’ın diğer Balyoz davasıyla birleştirilmesi yönündeki talebini ise duruşmada değerlendirecek. İddianamede, tüm sanıkların 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngören ve “ Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs” suçunu düzenleyen eski TCK’nın 147 ve 61/1’inci maddeleri gereğince cezalandırılmaları isteniyor.

Vatan'ın haberine göre; mahkeme tarafından kabul edilen üçüncü iddianamede, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner’in internete düşen ses kaydı da yer aldı. Koşaner’in Balyoz davasına ve soruşturmasına ilişkin sözleri delil olarak gösterildi. Savcı, Koşaner’in bu sözlerini “Açık kaynaklardan temin edilen ses kayıtları” başlığı altında sıraladı. Ancak açık kaynakla ilgili bir çalışmanın yapılıp yapılmadığı ise açıklanmadı.

Eski Genelkurmay Başkanı Koşaner internete düşen ses kaydında, “Ergenekon hakkında ben de bir şey bilmiyorum. Ama Balyoz hakkında bir şeyler söyleyebilirim. Balyoz’la ilgili, bizde her şey imha edilmişti. Her şeyi iddianameden öğrendik... Arkadaşlar, bu olayla ilgili seminerle ilgili evrakların hepsi imha edilmiş olduğu için olay ortaya çıkınca bir şey bulamadık. Araştırdık Genelkurmay’ı, Kara Kuvvetleri’ni, 1. Ordu’yu. Ya nedir bu, ne diyorlar bunlar filan. Balyoz malyoz hiçbir evrak bulamadık. Bir tane mesaj çıktı. Bunun için bir girişim yapamadık... Ne zaman ki iş iddianame hazırlandı vs. Bu CD’ler elimize geçtiği zaman olayın ne boyutta olduğunu neyin iddia edildiğini açık açık anladık. Balyoz’da, bize üzen taraf; neyimiz var neyimiz yok çaldırmışız. Konuşmalarımız dâhil. Ne konuşuyorsak var adamların ellerinde, namerdin eline malzeme verdik. Şimdi bizi üzen taraf arkadaşlar birinci orduda her şeyimizi çaldırmışız” diyordu.

İddianamede, dönemin Hava Harp Akademisi Komutanı tutuklu sanık Korgeneral Korcan Pulatsü’nün “Oraj Harekat Planı” kapsamında görevlendirilecek özel personel olduğu öne sürüldü. İddianamede Korgeneral Ziya Güler’le ilgili olarak, “Plan öncesi ve sonrasında dönemin kuvvet komutanı Cumhur Asparuk ve çevresindekilere yönelik uygulanması düşünülen psikolojik harekat faaliyetlerinde ve yine Cumhur Asparuk’un görevden el çektirilmesi konusunda yapılan planda etkin bir konumunun olduğu kanaatine varılmıştır” ifadelerine yer verildi.

İKİ CAMİDE KEŞİF YAPTILAR
İddianamede Fatih Camii’ne yönelik planlanan ve bombalama iddialarını içeren “Çarşaf Eylem Planı” hazırlanmadan önce caminin eyleme uygun olup olmadığını belirlemek üzere gözlem ve keşif faaliyetleri yapıldığı öne sürüldü. Özgür Ecevit Taşçı’nın, Erdinç Atik ile birlikte yaptığı inceleme sonrası raporlar hazırladığı belirtildi. Grup lideri Hüseyin Topuz’a ulaştırılan keşif raporunda, “Kalabalık ve hareketli bir bölge olması ve her türlü faaliyet için gizleme ve kamuflaj olanağı sunması, faaliyet yapan elemanların kalabalığın içerisinde kolaylıkla kendini kamufle edebilme olanağına sahip olması nedenleriyle bölgenin faaliyet için uygun olduğunun değerlendirildiği”nin bildirildiği kaydedildi.

EYÜP CAMİİ RİSKLİ
İddianamede, şüpheli Nail İlbey’in, “Görevlendirme Çizelgesi” isimli belgeye göre, Eyüp Camii’nin, bir eylem için uygun olup olmadığının tespiti için Hakan Sargın liderliğindeki grupta, Mustafa Koç ile birlikte yer aldığı kaydedilerek, Erhan Kubat tarafından, caminin keşif çalışmalarını yapmak üzere görevlendirildikleri belirtildi. İddianamede, İlbey’in, hedef bölgenin fiziki ve sosyal yapısının incelenmesi ile çevre kontrolünün yapılarak, alınacak tedbirlerin yerinde tespiti konusunda keşif faaliyeti icra ettiği ve bu keşif sonucunda muhtemel eylemler için ortamın uygun olmadığı, bölgenin eylem sonrasında gizleme sağlamadığı, insan kalabalığı ve trafik sıkışıklığının, eylem sonrasında timlerin hareket kabiliyetini zorlayabileceği ve risk teşkil edebileceğini belirtir rapor hazırladığı ifade edildi.

Sayfa Yükleniyor...