Kötülüğün sıradanlaşması üzerine...

Siyaset bilimci Hannah Arendt, 'Kötülüğün Sıradanlığı'nda Yahudi soykırımın mimarı Adolf Eichmann'dan yola çıkarak insanlık tarihinin dönüm noktalarından birini anlatıyor.

Kötülüğün sıradanlaşması üzerine...

Nazi Almanyası'nda Yahudilerin gettolara ve toplama kamplarına naklinden sorumlu Otto Adolf Eichmann, 11 Mayıs 1960'ta Buenos Aires'in kenar mahallelerinden birinde yakalandı ve İsrail'e getirildi. 11 Nisan 1961'de Kudüs Bölge Mahkemesi'ne çıkarıldı ve on beş ayrı iddiayla suçlandı: Başkalarıyla birlikte, Nazi rejiminin başından sonuna kadar ve özellikle de İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi halkına karşı suçlar, insanlığa karşı suçlar işlemişti.

''Eichmann'ın yaklaşımı ise daha farklıydı. Her şeyden önce, cinayet suçlaması asılsızdı: "Yahudilerin öldürülmesiyle hiçbir ilgim yok. Hayatım boyunca ne bir Yahudiyi ne de Yahudi olmayan birini öldürdüm – hayatım boyunca kimseyi öldürmedim. Bir Yahudiyi veya Yahudi olmayan birini öldürme emri vermedim, kesinlikle böyle bir şey yapmadım." Veya daha sonra açıklamasını biraz daha daraltarak söylediği gibi, 'Bir kere bile yapmak zorunda kalmadım' – buna karşılık böyle bir emir alsa, zorunda kalsa, şüphesiz kendi babasını bile öldürecekti.''

Ülkemizde özellikle totalitarizm üzerine çalışmalarıyla tanınan ünlü siyaset bilimci Hannah Arendt 'Kötülüğün Sıradanlığı'nda, Nazi Almanyası döneminde milyonlarca Yahudinin toplama kamplarına, ölüme gönderilmesinden sorumlu SS yetkilisi Adolf Eichmann'ın Kudüs'teki yargı sürecini ele alıyor.

GÖZARDI EDİLENLER...
Arendt, bu duruşmada Yahudilerin çektiği acıların, antisemitizmin ya da ırkçılığın bir anlamda gözardı edildiğini; duruşmanın sadece kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini söyleyen, terfi etmekten başka bir şey düşünmeyen, savaşın tam ortasında Bratislava'da İçişleri Bakanı'yla bowlinge gittiğinden başka bir şey hatırlamayan bu adamın yaptıklarına indirgendiğini söylüyor.

SADİST BİR CANAVARADAN ZİYADE...
Yahudi soykırımının mimarı olarak sunulan Adolf Eichmann'ın sadist bir canavardan ziyade, normal, hatta korkutucu derecede normal bir insan olduğuna dikkat çeken Arendt, özellikle düşünme ve muhakeme yetisinin kaybolmasıyla birlikte kötülüğün nasıl sıradanlaştığını vurguluyor. Eichmann duruşmasından yola çıkarak, insanlık tarihinin dönüm noktalarından birini gözler önüne seriyor.

'Kötülüğün Sıradanlığı' Metis Yayınları etiketiyle kitapçılarda.

Sayfa Yükleniyor...