Kucağında bomba bulan bakanlar

Kabineye 6 yeni isim geldi ancak önünde ağır dosyalar bulacak bazı isimler bu dönemde özellikle büyüteç altında olacak.

İSMET YILMAZ
AK Parti hükümetlerinin kurulduğu 2002’den beri Vecdi Gönül’ün yürüttüğü görevi artık yeni bir isim üstlenecek.

Yeni bakan İsmet Yılmaz’ın ilk deneyimi 1 Ağustos’taki başlayacak Yüksek Askeri Şura olacak.

Yılmaz, hukuk mezunu ancak hem hukuk hem de gemi işletmeleri alanında eğitim gördü.

Yılmaz’ı Denizcilik Müsteşarlığı ve 2007 seçimlerinden önce 3 aylık bakanlığıyla tanıdık.

Tutuklu bulunan 42 generalin durumlarının görüşüleceği, hatta bazılarının kuvvet komutanı ve üst düzey göreve gelmesi kararının verileceği şura, Yılmaz için sınav niteliğinde olacak.

Terfi ve emeklilik, hukuki sürecin nasıl işleyeceğinin karara bağlanacağı bu şurada Yılmaz hem askeri tanıyacak hem de hükümetle Genelkurmay arasında denge kurmaya çalışacak.

BEKİR BOZDAĞ
Grup Başkanvekilliği döneminde önemli hukuki düzenlemelere imza atmış Bekir Bozdağ’ın parlamento ile hükümet arasındaki ilişkileri götürmesi planlanıyor. Bozdağ, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu değişiklikleri ve Adalet Komisyonu’ndaki performansı ile dikkati çekti.

İki dönem üstlendiği grup başkanvekilliğiyle öne çıktı. Bu dönemlerde neredeyse tüm hukuki değişikliklerde imzası vardı.

Başörtüsü düzenlemesi ve Ak Parti’ye karşı açılankapatma davasında savunmayı hazırlayan isimlerdendi.

2007 yılında hazırlanan ve o dönemdebüyük tartışmalara yol açan Anayasa taslağının mimarlarından biriydi.

Parti adına tüm hukuki düzenlemeler ve yargısal sorunlara dair hükümetin bakış açısı, Bozdağ’ın açıklamalarıyla ses buldu.

Başkanvekili iken yasama faaliyetlerinde Ak Parti grubuna yönelik hakimliği ve kontrolü ona Başbakan Yardımcılığının yolunu açtı.

Koltuğa oturacağı ilk günlerin en önemli gündem maddesi olacak CHP ve BDP krizinin aşılabilmesi için yapılacak çalışmalarda daha önce başkanvekili olarak çalıştığı Cemil Çiçek ile Meclis Başkanı ve Bakan olarak aynı masaya oturacak.

SADULLAH ERGİN
Sadullah Ergin kritik bir dönemde daha yine Adalet Bakanı. Grup Başkanvekilliğinde partinin hukuki düzenlemeleri, kapatma davası gibi kritik durumlarda hep sorun çözücü rolü üstlendi. Bakan olduktan sonra önce Anayasa değişikliği ve değişikliğin referandumla kabulünü başardı.

Ergin’in ismi yargı reformunu hayata geçirmesiyle öne çıktı. Tartışılan HSYK’nın yapısı tümüyle değişti ve yargı cephesinde yeni bir sayfa açıldı.

Yeni reformları ve stratejik eylem planını hayata geçirmek için çaba harcayacak Ergin, önünde tutuklu milletvekillerini bulacak. Tutuklu milletvekillerinin durumunun çözümü için CHP yasal bir düzenleme istiyor. Uzlaşma kültürünü öne çıkarmaya çalışan ve diyaloğu önemseyen Ergin’in çözüm arayışları bu sürecin çözümünde önemli rol oynayacak. Çünkü tutuklu vekillerin Meclis’e gelmesi ya da bunun için çaba harcanması siyasetin önündeki krizin çözümüne neden olacak.

İDRİS NAİM ŞAHİN
BDP’lilerin Ankara değil Diyarbakır’da toplantı yaptığı ve terör saldırıları nedeniyle hasas bir dönemden geçildiği bu dönemde İçişleri Bakanlığı koltuğuna İdris Naim Şahin oturdu.

Şahin kaymakamlık görevinin ardından İçişleri Bakanlığı’nda Başmüfettiiş görevi yaparken 1994 yılında eski dostu Tayyip Erdoğan‘ın yanında olmak için görevi bıraktı. O noktadan sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yeni bir yola çıktı.

AK Parti’nin kurucuları arasında yer aldı. Siyasi partilerde ikinci güç kabul edilen genel sekreterlik görevini aralıksız sürdürdü. Şimdi havada sert mesajların dolaştığı ’nin gergin siyasi ortamında Şahin’e önemli bir görev düşecek.

SUAT KILIÇ
Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Genç ve diksiyonu düzgün bir arkadaşımızı grup başkan vekili arkadaşımızı bakan yapacağız’ dediğinde bu tarife tek kişi uymuştu: Suat Kılıç.

Grup başkanvekili görevi sırasında siyasi çıkışları, muhalefete verdiği hazır yanıtlar ile gündeme geldi. Anayasa Komisyonu’ndaki tecrübesinin yanı sıra hukuki birikimini en iyi kullanan isimler arasında yer aldı.

Başbakan’ın yakın kurmayları arasındaydı ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda Kılıç’ın önündeki ilk dosya şike olacak. ilk beyanatı “Bu bir hukuk konusudur. Detaylarına vakıf olduğumuzda açıklama yaparız” oldu ama ilk yapacağı şey brifing olacak.

FATMA ŞAHİN
Binlerce kadın ve çocuğun kurban olduğu bir dönemde şiddeti kucağında bulacak kabinenin tek kadın bakanı. Töre ve namus cinayetleri sadece Doğu ve Güneydoğu’da veya gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alırken, Meclis’te kurulan komisyonun başkanı olan Şahin, bu yaraları Türkiye’nin gündemine ve manşetlere taşıdı.

Meclis’te birçok araştırma komisyonunda gödev aldı. Kadınları ilgilendiren tüm yasal düzenlemelerin içindeki isimdi. Yasal düzenlemelerde ve Başbakan’ın kadınlara yönelik çalmışmalarının bizzat içinde yer aldı.

AK Parti’nin seçim başarılarında kadının rolünün somut olarak bilindiği ortamda Şahin partinin Kadın Kolları Başkanı olarak, tüm Türkiye’deki AK Parti’li kadınları örgütleyen isim oldu.

Hükümetin sosyal reformlarının dördüncü ve son ayağı sosyal yardımlar. Hükümet reformu tamamlamak için sosyal yardımlaşma faaliyetlerini tek çatıda toplamak istiyor. Bu görev de Şahin’e düştü.

ÖMER DİNÇER
Kritik ve reform bekleyen dosyaların bir diğer sahibi ise Ömer Dinçer. Milli Eğitim Bakanı olan Dinçer, daha önce Başbakanlık Müşteşarlığı yaptı. Bakan olarak küresel ekonomik krizin etkisiyle tarihin en ağır işsizlik rakamlarıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Ancak uygulanan politikalarla bu talbo tersine döndü. Tekel işçilerinin eylemleri ve Sosyal Güvenlik Reformu sürecinde çalışmalarıyla dikkati çeken Dinçer şimdi şifre ve sınav skandallarıyla çalkalanan YÖK ve ÖSYM gibi kiritik başlıklarla mücadele edecek.

Başbakan’ın en çok önem verdiği alanlardan biri olan Milli Eğitim. Dinçer de AK Parti’nin ustalık dönemindeki stratejilerini bu alanda hayata geçirecek. Bu dönemde üniversitelerde başörtü serbestliğinin sağlanması, sınav skandalı ile gündeme gelen ÖSYM’nin içindeki durumun düzeltilmesi gibi sıkıntılı başlıklar koltuğuna oturduğu ilk gün önünde olacak. Dinçer’in uğraşacağı diğer bir sıkıntılı konu ise kadro bekleyen sözleşmeli öğretmenler olacak.

BEŞİR ATALAY
İçişleri Bakanı iken tüm siyasi partiler ve bölgeyi dolaşarak demokratik açılım sürecini anlatmaya çalışan eski İçişleri Bakanı şimdi Başbakan Yardımcısı olarak yine açılım diyecek.

AK Parti demokratik açılım sürecini kesintisiz sürdürmeyi hedeflerken Atalay, artık kolluk kuvvetlerinin bağlı olduğu bakanlığın bünyesinin dışında, sadece sivil inisiyatifle hükümetin açılım politikasını anlatmaya çalışacak.

AK Parti’nin Doğu ve Güneydoğu’da yükselen oy oranlarına karşın demokratik açılımın bölge halkına daha net bir şekilde anlatılması ve bunun için yasal ya da psikolojik olarak bu durumu destekleyecek yeni açılımların yapılması gerekiyor. İşte Atalay, bu süreçte tecrübelerini bölge halkı ve hükümetin icraatlarıyla buluşturacak.

Sayfa Yükleniyor...