Kulin: Türkan Hoca başöğretmenimdi

“Türkan Hoca benim başöğretmenimdi” diyen yazar Ayşe Kulin, “Çocuklar onu çok seviyor, anne ya da büyükanneleri gibi görüyorlardı” dedi.

Yazar Ayşe Kulin, ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın yaşamını yitirmesinin ardından duygularını Canlı Gaste’de anlattı.

Ayşe Kulin, şunları söyledi:

“Hepimizin başı sağolsun. Fevkalede üzgünüm. Onu göremeyecek, tatlı sesini duyumayacağım için çok üzgünüm. Çok az insana nasip olabilecek bir hayat yaşadı. Hayatımın en büyük kazanımlarından birisi onunla tanışmamdır. Türkan Hoca, benim başöğretmenimdi. Kardelenler Projesi’nden sonra çocukların eğitimi, hayatımın önemli bir misyonu oldu. Bunu tamamen ona borçluyum.

TÜRKAN HOCA'YA GÖRE NEDEN YOKSULLUK OLMAZDI
İnsanlar, cüzamlılardan uzak duruyorlardı. Çocukları okula gidemiyordu. Cüzamlılara iş, çocuklarına ise okul buluyordu. Burs sağladığını duyan bir kaymakam kendisini arayarak, 'Hocam, cüzamlı ailelerin çocukları değil ama 10-15 kız çocuğu var ve okula gitmek istiyorlar. Ortaokula gitmek için hevesleri var, burs bulabilir miyiz?' diyor. Türkan Hoca da burs temin ediyor. Zaten tuttuğunu muhakkak koparıyordu. '15 çocuğu neden 50, 100 yapmayalım' diye düşündü. Eğer bir çocuk, yoksulluk nedeniyle okuyamıyorsa, bununla başedebileceğini düşünüyordu.

OKULA DEĞİL, KOCAYA GÖNDERİYORUZ
Kardelenler Projesi, ÇYDD’nin bir projesiydi. 'Çağdaş ’nin Çağdaş Kızları'...  Tamamen Türkan Hoca’nın projesiydi. Kitap için Turkcell beni aradı, önce sıcak bakmadım ve 'hayır' dedim. Ama ısrar ettiler. 'Çocuklar bursla okuyorlar, gelin görün' dediler. Çocukları gördükten sonra kitabı yazmaya karar verdim. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelmiş, hayatlarında ilk defa akan su, sabun ve tarak görmüşlerdi. Bir masada zeytin ile peyniri ilk kez bir arada görmüşlerdi. Kitap bitince 6 ay sonra tanıtım kokteyli yapıldı. Orada 26 tane kız çocuğu keman konseri verdi. Anadolumuzda ne kadar yetenekler yatıyor ama biz onları ilkokula değil, 13 yaşında kocaya gönderiyoruz. Türkan Hoca, bütün bunlarla mücadele eden bir insandı. O, çocukları bizlere, hayata katmak istiyordu.

KARDELEN İSMİ ÇOCUKLARA ÇOK YAKIŞIYORDU
Kardelen ismini buldum. Kızları kardelen çiçeklerine benzettim. Çocuklara çok yakışıyordu. Kara toprağı delerek ışığa yürüdükleri için. Karları delerek, uzak mesafelere yürüyorlardı. Töreleri de delerek... Aileler çocuklarını bazı haklı nedenlerden dolayı okula gönderemiyorlardı. Okul uzakta, güneş çıkmadan yola çıkıyorlar, hava erken kararıyor... Para olduğu zaman, bu minibüs ve otobüslerle ulaşım halledilebiliyordu. Doğu Anadolu’ya üç defa gittik. Çoğu aileler Türkçe bilmiyordu. Bu çocuklar arasında hiçbir ayrım yapmadığımızı gösteriyordu.

ANNELERİ GİBİ GÖRÜYORLARDI
Çocuklar her sene burs dağıtım törenine geliyorlardı. Törende Türkan Hoca’yı da görüyorlardı. Türkan Hoca’yı anne ya da büyükanneleri gibi görüyorlardı. Korkunç bir sevgi ve saygı... Kedi yavruları gibi öpüyor, sarılıyorlardı.

ERGENEKON OPERASYONU ÇOK İNCİTTİ
İnsanları ve vatanını çok seven biriydi. Son Ergenekon operasyonunda gerçekten çok incindi. Evini aramaları... Ama çok güçlü bir insandı. Bu hadise ona adeta yeni bir güç verdi. Farkındalık yarattı. İnsanlar birbirlerine daha çok kenetlendi. Bir yerde faydası oldu.


"İZİNSİZ BİR ŞEY YAPMAYIN" DERDİ
Bu kitabı yazmak üzere yola çıkarken AKP, iktidara gelmişti. Ben projeye bakışları konusunda kuşkuluydum. Türkan Hoca, 'Ayşe, devlet süreklidir. Şimdiye kadar bize yardım ettiler, bunlar da yardım edecektir' dedi. Son derece dikkatliydi. 'Sakın, izinsiz hiçbir şey yapmayın. İl Milli Eğitim Müdürlerini bulun, onlardan yardım isteyin' diyordu. Bu proje zaten MEB’in yardımıyla yürüyordu. Burs alan çocuklar, o köyde ya da kasabada diğer çocukların gittiği okullara gidiyor, özel okullara gitmiyorlar."

Sayfa Yükleniyor...