Kürtçe savunmada son söz üst mahkemede

Diyarbakır’da görülen KCK duruşmasında sanık avukatları, Kürtçe savunma talebin reddine itiraz etti. Bunun üzerine mahkeme, dosyayı 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu 92 sanık katıldı. Tutuklu 12 sanık duruşmaya katılmadı.

Yapılan yoklamanın ardından Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, önceki duruşmada sanık avukatlarının Kürtçe savunma ve tercüman atanması talebinin reddine karar verdiklerini hatırlatarak, duruşma saatine kadar karara karşı bir itirazın yapılmadığını söyledi.

CMK'nın 267/1. maddesinde ''Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir'' hükmünün yer aldığını hatırlatan Başkan Yılmaz, ''Ancak CMK'da savunmaların hangi dilde yapılacağı hususu da belirtilmiştir. Buna itiraz edilebileceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı için oy birliğiyle reddine karar verilmiştir'' dedi.

Bunun üzerine söz alan sanık avukatları, sanıklar ve avukatlara söz verilmeden böylesi bir karar alınmasının hukuki olmadığını belirterek, hazırladıkları itiraz dilekçesini mahkemeye sundu. Yasada açıkça düzenlenmeyen bir konuda ''itiraz yoktur'' diye karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri süren avukatlar, ''Mahkemeye sunduğumuz dilekçe ile mahkemenin talebin reddine ilişkin ara kararının değerlendirilmek üzere 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep ediyoruz'' dedi.

''Dilekçeyi inceledikten sonra yeniden bir değerlendirme yapacağız'' diyen Mahkeme Başkanı Yılmaz, sanıklardan kapatılan DTP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak'a söz verdi.

Sanık Irmak'ın hazırladığı savunmasını Kürtçe okumaya başlaması üzerine Mahkeme Başkanı Yılmaz, görevlilere mikrofonun sesinin kapatılması talimatını verdi.

Başkan Yılmaz, hazırladığı metni okumayı sürdüren sanık Irmak'a ''Lütfen yerinize oturun. Mahkemenin anlamadığı ve Kürtçe olduğunu sandığımız bir dille savunma yapıldığı görülmüştür. Türkçe yapmadığınız sürece savunmanız dinlenilmeyecek, başka bir sanığa söz verilecektir'' diyerek uyarıda bulundu.

Söz alan sanık avukatlarından Sedat Yurttaş, söz konusu davanın Kürtçe savunma noktasında tıkandığını belirtti.

Kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana'nın TBMM'de yaptığı Kürtçe yemini hatırlatan Yurttaş, ''Artık , siyasal ve hukuki açıdan Kürtçe konuşma sorununu aşmıştır. Ancak mahkemeniz şekli yargılamayı tercih ediyor'' dedi.

Sanıkların önemli bir kısmının siyasi bir partinin yöneticisi ve üyesi olduğunu ifade eden avukat Mesut Beştaş da suç olduğu iddia edilen faaliyetlerin bir partinin seçim çalışmaları olduğunu ileri sürerek, ''Dosyadaki faaliyetler DTP'nin mi KCK'nın mı olduğunun belirlenmesi için DTP'nin parti programının bir örneğiyle birlikte bilirkişiye gönderilmesini talep ediyoruz'' diye konuştu.

Mahkeme heyeti verdiği kısa bir aranın ardından, sanık avukatlarının hazırladığı dilekçenin, dosyada bulunan Kürtçe savunma ve tercüman talebinin reddine ilişkin kararla birlikte değerlendirilmek üzere 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.

Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı, 4. Ağır Ceza Mahkemesinin vereceği kararın beklenilmesi için 11 Kasım 2010 tarihine erteledi.

İDDİANAMEDEN
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında ''devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma'', ''terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma'', ''terör örgütüne yardım ve yataklık etme'' suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor.

Sayfa Yükleniyor...