'Kuzey Işıkları'nın sırrı

Alaska'da görev yapan bilimadamları, "Aurora Borealis" adıyla da bilinen Kuzey Işıkları'nı anlamak ve insanların yaşamı üzerinde etkilerini incelemek üzere kolları sıvadı.

'Kuzey Işıkları'nın sırrı

Kutuplarda kurulu özel bir merkezde görev yapan uzmanlar bu gizemli ışık fırtınalarını daha iyi anlamayı ve insan yaşamına etkilerini azaltabilmeyi umuyor. Kuzey Kutbu'nda yaşayan ilk insanlar, "Aurora Borealis", yani Kuzey Işıkları'nın aslında gökyüzünde "danseden ruhlar" olduğuna inanıyorlardı.

Gökyüzünde tuhaf, değişik renklerde ışımalar halinde görülen "Kuzey Işıkları" dünyanın kutup bölgelerine pek çok turist çekiyor. Ancak bu ışımalar, bölgede yaşayanların hayatlarına etki edebiliyor, kuzey yarıkürede örneğin güç kaynaklarının azalmasına ya da uydu sistemlerinde arızalar yaşanmasına neden olabiliyor. Petrol boru hatlarında dahi aşınmalara yol açabiliyorlar.

Bunlar aynı zamanda dünyanın çevresinde jeomanyetik alanda oluşan fırtınaların göze görünen şekli. Bugün, bu ışımalara güneşten gelen ve kutuplardaki manyetik alanlara sürüklenen elektrik yüklü parçacıkların yol açtığı biliniyor.

Büyükçe bir Aurora fırtınası, Kuzey yarıküre boyunca, güç kaynaklarını, uydu iletişim sistemlerini bozmaya yeterli. O nedenle Aurora'yı anlamak büyük önem taşıyor.

Alaska'nın merkezinde bulunan Poker Flat Araştırma Merkezi, Aurora Borealis'in en iyi filme çekildiği yerlerin başında geliyor. Burası aynı zamanda dünyada bilimsel amaçlı roket fırlatma özelliğine sahip tek akademik merkez. 1969 yılından bu yana atmosferdeki etkileşimlerin anlaşılabilmesi, yeni perspektifler edinilebilmesi için bu merkezden yüzlerce roket fırlatıldı.

Profesör Dirk Lummerzheim 10 yıldır, Kuzey Işıkları'nı inceliyor. Lummerzheim proje kapsamında gelişmiş teknolojiyle havaya gönderilen ses roketlerinden gelen verileri birleştiriyor. Profesör Lummerzheim, üst atmosferin aurora ile nasıl harekete geçtiğini anlamaya çalıştıklarını belirtiyor. Buna göre uzmanlar, Kuzey Işıkları'nın oluştuğu noktalara ölçüme uygun ses roketleri fırlatıyor. Bu roketler atmosferde yükselirken, bir tür duman bırakıyor, bu duman gelişmiş film malzemeleriyle kaydedilebiliyor.

Araştırmacılar ardından bu duman izlerinin alçalma hızına, dolayısıyla geçtikleri noktalardaki rüzgar hızına bakabiliyor. Uzmanlar bu ölçümleri kullanarak jeomanyetik faaliyetleri daha iyi anlayabilmeyi ve nihayetinde oluşacakları zamanı daha iyi tahmin edebilmeyi ve etkilerinden korunabilmeyi umuyor.

Sayfa Yükleniyor...