‘Laylaylom mahkemesi’ salondan attırdı

Zirve Yayınevi’nde 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 30. duruşmasında sanık avukatı “Laylaylom mahkemesi” diye bağırınca salondan atıldı.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma nedeniyle sabah saatlerinden itibaren adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker, Salih Yıldırım ve Varol Bülent Aral, güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.

Duruşmaya, sanık yakınları, öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske, diğer maktul yakınları da katıldı.

Cumhuriyet savcısı ve tarafların taleplerini dinleyen mahkeme, sanıklara söz verdiği sırada, söz almadan savunma yapmak isteyen Mert Eryılmaz'ı Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin uyardı.

Eryılmaz, uyarılara rağmen savunma hakkının engellenemeyeceğini iddia ederek, mağdur rolü yapıldığını ve 31 Aralık 2010 tarihinde sanıkların tahliye edilmesi gerektiğini ileri sürdü.

‘LAY LAY LOM MAHKEMESİ’
Olay yerinde öldürülen Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske ve Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel'in bulunduğu yöne dönen Avukat Eryılmaz bağırarak, ''Burada masum rolü yapılıyor. Burası , burası Malatya; burası laylaylom mahkemesine dönüştürüldü'' dedi.

Hakaret içeren sözler kullanan Eryılmaz, Mahkeme Başkanı Gürtekin'in talimatı üzerine salondan çıkarılmak istenirken polise direnerek, ''Burası PKK mahkemesi değil, burası laylaylom mahkemesi değil'' diyerek bağırmaya devam etti.

Bunun üzerine Avukat Eryılmaz, polisler tarafından salondan çıkarıldı.

Adliye girişine gelen avukat basın mensuplarına açıklama yaparak, iddialarını tekrar etti.

SANIK BİLMİYORMUŞ
Avukatın dışarı çıkarılmasının ardından söz alan sanık Abuzer Yıldırım ise avukatın böyle bir davranış göstereceğinden haberi olmadığını ileri sürerek, “Avukatlığını yapmasını istemiyorum'' dedi.

Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın avukatı Mert Eryılmaz hakkında hem Cumhuriyet savcılığına, hem de Malatya Barosu'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Mahkeme ayrıca, sanık Abuzer Yıldırım'ın ''Ben bu avukatı istemiyorum'' şeklindeki talebi de dikkate alarak avukat tayin edilmesi için Malatya Barosuna yazı yazılmasına karar verdi.

Bir sonraki celse 3 tanık dinleyecek olan mahkeme sanıkların tutukluluk hallerine ilişkin kararını 31 Aralık 2010 tarihinde dosya üzerinden verecek.

SANIKLARA AĞIR TAHRİK İDDİASI
Mahkemede, savunma yapacağını iddia ederek mağdur yakınlarına yönelik hakaret içerikli konuşma yapan avukat Mert Eryılmaz, yüksek sesle ve zaman zaman müdahil avukatlarla mağdur yakınlarını işaret ederek, ''Misyonerlerin PKK ile bağlantısı vardır. Burada yapılan ağır tahrik görülmezken yalan bilgiler veriliyor. 31 Aralık 2010 tarihinde sanıkların tahliye edilmesi gerekiyor. Burada mağdur ve masum rolü yapılıyor. Burası Türkiye, burası Malatya yok öyle... Burası PKK mahkemesi değil, burası lay lay lom mahkemesi oldu'' dedi.

Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin'in ikazlarını dikkate almayınca talimatla polis zoru kullanılarak dışarı çıkarılan avukat, adliye önünde gazetecilere açıklama yaptı.

Avukatın burnunun kanadığı görüldü.

'TAŞLARI SİLİVRİ'YE KADAR DÖŞEYELİM'
Davanın önceki celsesinde tutuklanan Varol Bülent Aral da elinde kendisi hakkındaki iddiaları boşa çıkaracak belgelerin bulunduğunu söyleyerek söz aldığı mahkemede, ''konuyla ilgisiz çok sayıda tanığın dinlendiğini'' iddia etti.

Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin'in ''Elimde belge var dedin. Vermeyecek misin'' sorusu üzerine Aral, ''Mahkemenin sanıktan belge istemesi bir acziyet göstergesidir. Bu belgelere ulaşamıyor musunuz. Bir sürü dava sonuçlanmıyor. Bunlar tesadüf mü?'' şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı tarafından susturulan Aral, yeniden ayağa kalkarak, ''Eğer her söylenen dikkate alınacaksa ben de konuşayım. Hep birlikte taşları Silivri'ye kadar döşeyelim'' dedi.

LEVENT ERSÖZ ŞİKAYETÇİ

Öte yandan Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin, dosyaya ulaşan dilekçelerle ilgili mahkemeye bilgi verirken, Levent Ersöz'ün, mahkemede tanıklık eden Erhan Özen'le ilgili hakkında doğru olmayan iddialarda bulunduğu ve yalancı tanıklık ettiği gerekçesiyle şikayetçi olduğunu belirttiğini söyledi.

Duruşma sonunda ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, davanın 28. celsesinde tanık olarak dinlenen Erhan Özen'in bir sonraki celse yeniden dinlenmesine, cinayetler öncesinde Malatya Jandarma Alay Komutanlığınca ''misyonerlik faaliyetlerine ilişkin'' Kayseri'de gerçekleştirilen seminerin tüm içeriğinin mahkemeye ulaştırılmasına karar verdi.

Mahkeme, Ercan Genli ve Veysel Şahin'in de tanık olarak dinlenmesi için karar verdiği duruşmayı 20 Ocak 2011 tarihine erteledi.

OLAY
Malatya'da, 18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalanmıştı.

Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ndeki tedavinin ardından tutuklanmıştı.

Tutuklu sanık Emre Günaydın'ın olaydan yaklaşık 2 yıl sonra cezaevinde Cumhuriyet savcısına verdiği ifadenin ardından olayı azmettirdikleri gerekçesiyle Varol Bülent Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı olduğu belirtilen Hüseyin Yelki de tutuklanmıştı.

Yelki, 22 Mayıs 2009, Aral ise 20 Ağustos 2009'daki duruşmalarda tahliye edilmiş, 15 Ekim 2010 tarihindeki 29. celsede tanık olarak dinlenen Erhan Özen'in ifadelerini de dikkate alan mahkeme Aral'ın yeniden tutuklanmasına karar vermişti.

Sayfa Yükleniyor...