Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerini azmettirdiği iddiasıyla 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Varol Bülent Aral'ın vahim nitelikli silah bulundurmak suçundan yargılandığı davada ilginç bir gelişme yaşandı.
Kendi isteğiyle Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara ifade veren Aral, cinayetlerden iki ay önce üzerinde çıkan kaleşnikof tüfeğin koruculara ait olduğunu ileri sürdü. Mardin'deki olayın ardından korucu silahları böylece bir kez daha gündeme geldi.
Varol Bülent Aral için Zirve Yayınevi cinayetlerinin bir numaralı sanığı Emre Günaydın "Bize devlet desteği sağlayacaktı" demişti. Aral'ın Hizbullah ve DHKP-C örgütleriyle ilgisi olduğu öne sürülüyor. Cinayetlerden 2 ay önce üzerinde kalaşnikof otomatik silah bulunduğu için tutuklandı. Sorgusunda sürekli olarak silahı sokakta gördüğü 10 yaşındaki bir çocuktan aldığını öne sürdü.
Ancak son duruşmada Aral silahın, Malatya Akçadağ'da çiftçilik yapan dayısı Hidayet Sarıkuş'a ait oluduğunu öne sürdü. Dayısının köydeki koruculardan aldığı silahı emanet için kendisine verdiğini iddia etti.
Aral şu ifadeyi verdi:
"Karapınar köyünde çiftçilik yapan dayımın 4-5 tane korucu arkadaşı vardır. Bu kaleşnikofu dayım korucu arkadaşlarından birinden almış. Emaneten benim saklamamı istedi. Özellikle bu silahla ateş etme diye uyarmıştı. Sonra alacağını söylemişti. Dayım adam öldürmek suçundan 21 yıl cezaevinde yatmıştı, bu nedenle çevresi genişti. Ben kendisine bu silahı neden saklamam gerektiğini sormadım. Sadece sözünü yerine getirmeye çalıştım."
Mahkemenin sorusu üzerine Akçadağ Jandarma Karakolu, seri numarası bildirilen silahın geçici köy korucularındaki silahlar arasında yer almadığını bildirdi. Jandarma ayrıca, örgütlerden ele geçirilip adli emanete konulan silahlar arasında da bu seri numaralı bir silaha rastlanılmadığını bildirdi. Mahkeme silaha ilişkin Aral'ın dayısının ifadesinin alınmasına karar verdi.
- Etiketler :
- Haberler
