Mamak'tan ortak çığlık: 12 Eylül silinsin

Mamak'ta yatan ülkücü Seyfi Atmalıoğlu ile Dev Yol'cu Nedim Soylu'nun ortak bir beklentisi var: Özgürlükçü bir anayasa ile 12 Eylül'ü silin.

Mamak'tan ortak çığlık: 12 Eylül silinsin

12 Eylül askeri darbesi sonrası Mamak Cezaevi’nin karanlık günlerini paylaşan iki ‘düşman’ cephenin iki mahkûmu, darbenin yıldönümünde ortak bir talebi dile getirdi: “Özgürlükçü bir anayasa.”

Devrimci Yol Davası’nda yargılanan Nedim Soylu ve MHP Adana Davası’nda yargılanan Seyfi Atmalıoğlu’nun anlattıkları, darbenin yıldönümünde kaybedilen yılların acısının hâlâ geçmediğini gösteriyor. 59 yaşındaki Soylu ve 50 yaşındaki Atmalıoğlu’nun ortak beklentisi özgürlükçü bir anayasayla darbenin izlerinin bir an önce silinmesi.

Soylu, örgüt yöneticiliği yapmak ve adam öldürmek suçlarından 13 yıl boyunca Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi tarafından tutuklu yargılandı, idam cezası daha sonra müebbet hapse çevrildi. 1992 yılında tahliye oldu.

‘CHP DE İNİSİYATİF ALMALI’
Darbenin 31. yılında halen o dönemin ürünü olan bir anayasa ile yönetilmenin ’ye yakışmadığını belirten Soylu, şu anda iktidar partisinin, ülkenin darbeci vesayetten kurtulup özgürleşmesine çalıştığını söyledi.

Radikal'in haberine göre; “AKP’yi bu konuda yaptıklarından dolayı destekliyorum. Yapılan düzenlemeler çok önemli. Türkiye’de işkence kalktı. Bu benim inanabileceğim bir şey değildi” diyen Soylu, başka ülkelerde darbeci zihniyetle mücadeleyi sol partilerin üstlendiğini ifade etti.

Soylu, şöyle konuştu:

“CHP de bir an önce AKP gibi özgürlükçü bir anayasa için inisiyatif almalı. Bu sürece ortak olmalı. 12 Eylül’le hesaplaşmayı devletin demokratikleşmesi olarak görüyorum. YÖK’ün kaldırılması, daha özgür üniversiteler, askeri vesayetin sona ermesi çok önemli. Yeni anayasa için TBMM’nin tamamı harekete geçmeli. Sivil toplum da anayasa değişikliğinde rol almalı. Tabana yayılan bir uzlaşmayla yeni anayasa yapılmalı. Türkiye’de darbenin izleri silinmeli.

O dönemde askeri mahkemelerin verdiği hükümler kaldırılmalıdır. İşkence altında verilen ifadelerle ülkücü ve devrimciler yargılandı. Bu hükümlerin bize her türlü zararları oldu ve oluyor. 12 Eylül verdiği cezalarla birlikte yok sayılmalıdır.

Muhsin Yazıcıoğlu ile hücrelerimiz yan yanaydı. Cezaevinden sonra ne zaman Adana’ya gelse bana uğramadan gitmezdi. Ülkücü Erdem Şenocak’la da aynı hücreyi paylaştık. Birlikte hücrede kaldığım ülkücü Fikri Arıkan idam edildi. Benim kadar çok az kişi işkence görmüştür. İşkence gören arkadaşlarımızın çığlıklarını dinledik. Onlara yapılanlara da şahit olduk. Bizi ezmek, yok etmek, kendi istedikleri gibi düşünmemizi sağlamak istiyorlardı. Ama kesinlikle başaramadılar. Bizi askeri rejim ve işkenceler değil, dünyadaki gelişmeler değiştirdi. Halk da darbecilerin istediği kalıba girmedi. Darbeciler kimi istemiyorsa halk onu seçti.”

‘BÜTÜN İZLERİ SİLİNMELİ’
12 Eylül döneminde Adana Ülkücü Gençlik Derneği üyesi olan ve MHP Adana Davası’nda yargılanan Seyfi Atmalıoğlu, 1978 yılında işlenen bir cinayetten dolayı 12 Eylül sonrası tutuklandı. Atmalıoğlu, 7,5 yıl Mamak Cezaevi’nde kaldıktan sonra Adana Ceyhan’daki Özel Tip Cezaevi’nde de 3.5 yıl yattı ve beraat etti.

“Yeni anayasayla Türkiye’de 12 Eylül’ün bütün izleri silinmeli” diyen Atmalıoğlu, şöyle konuştu:

“Toplumun bütün katmanlarıyla insana değer veren, insan haklarına saygılı, yeni bir anayasaya acil ihtiyaç var. Sadece bizlere işkence yapılmadı. Aileler de felakete sürüklendi. 12 Eylül, Türk beynini yok etti. Her iki kesimde de yetişmiş kadrolar vardı. Türkiye’nin kalkınmasında rol alacaklardı. Bu kadrolar Mamak cehenneminde yok edildi. Başbakan Meclis’te o iki insanın (Mustafa Pehlivanoğlu ve Erdal Eren) adını anarak, onları beraat ettirdi. O günlere baktığınızda bugünün Türkiye’sini çok güzel günlerin beklediğini görüyorum.”




Sayfa Yükleniyor...