Mayınlı arazinin 50 metresi yine kapatılacak

Milli Savunma Bakanı Gönül, Suriye sınırındaki arazide mayınlardan temizlendikten sonra 50 metrenin yeniden geri alınacağını ve dikenli tellerle çevrileceğini söyledi.

TBMM Adalet Komisyonu'nda CHP'li milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Maliye Bakanlığı ile mayın temizleme için yaptıkları çalışmayı anlattı.

Gönül şöyle konuştu:

"Bizim Bakanlıkta kendisi ve bizimle en yakın çalışan kuruluşların da görüşlerini almak suretiyle bir görüş hazırlıyor. O görüş çok uzun olduğu için rapor haline getirildi. Üst yazıyla görüşü, Maliye Bakanlığına iletmiş olduk. Maliye Bakanlığına ilettiğimiz, bizim Bakanlığın görüşüdür. O imza da bana aittir ancak Maliye Bakanlığının hazırladığı tasarıdaki imza da bana aittir.

Maliye Bakanlığı artık masrafı yapan, sorumluluğu taşıyan bakanlıktır. Bizimkisi görüştür, onların ki icraattır. 'Maliye Bakanlığının tasarısına bizim görüşe yüzde 100 uyulmadı' diye imza atmazsam, o zaman Maliye Bakanlığı demez mi 'Top sendeydi, sen yapsaydın o zaman' diye."

CHP'li Ali İhsan Köktürk'ün "Sayın Bakan, farklı görüşte olduğunu ifade ediyor" demesi üzerine Bakan Gönül, şöyle devam etti:

"Farklı görüş bildirdik. Ama Maliye Bakanlığı sorumluluk taşıyor. Artık  ben sorumluluk taşımıyorum. Ben, ne sorumluluğu taşıyorum? Görüş bildirme sorumluluğu taşıyorum. İcraat sorumluluğu, Maliye Bakanlığına ait. Nitekim farklı görüşümüz, komisyon toplantısında tasarıya yansıdı. Beni de çağırdılar. Tasarıda, hizmet alımı suretiyle yapım yoktu. Bizim 'hizmet alımı suretiyle yapım' görüşümüz, komisyon toplantısında tasarıya girdi...Bakanlığımız görüşü, zaten bir şekilde intikal etmiş. Muhalefet partisinden bir arkadaşımız, Meclis kürsüsünden de söyledi. Her iki imzamın da arkasındayım."

Kimseye hakimiyet hakkının devredilmediğini vurgulayan Gönül, "Bu bir kiralama sözleşmesidir. Hakimiyet verilmesi değildir" dedi.

Birilerine söz verildiğini iddiasına da yanıt veren Gönül, "Kimseye söz verildiği yok. Açık ihale. Giren alır" diye konuştu.

Gönül, mayınlı arazinin 186 kilometre kare kadarının Hazineye, diğer bölümünün de vatandaşlar, Devlet Demiryolları ile başka kuruluşlara ait olduğunu belirtti.

Bakan Gönül, "Kıbrıs'la mukayese edilince, halkta yanlış intiba oluyor; hakikaten çok geniş bir araziymiş gibi" diyerek, şöyle devam etti:

"Üzerinde durulması gereken bir husus da mayınların temizlenmesinden sonra, çok düz olan Suriye'nin bu hudut bölgesinde, bizim yeniden engel koymamız gerekecek. Orayı tamamen serbest bırakamayız. Nasıl? Yeni karakol binalarıyla, dikenli tellerle, iz tarlalarıyla, teknik ne gerektiriyorsa... Tahmini bir takım şeyler söylüyorum. Belki elektrikli tellerle... Bunu da hesap ettirdim, 50 metre civarında bir yer olması lazım. Ortalamayı söylüyorum; 350 metre bir genişliğin, 50 metresi geri alınacak. Bunun belli bir bölgesi, yasak bölgedir. Zaten ihalede  herhalde önceliği en son olacaktır. Bu 50 metre, temizlendikten sonra yeniden askeriyeye iade edilecektir."

Savunma Bakanı Gönül, arazinin organik tarıma elverişli olup olmadığıyla ilgili ise "Belki, mayın orayı kirletmiştir. Onu bilemiyoruz. Çünkü, mayın, kimyasal bir maddedir" dedi.

MAKİNE FİYATLARI YÜKSELDİ
Gönül, şöyle devam etti:

"2001'de Genelkurmay, bir proje ofisi kurmuş. Proje ofisi kurulunca, işin maliyeti ortaya çıkmaya başlamış. O günkü Hükümetten belli bir ödenek istenmiş. Sonradan bu bütçeye konmamış. Faaliyete geçirilememiş. 2003 yılına gelindiğinde Kara Kuvvetleri, bu işi ciddiyetle ele aldı. Daha önce temizlik yapılmış ülkelere uzmanlar gönderildi. Uzmanlar yetiştirilmeye çalışıldı. Esasen Kara Kuvvetlerinin bir mayın temizleme birliği var. Bu birlikten hareketle yola çıkıldı. Bu birlik, insan gücü kullanarak elle temizliyor. Ancak dünyada böyle elle temizleme yapılmıyor.

Makinelerle temizleme yapılıyor. Üçlü bir kombinasyon şeklinde çalışan makinelerin fiyatları soruldu. Bunların fiyatı, 5 milyon dolar civarındaydı. Ama biz toplu olarak girince fabrikalar fiyatları yükselttiler. Kara Kuvvetleri, kullanılmış makinelerin fiyatlarından yola çıkmış ama hiçbir yerde böyle hazır makine yok.

Siparişe girildiği zaman bakıldı ki 14-15 milyon dolara mal olacak 3'lü ekip. Tabii onlarca alınacak. Bunun üzerine Genelkurmay, konuyu yeniden inceledi. Makinelerin alınması önemli bir faaliyet. Makinelerin çalıştırılması, ikinci önemli faaliyet. Uzman kişileri kullanmanız lazım. Üçüncüsü, idame ettirilmesi ne olacak? Bunlar nasıl idame edilecek? Dördüncüsü, bunlar bitti, biz bu makineleri ne yapacağız? Genelkurmay, mayın temizleme şirketi değil ki... Bunun üzerine elinde makine bulunan birkaç şirket var. 'Bunlardan hizmet alımı suretiyle yapılabilir mi diye bir araştırma yapın' diye Genelkurmay bizden istedi. Bakanlık olarak davet çıkardık. Davet üzerine 14 şirket 'biz yaparız' diye müracaat etti. 700 milyon dolar ile 3,5 milyar dolar arasında bir tablo çıktı. Bizim bütçeden böyle bir ödenek koymamız mümkün değil."

Sayfa Yükleniyor...