Meclis'te gerginlik

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, HDP'ye yönelik "Kobani bahanesiyle 40 kişi hayatını kaybettiyse, bu kanda sizin elleriniz var" sözlerine, HDP Grup Başkanvekili  Pervin Buldan, "Bu ölümlerin yaşanmasında tek sorumlu Cumhurbaşkanı'dır. O akşam Selahattin Demirtaş o açıklamayı yapmasaydı bile halk sokağa çıkacaktı" karşılığını verdi.

Meclis'te gerginlik

HDP, Danışma Kurulu'nda oybirliği sağlanamadığı için Kürt kökenli basın çalışanlarının öldürülmesine dair araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak Genel Kurul gündemine getirdi.

HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, öneri lehinde yaptığı konuşmada, "Bingöl'e provokasyon diyorsunuz, evet provokasyondu. Bingöl olayını gerçekleştiren kim, kim başkomiseri katletti, kim emniyet müdürünü yaraladı, çıkarın. Fail diye lanse ettiklerinizin fail olmadığı balistik raporlarla ortaya çıktı. Kürt sokağını kim kana buladı " diye sordu.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da öneri lehinde söz alarak en çok tutuklu gazeteci, milletvekili, sendikacı, öğrenci ziyaret eden milletvekilleri olduklarını söyledi. Ağbaba, bunun nedeninin AK Parti'nin politikaları olduğunu ileri sürdü.

"GAZETECİLERİN YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINIYOR"
Ağbaba, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk 5 yılda, demokrasi ve özgürlük kavramlarını çok sık kullandığını kaydederek, sözde aydın, gazeteci, yazarların bu söylemle sarhoş olduğunu, bazılarının ayılmasının uzun sürdüğünü, bazılarının çabuk ayıldığını savundu.

Ağbaba, gazetecilerin en temel hakları olan yaşam haklarının elinden alındığını iddia etti.

Ağbaba'ya sataşma gerekçesiyle yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, faşizm, diktatörlük olsaydı, Ağbaba'nın bu şekilde hakaret edemeyeceğini söyledi.

Aydın, "Faşist yönetim, dikta yönetim görmek, ret, inkar görmek istiyorsanız geçmişinize bakın. Hakim, savcılarla ilgili kim etnik ayrımcılık yaptı, Moğultay'ın ifadelerine bakın. Genel Başkanınız Dersimli'dir ama özür bile dileyemedi, Dersim'in lafını edemedi. Dersim için ilk kez özür dileyen Erdoğan'dır" diye konuştu.

"AYRIŞMA ÜLKEYE YARARINA OLMAZ"
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de Aydın'ın sözleri nedeniyle kürsüye çıktı. Reyhanlı'da, dönemin Başbakanı Erdoğan hükümetin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun mezhepçi dış politikası nedeniyle 52 vatandaşın patlamada hayatını kaybettiğini söyledi.

Hamzaçebi, Erdoğan'ın, "52 Sünni vatandaş şehit oldu" dediğini ifade ederek, "Biz Erdoğan'a kadar şehitlerin mezhebine göre ayrıldığını bilmiyorduk" dedi.

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, öneri aleyhinde söz alarak 1990'lı yıllarda Kürt kökenli gazetecilerin yanı sıra farklı kökenden gazetecilerin, Çetin Emeç, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı gibi gazetecilerin de hayatını kaybettiğini anımsattı.

Son 12 yılda insan haklarının geliştirilmesinde önemli çalışmalar yapıldığını ifade eden Tunç, bu çalışmaları sıraladı.

Tunç, birlik beraberliğe en çok ihtiyacın olduğu bu günlerde, herkesin, özellikle basının, ülkede kardeşlik ortamını zedeleyecek yayınlardan uzak durmasını istedi.

Basını, "Türk, Kürt, sol, sağ, merkez, kenardaki basın" gibi ayrışmalarla nitelendirmenin doğru olmadığını vurgulayan Tunç, herkesin istediği, özgür şekilde yayınlarını yaptığını, bu ayrışmaların ülkeye yararının olmayacağını vurguladı.

"PARTİNİZ YERDE SÜRÜNÜYOR"
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, grup önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, CHP'nin "Partinizde diktatörlük, otoriter yönetim var" dediğini belirterek, "Kendi partinize bakın. Partiniz yerde sürünüyor" dedi.

HDP Grubu adına konuşan milletvekilinden, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan gibi özür dilemesini beklediğini belirten Tayyar, "Ancak inanılmaz pişkin çıktı, herkesi katil yaptı, tehdit, şantaj içerikli konuşma yaptı. Kobani bahanesiyle 40 kişi hayatını kaybettiyse, bu kanda sizin elleriniz var. Halk provokatörlerle beraber sokağa çıktı. Bingöl eylemi PKK eylemidir" görüşünü dile getirdi.

"ÖLÜMLERİN SEBEBİ CUMHURBAŞKANI'DIR"
Sataşma gerekçesiyle Tayyar'a yanıt veren HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, IŞİD bahanesiyle yaşanan protestolara işaret etti.
     
Buldan, şunları kaydetti:

"Benim vicdanım ile senin vicdanın aynı kefeye asla konulamaz. İğneyi önce kendinize çuvaldızı da lütfen başkasına batırın. Bu ölümlerin yaşanmasında tek sorumlu Cumhurbaşkanı'dır.

Kutuplaşmayı derinleştiren, şiddeti körükleyen açıklamalar yapmış, arkasından Başbakan ve hükümet yetkilileri açıklama yapmış ve bu olayların başlamasına sebep olmuştur. O akşam Sayın Selahattin Demirtaş o açıklamayı yapmasaydı bile halk sokağa çıkacaktı.

Ölen, yaşamını yitiren 40 vatandaşın ailesine başsağlığı diliyorum. Ben senin gibi vicdansız değilim. Ben ölümün ne olduğunu bilen bir insanım. Sayın Selahattin Demirtaş'ı bu konuda sorumlu tutmak vicdansızlığın en büyüğüdür."

Buldan'ın sözleri, AK Partili milletvekilleri tepki gösterdi. Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, tepkilerin artması ve karşılıklı tartışmaya dönüşmesi nedeniyle birleşime 10 dakika ara verdi.

Verilen aranın ardından HDP'nin önerisi kabul edilmedi. Bu arada, TBMM Genel Kurulu'nda, Soma'daki maden faciasını araştırma komisyonunun görev süresi, 21 Ekim'den itibaren 1 ay daha uzatıldı.

Sayfa Yükleniyor...