Mehmet Ayvalıtaş davasında olay çıktı

Gezi Parkı eylemleri sırasında Mehmet Ayvalıtaş'ın yaşamını yitirmesiyle ilgili davanın bugünkü duruşmasında olaylar çıktı. Yaşanan arbede sırasında Ayvalıtaş’ın babası baygınlık geçirdi. Adliye dışında ise polis, gruba biber gazıyla müdahale etti.

Mehmet Ayvalıtaş davasında olay çıktı

Gezi Parkı eylemleri sırasında otomobil çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüyle ilgili dava için Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geniş güvenlik önlemi alındı.

Mehmet Ayvalıtaş'ın aile üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup duruşmayı takip etmek üzere koridora girmek istedi. Bu sırada polis ekipleri gruba engel oldu.

Koridora girilmesinde ısrar edilmesi üzerine polis ekipleri ile gruptakiler arasında arbede çıktı.

Arbedenin kavgaya dönüşmesi üzerine, çevik kuvvet ekipleri grubu adliye binasının dışına çıkardı. Çıkan arbede sırasında, Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş kısa süreli baygınlık geçirdi.

BİBER GAZLI MÜDAHALE

Tekrar adliye binasına girmek isteyen gruba bu sefer güvenlik görevlileri engel oldu.
Ellerinde taşıdıkları bayrakların sopalarıyla polise saldıran grup, çevik kuvvet ekiplerince tazyikli su ve biber gazı ile adliye bahçesinin dışına çıkarıldı.

Adliyenin bahçesinin dışında da polise taşlarla saldıran grup, polis ekiplerinin müdahalesinin ardından ara sokaklara kaçarak dağıldı.

"GAZ KULLANILMASIN"

Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Arzu Becerik, duruşma öncesinde hem adliye içinde hem de adliye dışında olay çıktığını belirterek, mahkeme heyetinden, güvenlik birimlerine gaz kullanılmamasına ilişkin talimat verilmesini istediklerini kaydetti.

Müşteki avukatlarından Sevgi Evren de olaylar sırasında itilip darbedildiklerini söyleyerek, tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Bu sırada söz alan Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, "Darbedildim. Kalp ameliyatlıyken dövüldüm. Çocuğumu aldınız, beni dövdünüz. Şu anda sağlığım iyi değil. Bu nedenle duruşmanın ertelenmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.
Diğer müşteki avukatları da duruşmanın bu şekilde yürütülemeyeceği görüşünü savunarak, ertelenmesini talep etti.

TEKERLEKLİ SANDALYEYLE GÖTÜRÜLDÜ

Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Selçuk, durumu iyi değilse Ali Ayvalıtaş için ambulans çağrılabileceğini bildirdi. Ali Ayvalıtaş da durumunun kötü olduğunu belirterek, duruşma salonundan çıktı. Ayvalıtaş, sağlık ekiplerince tekerlekli sandalyeye bindirilerek ambulansa götürüldü.

“SİZİN ÇOCUĞUNUZ ÇARPMADI DEDİ”

Tanık olarak dinlenilen sanık Görkem Demirbaş'ın babası Himmet Demirbaş, olay gecesi oğlunun telefonla aradığını ifade ederek, "Oğlum kazaya karıştığını söyledi. Olay yerine gittim. Olay yeri karanlıktı ve yağmur vardı. Yanımıza gelen bir kişi 'Sizin çocuğunuz yoldaki kişilere çarpmadı. Önündeki ticari araca çarptı, o araç da yoldakilere çarptı' dedi" şeklinde konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Selçuk, diğer tanıkların yapılan yoklamada hazır olmadıklarının görüldüğünü tutanağa geçirdi.

TÜBİTAK'TAN OLUMSUZ YANIT

Selçuk, önceki celselerde olay yerine ilişkin görüntülerde montaj olup olmadığının tespiti için TÜBİTAK'a yazılan yazıya, "Milli kritik projelerimizin yoğunluğu nedeniyle istenilen inceleme için ayrılabilecek ehliyetli personel bulunmadığından talebe olumlu cevap verilmemiştir" şeklinde cevap verildiğini aktardı.

Olay yerine ilişkin hız sınırının bildirilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü'ne yazılan yazıya cevap verildiğini belirten Selçuk, yerleşim yeri içinde otomobil sınıfı araçlar için saatte 50, çift yönlü kara yollarında 90, bölünmüş yollarda ve otoyollarda ise 120 kilometre hız yapılabileceğinin bildirildiğini tutanağa geçirdi.

AVUKATLARIN TALEPLERİ

Müşteki avukatlarından Arzu Becerik, duruşmanın yürütülmesindeki sorunlar nedeniyle tanıkların duruşma salonuna ulaşamadığını kaydederek, duruşmaların bundan sonra konferans salonunda yapılmasını talep etti.

Avukat Sevgi Evren de olay yerinde keşif yapılması, dinlenemeyen tanıkların da keşif yerinde TÜBİTAK'a yeniden yazı yazılmasını istediklerini aktaran Evren, "Görevlerini yerine getirmelerini, aksi takdirde suç duyurusunda bulunulacağı ihtarının da yapılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Sanık Görkem Demirbaş'ın avukatı Yalçın Tura ise müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını talep ederek, "TÜBİTAK'tan gelen cevabi yazıya ilişkin ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz. Biz de olay yerinde keşif yapılmasını istiyoruz" dedi.

ZORLA GETİRİLME KARARI

Mahkeme heyeti, dinlenilmeyen 5 tanık hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmasına hükmetti.

Olay yerine ilişkin görüntüleri içeren CD'nin montaj olup olmadığı hususunda Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü'nden seçilecek bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılmasına karar veren heyet, TÜBİTAK kurumundaki ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasına yer olmadığına karar verdi.

Heyet, duruşmanın başlamasından önce yaşanan olayların mahkemenin huzurunda gerçekleşmediğini belirterek, ilgililerin isterlerse Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat edebileceğini, mahkemece bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığını kararlaştırdı.

Olay yerine ilişkin kamera kaydının mevcut olmadığı yönünde tutanak tutan kolluk görevlileriyle ilgili açılan ve devam eden dava dosyasının Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nden istenmesine karar veren heyet, sanık Görkem Demirbaş'ın vareste tutulma talebini de reddederek, duruşmayı erteledi.

“HALA AYNI YERDEYİZ”

Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Ayvalıtaş'ın kardeşi Muharrem Ayvalıtaş, kardeşi öleli 2, annesi öleli 1,5 sene olduğunu anlatarak, "Biz hala aynı yerde duruyoruz. Mahkeme salonunun dışında darbedildim, babam darbedildi. Mahkeme salonuna girmek isteyen tanıklar dışarıya çıkarıldı ve mahkemede yok yazıldı. Duruşmalar, her seferinde saçma sapan uygulamalarla son buluyor, keyfi kararlarla duruşmalar uzatılıyor" diye konuştu.

15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için 2 Haziran 2013 gecesi, Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde düzenlenen eylem sırasında aralarında Mehmet Ayvalıtaş ile kuzeni Seyit Kartal'ın da olduğu bir grubun yolu trafiğe kapatmak istediği kaydediliyor.

Kazanın anlatıldığı iddianamede, sanık Mehmet Görkem Demirbaş ile sanık taksi şoförü Cengiz Aktaş'ın fren yapmalarına rağmen kullandıkları araçların çarpıştığı belirtilen iddianamede, kazada 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş'ın aracın altında kalarak yaşamını yitirdiği, Seyit Kartal'ın ise yaralandığı anlatılıyor.

İddianamede, araç sahibi Mehmet Görkem Demirbaş ile taksi şoförü Cengiz Aktaş hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sayfa Yükleniyor...