Deutsche Welle Türkçe'nin bu konuda yaptığı haber şöyle:
Meksika Körfezi'nin dibindeki kuyudan denize ne kadar petrol aktığı halâ tartışma konusu. Son tahminler, günde 6,4 milyon litre ham petrolün körfez sularına karıştığı şeklinde. Şimdiye kadarki tahminler bu miktarın yarısı kadardı.
Bağımsız bir çevre örgütü olan ve merkezinin İsviçre’nin Gland kentinde bulunduğu Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynaklar Koruma Birliği’nden Carl Gustaf Lundin petrol tabakasının sadece yüzeyde yayılmadığını, suyun derinliklerinde de petrol damlacıklarının kümeleşip mikro organizmayı tehdit etmeye başladığını ve derin deniz yaratıklarının en küçük kirlenmeye bile aşırı duyarlı olduğunu söylüyor.
Şimdiye kadar petrol kirliliğinin derinlere ulaştığı kazalar olmamıştı. Carl Gustaf Lundin, derinlerde petrolün çok daha zor ayrıştığını ve uzun yıllar canlılar için tehdit oluşturacağını, belirtiyor.
Yüzeydeki petrol tabakasını çözüp kıyıların kirlenmesini önlemek için kullanılan kimyevi maddeler de çevreyi tehdit ediyor. Teksas Teknik Üniversitesi'nden Ron Kendall, son derece zehirli olan bu maddelerin ekolojik sistem üzerindeki etkilerinin kestirilemeyeceği görüşünde.
Petrol kirliliğiyle mücadelede kullanılan kimyevi maddelerin içerdiği hidrokarbon bileşikleri en zehirli maddeler arasında yer alıyor. Bitki ve hayvan türlerinin baş düşmanı olan bu maddeler insanda da karaciğer ve böbrek iflasına yol açabiliyor.
Ron Kendall denize akan petrol ve kimyevilerin gıda maddeleri üzerinden insana da bulaşmasının arzettiği tehlikeye şöyle işaret ediyor:
“İstiridye, karides ve pavurya etindeki hidrokarbonlu maddelerin insan üzerinde ölümcül etkisi olabilir. Meksika Körfezi’nin yüzde yirmisinde avlanma yasağı uygulanmasının tek nedeni, bu sulardaki canlıların son derece zehirli olması.”
Yüzeyinde petrol tabakası bulunan bölgelerin avlanmaya kapatılması balıkçılar için maddi felaket anlamına geliyor. Washington yönetiminin petrol kuyularını geçici olarak kapattırması yüzünden çevredeki petrol platformlarında çalışan bir çok kişi de işsiz kaldı.
Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynaklar Koruma Birliği’nden Gustaf Lundin bu felaketin de günün birinde geçeceğini, doğanın ilerde sağlığa kavuşacağını, ancak bugün yediği darbenin canlı türleri üzerinde kalıcı etkileri olacağını söylüyor.
Gerçekten de, Meksika Körfezi, nesli tehlikede olan ton balığının en önemli üreme bölgelerinden biri.
Balık yavruları denizde yüzen yosun tabakaları arasında saklanarak düşmanlarından korunuyor. Yosunlara petrol bulaşması, bu balıkların hayat ortamının tahribi anlamına geliyor. Aynı şey, nesli tükenmek üzere olan deniz kaplumbağaları için de geçerli. Ayrıca deniz kuşları da kirlilik yüzünden kıyılarda yumurtlamayacak ve birçok ailenin geçim kaynağı olan sığ sulardaki karidesler de yok olacak.
- Etiketler :
- Haberler
