Merkel ve Sarkozy'ye 'şaşırdın mı' derler

Başbakan Erdoğan, Polonya ziyaretinde Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye yönelik sert mesajlar verdi.

Merkel ve Sarkozy'ye 'şaşırdın mı' derler

Erdoğan, Polonya Başbakanı Donald Tusk ile Başbakanlık Kançılarya Binası'nda düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Almanya Başkanı Angela Merkel, bir kez daha 'nin AB üyeliğine karşı olduklarını açık bir şekilde dile getirdiler. Sizce bu açıklamaları konjonktürel mi, yoksa yapısal bir düşünce mi?'' sorusuna, Erdoğan şu karşılığı verdi:

''Ben bu iki liderin de açıklamasını talihsiz olarak her şeyden önce yorumluyorum. Siyasette dürüstlüğe inanan bir insanım. İkili, baş başa görüşmelerde ne konuşuyorsak, onun arkasında durulmasının gereğine inanan bir insanım. Az önce değerli dostumun da ifade ettiği gibi AB müktesebatında ne varsa ve bundan önce AB'ye katılmış 27 ülkeye ne uygulandıysa, Türkiye için de aynı şeyin düşünülmesi gerekir.

Her zaman benim bir ifadem var: 'Maç başlamış, oynuyoruz, maç esnasında penaltının kuralları değişiyor.' Böyle şey olmaz, insana gülerler. Şaşırdın mı derler. Biz şaşıranlardan olmak istemiyoruz. Ben Sayın Sarkozy ile de Sayın Merkel ile de çok konuştum. Şunu bir defa bilmemiz lazım, kimse bu makamlarda kalıcı değildir. Herkes gelir geçer. Ben Sayın Schröder'le de bu işleri konuştum ama hiçbir zaman Almanya'nın Şansölyesi Schröder'den böyle bir şey duymadım ve Schröder tam aksine hep Türkiye ile ilgili bu konuda olumlu düşüncelerini, böyle imtiyazlı ortaklık, vesaire gibi açıklamamıştır. 'Herkes gibi Türkiye'nin de üyelik hakkıdır' demiştir. 'Fasıllar yerine getirildiği zaman Türkiye de AB'ye üye olur' demiştir. Olması gereken de budur.''

DÜRÜST YAPMAK YAZIM
Başbakan Erdoğan, ortada fasılların bulunduğunu, bu fasılların yerine getirildiği anda bu işin bitmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Biz, 'bu fasıllar yerine getirilmedin bizi alın' demiyoruz ama Türkiye şu anda sizi temin ederek söylüyorum AB üyesi 27 ülkenin bir çoğundan daha fazla AB müktesebatını yerine getirmiş ülkedir. Eksikliklerini, süratle, rahatlıkla yerine getirebilecek bir ülkedir. Her konuda... Özgürlüklerden tutunuz, ekonomik kurallara varıncaya kadar... Sosyal güvence, tüm bunlara varıncaya kadar, sendikal haklara varıncaya kadar, hepsini... Demokrasi, özgürlükler, bu konuda çok daha iyi bir noktadadır.

Sayın Sarkozy'ye bakıyorsunuz, çok çok farklı... Şimdi önümüzde AB Parlamentosuyla ilgili seçimler var. Bir tarafta onun mesajlarını veriyorlar. Almanya'da Almanya'nın kendi seçimleri var. Bakıyorsunuz, Bayan Merkel de onun mesajlarını veriyor. Bu tabii şık olmuyor, iyi olmuyor. Yarın yine biz bir araya geleceğiz, yüz yüze bakacağız. Bunlar olacak şeyler değil. Bunu düzeyli yapmak lazım, dürüst yapmak lazım, bu şekilde de yarınlara yürümek lazım.

Tabii, bu tür mesajlar verildiği zaman benim halkımın AB sürecine bakışı olumsuz bir şekilde etkileniyor. Bu liderlere bakışı olumsuz şekilde etkileniyor. Biz böyle olsun istemiyoruz. Biz de tabii bu defa kendi ülkemizde ayrıca 'öyle değildir, böyledir' diyerek bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama bizim kalkıp da ne Bayan Merkel'in ne Sayın Sarkozy'nin, burada kalkıp da avukatlığını yapacak halimiz de yok. Gerçekleri halkımın da bilmesi lazım, bizim de açıkça anlatmamız lazım. Ama bu açıklamalarımızın hiçbirisi ne Alman halkına yöneliktir, ne Fransız halkına yöneliktir. Burada Türkiye üzerinden siyaset yapanlara yöneliktir.''

Sayfa Yükleniyor...