MHP ile AKP arasında 'suç ortağı' tartışması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'nin  Türkiye'nin yıkım projesine suç ortağı aradığını söyledi. AKP'nın yanıtı ise 'Çözüm için  hiçbir katkınız yok mu? " sorusuyla oldu.

MHP ile AKP arasında 'suç ortağı' tartışması

4 sayfalık yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, "İmralı'nın kuryeleri olan sözde hukuk adamları ile hükümetin kuryesi haline gelmiş İçişleri Bakanı, iki koldan temaslarına devam etmekte, kapı kapı gezerek 'nin yıkım projesine suç ortakları aramaktadır" ifadesini kullandı.

Hükümetin yıkım projesine Öcalan'ın da dahil edildiğini belirten Bahçeli, bu işbirliğinin AKP ve PKK'yı aynı çizgide buluşturduğunu kaydetti.

Bahçeli "Toplumu ayrışmaya razı etmek için her türlü istismar alanı hiçbir ahlaki ve vicdani sorumluluk taşımaksızın kullanılmaktadır. Şehitlerle caniler, Mehmetçikle katiller, güvenlik güçleri ile teröristler aynı çerçeveye sokulmak istenmektedir.

Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanının 'iyi şeyler olacak' müjdesi ile başlayan vahim süreçte Başbakan Erdoğan'ın ve hükümetinin toplumu bölünmeye razı edecek randevu ve ziyaret turları devam etmektedir. Bu girişimlerin maksadı, milletimizin kardeşliğini, kimliğini ve birliğini savunmak isteyen sağduyulu, inançlı vatan evlatlarına yönelik baskı ortamı oluşturmak; bir teslimiyet ve şaşkınlık dalgası yaratarak milletimizin direnişini kırmaktır. Gelişmeler, saklanmaya çalışılan oyunu ve oyuncuları giderek netleştirmiştir.

Destek adı altında oyuna dahil olan aktörlerin kimlikleri ile milli meselelerdeki bozuk sicilleri ülkemizin nasıl bir yıkıma sürüklenmek istendiğini bütün açıklığı ile ortaya koymuştur. Aziz milletimize yönelik istismar ve duygu sömürüsü de dahil olmak üzere her vasıta kullanılarak Milliyetçi Hareket Partisi'ne yönelik çağrılardaki ısrarın nedeni bu karanlık tabloda yer almamıza ve 'yıkım ortağı' yapılmamıza yöneliktir.

Partimiz ve kadrolarımız, milletimiz üzerindeki oyunu okumuş, görmüş ve bozmuştur. Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket bu oyunun içinde asla yer almayacaktır. Aziz milletimizi de bu oyuna düşmemesi konusunda uyarmaya sonuna kadar devam edecektir. Oyundaki aktörlerin partimize yönelik saldırılarının artışı ve yükselen öfkelerinin nedeni budur.'' dedi.

AKP'DEN BAHÇELİ'YE YANIT
Bahçeli'nin sözlerine AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç NTV calı yayınında yanıt verdi. Kılıç şunları söyledi:
"Maalesef sayın Devlet Bahçeli’nin bu kadar hassas kritik bir süreçte yapmış olduğu açıklamaları Türk milleti adına derin ve büyük bir talihsizlik olarak nitelendiriyorum. Sayın Bahçeli’nin çok daha yüksek bir siyaset yapma sorumluluğu ile hareket etmesi temel beklentimizdi.

Milyonlarca insanımızın oyuyla 'nin geleceğine ışık tutma sorumluluğu olan bir siyasi lider olarak kendisini görme arzusundaydık. Ancak bugün yapmış olduğu açıklamada kullandığı sert üslup, seçilen kelimelerdeki özensizlik, cumhuriyet Türkiye’sinin demokratik yaşamı adına süreç içinde cereyan eden en büyük talihsizliklerden en büyük yanlışlardan biridir diye düşünüyorum. MHP’nin Türkiye'nin iktidar partisini ihanet sözcüğü ile yaftalaması asla kabul edilebilir bir durum değil. Sayın Bahçeli Türkiye'nin demokratik açılım süreci içinde kendi insanına demokratik haklardan daha fazla istifade etme imkanını getirmek için destek vermeyeceği gibi elinde gelen bütün engelleme kartlarını da ortaya koyuyor. 

Ancak hatırlatmak isteriz ki sayın Bahçeli’ye bunu kamuoyu refleksi de mutlak suretle hatırlatacaktır. AKP iktidarı yönetim sorumluluğunu DSP, MHP ve ANAP koalisyonundan devralmıştır. Yani sayın Bahçeli cumhuriyet Türkiye’sinde başbakan yardımcılığı sorumluluğunu taşıyan bir siyasi liderdir. Dolayısıyla bu çerçeveden bakıldığında sayın Bahçeli temelde şu soruya cevap vermekle mükelleftir; Türkiye'nin önünde en büyük engel olan bu problemin kalıcı ve sürekli bir çözüme kavuşturulması noktasında 4 yıllık hükümet ortaklığı döneminde ne yaptınız? Bu soruya sayın Bahçeli’nin verebileceği bir tek yanıt yoktur.

Biz mütevazi yaklaşımlarla bu sürecin içine girdik. Siyasi parti gruplarına bir paket götürmedik tam tersine bir süreç açtık. Bu konuda söyleyecek sözü olan, gündeme taşınacak önerisi olan herkesin katkılarını almak üzere açtığımız bu süreçte en başta randevu talebini CHP ve MHP genel merkezlerine ilettik.

Tam tersine başkentte suların sakin akmasını daha iyi niyetli daha samimi yaklaşımlarla kapıların açık tutulması ile diyalog sürecinin devam ettirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ama maalesef MHP genel merkezinde tartışmanın dozunu yükseltmeyi amaçlayan bir yaklaşım var.

İKTİDARIN ORTAĞI VE BAŞBAKAN YARDIMCISIYDI
Yakın geçmişe bakacak olursak sayın Bahçeli maalesef 2007 milletvekili seçimlerinde de seçim otobüsünün üzerinde idamı simgeleyen bir urgan atmak sureti ile bu konuyu adeta bir siyasi istismar meselesi olarak değerlendirdiğini ortaya koymuştur. Bizden önceki iktidarın ortağı ve başbakan yardımcısıydı. İktidardayken sessiz kalıp muhalefete düştükten sonra urgan atmanın sorumlu siyasetle ne paralelliği olabilir.

Türkiye'de geniş bir kamuoyu duyarlılığı oluştu. Tüm kamuoyu ve bu iki partinin dışındaki siyasi partilerin büyük çoğunluğu ile Türkiye artık kendi insanına yönelik demokratik bir yaklaşımla bu sorunun üstesinden gelebilecek bir iradeyi ortaya koydu. Sorumlu siyaset yapması gereken bir siyasi partinin bu iradeye destek vermesi değil midir doğru olan?

KÖSTEK OLUYORLAR
Eğer eksiğimiz varsa şudur desinler, yanlışımız varsa medeni ve kibar üslupla yanlışımızın doğrusunu göstersinler. Hatalı bir yer varsa kendi doğru önerileri ile tamamlamaya gitsinler. Ama vatan haini gibi, ihanet gibi, kabul edilmesi mümkün olmayan kavramlarla bu sürecin içine girildiği zaman maalesef sonuca katkı değil, olumsuz yaklaşımlarla köstek olmak gibi bir durumla karşı karşıya oldukları bir kaçınılmazdır.

Bizim hala kendilerine çağrımız şudur; bu kadar sert tonlamalar, negatif yaklaşımların Türkiye'ye sağlayacağı hiç bir katkı yok. MHP’nin Genel Başkanının yazılı açıklaması ile AKP’yi örtüştürmek istediği çevrelerle biz her şeye rağmen MHP’yi örtüştürmüyoruz ve örtüştürmeyeceğiz.

Başta başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün sözcüleri ile birlikte Türkiye'nin tüm toplumsal katmanlarına bu sürece birlikte sahip çıkmak gerektiği mesajını vermiştir, vermektedir bundan sonrada bizim yaklaşımlarımız bu istikamette olacaktır. Ben sayın Bahçeli’ye şunu sormak istiyorum; bu süreçte söyleyecek bir tek cümleniz bir tek olumlu katkınız yok mu? Türkiye adına bu en önemli soruna bugüne kadar olumlu yönde katkı sağlayacak bir dakikanızı bile ayırmadınız mı?"

Sayfa Yükleniyor...