TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Deniz Feneri davası ve 'İrticayla Mücadele Planı'nı değerlendirdi.
RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın bugün yaptığı açıklamaların kamuoyunu tatmin etmediğini belirten Vural, Akman'ın mal varlığına da el konulduğunu hatırlattı.
Vural, şöyle konuştu:
"Bu safhada yapılması gereken, kurumları yıpratmadan Sayın Akman'ın istifa etmesi gerekiyor. RTÜK ve Deniz Feneri sürecinde AKP ile ilişkisi konusunda şüpheler oluşmuştu, Sayın Başbakan neden Zahid Akman, Zekeriya Karaman ve Almanya'da yargılanan Mehmet Gürhan ve diğerleri hakkında suç duyurusunda bulunmuyor. Başbakan'ı, suç duyurusunda bulunmaya davet ediyorum. Bu konuda, gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeleri gerekiyor. AK Parti'nin ismi bir iddianamede yer almış ve lüzumsuz yere bulaştırıldığı iddiası var ise Sayın Başbakan'ın suç duyurusunda bulunmamasını hayretle karşılıyorum."
Vural, "İrticayla mücadele eylem planı belgesinin sahte olduğu iddia ediliyor. Planın sahte olması durumunda Türkiye'yi ne gibi gelişmeler bekliyor?" sorusuna, "Böyle bir belge kim tarafından hazırlandıysa hem demokrasiyi hem de TSK'yı zedelemiştir" yanıtını verdi.
Belgenin asker-sivil geriliminden medet uman siyaset anlayışına sahip olanların ekmeğine de yağ sürdüğünü ifade eden Vural, şöyle devam etti:
"TSK, belgenin kendilerince hazırlanmadığını açıklamıştır. Belge üzerinden siyaseti parsellemek isteyenler vardır. Başbakan suç duyurusunda bulunduklarını açıklıyor. Başbakan suç duyurusunda bulunmasa da yargı süreci devam ediyor. Başbakan ve AKP, bu belgenin ipine sarılmış görünüyor. Bunu, bir siyasi rant amacı olarak kullanıyor. Başbakan'ın açıklamaları sahte kahramanlık gibi görünüyor."
"Bu belge sahte çıkarsa Ergenekon davasını nasıl etkiler?" sorusunu ise Vural, "O dava devam ediyor, davayı etkileyeceğini zannetmiyorum. Tartışmanın gerçeğe kavuşturulması için yargı sürecinin sonlandırılmasını beklemeliyiz" diye yanıtladı.
- Etiketler :
- Haberler
