Migrende genetik risk faktörü

Sinirler arasında mesaj iletmeye yarayan molekülü düzenleyen gen migrende etkili olabilir.

Migrende genetik risk faktörü

Migrenin en sık rastlanan türüne bağlı ilk genetik risk faktörünün bulunduğu bildirildi.

Genbilimciler, migren hastası olanlar ve olmayanları karşılaştırmak amacıyla 50 binden fazla kişinin genlerini inceledi.

Sonuçları ''Nature Genetics'' dergisinin internet sitesinde yayımlanan araştırmada, DNA'daki küçük bir değişimin migren riskini artırabildiği belirlendi.

Araştırmaya imza atanlardan Aarno Palotie, ilk kez sık rastlanan migren türünün genetik unsurlarının bulunduğunu belirtti.

DNA dizisindeki değişimin ''PGCP ve MTDH/AEG-1'' genleri arasındaki 8'inci kromozomda bulunduğunu açıklayan bilimadamları, bu gen değişiminin sinirler arasında ''mesaj iletmeye'' yarayan glutamat molekülünün seviyesini düzenlediğini vurguladı.

Bilimadamları, sinir hücrelerinin bağlantı noktasındaki glutamat birikiminin migren krizlerini tetiklemede rol oynayabileceğine, eğer bu durum kanıtlanırsa, birikimi önleyebilecek yeni tedavi yöntemlerinin bulunabileceğine dikkati çekti.

DNA dizisindeki değişimin MTDH/AEG-1 genini bozabileceğini de belirten bilimadamları, bu genin de sinir hücrelerinin bağlantı noktalarından glutamatın boşaltılmasını sağlayan bir proteini denetleyen EAAT2 genini etkileyebileceğini belirtti. Bu proteinin daha önce, epilepsi, şizofreni ve yaşlılığa bağlı bazı hastalıklarla bağlantılı olduğu belirlenmişti.

Araştırmacılar ayrıca, bu sonuçları doğrulayacak başka araştırmaların yapılması gerektiğini de vurguladı.

Migrenin ender rastlanan bazı türleri ile genler arasındaki ilişki daha önce belirlenmişti ancak ilk kez sık rastlanan bir türde de bu ilişkiye rastlandı.

300 milyona yakın kişi her gün migren ağrısı çekiyor. Avrupa'da migren kadınların yüzde 17, erkeklerin yüzde 8'ini etkiliyor.

Sayfa Yükleniyor...