Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Konseyi 3. Zirvesi'ne katılmak için Azerbaycan'ın Gebele kentine hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı.
Gül, ziyarette kendisine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın eşlik edeceğini söyledi.
Türkiye ile birlikte Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan tarafından 3 Ekim 2009'da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile kurulan ve 2010 yılında İstanbul'da sekreteryasının tesis edilmesiyle resmen hayata geçirilen Türk Konseyi'nin, Türk dünyasındaki işbirliğinin kurumsallaşması sürecinde önemli bir dönüm noktası teşkil ettiğini anlatan Gül, konseyin İstanbul'daki sekreteryasının yeni binasının açılışı ve bayrak çekim merasimlerini Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile yaptıklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Kardeş Türk Cumhuriyetleri ile ülkemiz arasındaki işbirliği, dayanışma ve diyaloğun geliştirilmesi amacıyla 1992 yılında başlatılarak, müşterek gayretlerimizle bugüne kadar getirdiğimiz ve Türk Konseyi'nin hayata geçirilmesiyle taçlandırdığımız bu süreç, başarıyla devam etmektedir. Türk Konseyi, halklarımız arasındaki mevcut diyalog kanallarını, eşitlik ilkesi temelinde güçlendirerek, aramızdaki gönül birliğini en ileri seviyelere taşımakta ve kardeş ülkelerimiz arasındaki işbirliğini her alanda geliştirmemize katkı sağlamaktadır."
Toplantı vesilesiyle Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan cumhurbaşkanlarıyla ayrı ikili görüşmeler yapacağını ifade eden Gül, dışişleri ve ulaştırma bakanlarının da aralarında toplantılar yapacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, "Hiç şüphesiz, Türk Konseyi 3. Zirvesi, ortak dil, tarih ve kültürü paylaşan Türk devletleri arasında son dönemde büyük gelişme gösteren işbirliğine güçlü bir ivme kazandıracaktır" dedi.
'OLUP BİTENLER KABUL EDİLEMEZ'
Gül, Mısır'da güvenlik güçlerinin sabah saatlerinde darbe karşıtlarına müdahalesi ile ilgili ise şunları söyledi:
"Açıkçası korktuğumuz olaylar gerçekleşiyor Mısır'da. Bu noktalara gelinmemesi için hatırlayacaksınız benim de çok çağrılarım oldu, görünür görünmez çok gayretler de var. Bugün olup bitenler tabii ki kabul edilemez. Hele sivil insanlara silahlı müdahale, gösteri yapan insanlara, nümayiş yapan insanlara silahla müdahale asla kabul edilemez. Gerekçesi ne olursa olsun bunlar çok tehlikeli kapıları açar. Bundan dolayı çok büyük bir üzüntü duyuyoruz.
Bütün Mısır halkına da hem başsağlığı hem geçmiş olsun diyoruz. Rakamlar çok değişik doğrusu. Muhakkak ki, önümüzdeki zaman içinde netleşecektir ama olayların büyüklüğü de çok ortadadır. Korkum şu ki; Mısır içinden çıkılmaz bir kaosa girer bu gidişle. Bütün tecrübemle şunu söyleyeyim; bu yol çıkmaz bir yoldur Mısır için. Onun için herkesin kendi ülkesinin kıymetini bilmesi ve herkesin, bütün tarafların bir araya gelip aklı selim içerisinde ve mantık yoluyla Mısır'ı düzlüğe çıkaracakları, tekrar Mısır'ın demokrasiyle buluşacağı süreci başlatmaları gerekir. Yoksa hemen komşumuzda olup bitenler, nasıl başlamıştır herkesin hatırlamasını isterim."
'MISIR'DA OLUP BİTENLER HERKESİ İLGİLENDİRİYOR'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sivil halka silahla müdahalenin olayları bu noktaya getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Mısır'da olayların bu noktaya gelmesini tahayyül bile etmek istemem. Mısır'da olup bitenler, sadece Mısır'ı, Arap dünyasını, bölgeyi, Mağrip'i değil, bütün İslam dünyasını ilgilendirecek ve etkileyecek bir gelişme gösterir. O bakımdan herkesin aklı selimle hareket etmesinin zamanı çoktan geçmiştir. Bunun için de şüphesiz ki herkesin bir araya gelmesi gerekir. Yapılacak ilk iş, seçilmiş Cumhurbaşkanının ve arkadaşlarının serbest bırakılması ondan sonra herkesin katılacağı şeffaf ve düzgün seçimlerin yapılmasıdır.
Korkarım ki bu böyle giderse Mısır'ın uzun bir süre tekrar demokrasiyle buluşması zor olur. Bu da çok kötü bir örnek olur, hem Mısır halkı hem de İslam dünyası için büyük kayıp olur. O bakımdan bu yolun yol olmadığını bir kez daha hatırlatmak isterim. Bir kez daha hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet dilerim. Mısır halkının tamamı kardeşimizdir."
Gül, Mısır'da olup bitenlerin herkesi ilgilendirdiğini dile getirerek, "Bu söylediklerimiz de Mısır'a duyduğumuz dostluktan dolayıdır. Bir kez daha söylüyorum dünyanın hiçbir yerinde sivil topluma nümayiş yaptıkları için, protestoda bulundukları için silahla mücadele meşru görülemez" dedi.
- Etiketler :
- Haberler
