Necmettin Erbakan vefat etti

Saadet Partisi lideri Necmettin Erbakan 28 Şubat'ın 14. yıldönümünden 1 gün önce vefat etti. Erbakan, Salı günü devlet töreni yapılmadan son yolculuğuna uğurlanacak. Merhum liderin evine ziyaretçi yağıyor.

Necmettin Erbakan vefat etti

Ankara'da tedavisi devam eden Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan vefat etti.

Ankara'da Güven Hastanesi'nde tedavi altında olan Erbakan'ın ölüm haberinin ardından Saadet Partililer hastaneye akın etmeye başladı.

19 Ocak'ta hastaneye kaldırılan Erbakan'ın ilk başta 24 saat kalacağı açıklanmıştı. Ancak taburcu süresi hergün giderek uzadı.

Erbakan sol ayağında bir damar iltihaplanmasıyla hastaneye yatırılmıştı. Bu süreçte kendisini ziyaret etmek isteyenler ise Erbakan ile görüştürülmedi.

CENAZE SALI GÜNÜ
Recai Kutan Erbakan'ın ölüm haberini açıkladıktan sonra cenazesinin Salı günü İstanbul Fatih Camiinde olacağını açıkladı.

Öğle namazının ardından Merkez Efendi aile kabristanına gömülecek.

CUMHURBAŞKANI MESAJ YAYIMLADI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, vefat eden eski Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan'ı telefonla arayarak başsağlığı diledi, üzüntüsünü iletti.

Türk siyasetinin önemli simalarından olan Necmettin Erbakan'ın bilgisi, birikimi, kişiliği, tecrübesi, ilkeleri, mücadele azmi ve unutulmaz hizmetleriyle halkın sevgisini ve takdirini kazanmış örnek bir lider olduğunu belirten Gül, mesajında şunları kaydetti:

Necmettin Erbakan vefat etti - 1 Cumhurbaşkanı Gül, Erbakan ailesine taziye ziyeretinde bulunurken, Kılıçdaroğlu da Saadet Partisi Genel Merkezi'ne gitti.

''Aziz milletimizin başı sağolsun. Siyasette bulunduğum dönemde yakın tanıma ve uzun süre birlikte çalışma mutluluğuna eriştiğim Necmettin Erbakan, hiç şüphe yoktur ki yakın tarihimize damgasını vurmuştur. Hayatı boyunca üstlendiği tüm görevlerde millete hizmet etmeyi her şeyin üstünde tutan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 'nin her alanda gelişmesine ve kalkınmasına değerli katkılarda bulunmuştur.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı daima sevgi, saygı ve şükranla yad edeceğiz. Kendisine Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, milletimize, Saadet Partisi camiasına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.''

ERDOĞAN: ALLAH ONDAN RAZI OLSUN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erbakan'ın öğretmeye ve öğrenmeye kendisini adamış bir insan olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan bir hoca, bir lider ve bir insan olarak genç nesillere güzel örnek olduğunu söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu: "Allah ondan razı olsun. Ondan öğrendiklerimiz çok önemlidir. Saadet Partisi'nin başı sağolsun."

Başbakan Erdoğan, Almanya seyahatini yarıda keseceğini, salı günü 'ye gelerek, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın cenaze törenine katılacağını, ardından Belçika'ya geçerek AB Komisyonu Başkanı Barosso ile görüşeceğini bildirdi.

Erdoğan Almanya'ya gitmeden önce yaptığı basın toplantısında Erbakan ile yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı; "Erbakan hocamızla bundan önceki hastaneye girişinde bir telefon görüşmemiz olmuştu. Ben geçmiş olsun dediğim de o da başarılar dilemişti.

İkinci seferinde Recai Kutan beyfendi ile görüştüm. O da hocamızın yoğun bakımda olduğunu söylediğinden görüşememiştik."

TSK BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Saadet Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın, değerli bilim ve siyaset adamı olarak ülkeye yaptığı büyük hizmetlerinin daima hatırlanacağını belirterek, ''Şahsım ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve Ulusumuza başsağlığı dilerim'' dedi.

FATİH ERBAKAN: HERKESE TEŞEKKÜR EDERİZ
Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan da kendilerine taziyelerde bulunan herkese teşekkür etti. Milli görüş hareketinin babasının açtığı yolda devam edeceğini belirten Erbakan, yurtdışından gelen misafirlere kolaylık olması için cenaze töreni için yarını seçtiklerini açıkladı.

Erbakan, babasının devlet töreni istemediğini, kendilerinin de aynı görüşte olduğunu belirtti.

DEMİREL: OKUL ARKADAŞIMDI
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Erbakan için, "Okul arkadaşım, siyaset arkadaşımdı. Allah rahmet eylesin" dedi.

ARINÇ: SİYASETİ CİHAT OLARAK GÖRÜRDÜ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da hastaneye gittiğini ama kendisi ile görüşemediğini ifade etti.

Arınç, şunları söyledi:

"Biz ondan çok şeyler öğrendik. Allah razı olsun. Şu an Ankara'da değilim ama cenazesine katılmaya çalışacağım. Sayın hocamızın eşinini ölümünden sonra çöktüğünü gördük. Birbirlerine çok bağlıydılar. Çocukları ona çok iyi davransa da eşinden sonra rahatsızlığı artmıştı.

Ben tam 35 yıl hoca ile birlikteydik. Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisiyken Odalar Birliği Genel Sekreterliği'ni kazandı ama elinden aldılar. Ben de buna karşılık kapıda nöbet bekleyen gençlerden biriydim. Nizam Partisi gençlik kollarındaydım. Konya'da bağımsız adayken yanındaydım. O zaman her hafta 300 genç Ankara'dan gelip haftasonları Konya'da çalışırdık.

Necmettin Erbakan vefat etti - 2

Milli Selamet Partisi'nin Manisa'da il başkanlığı yaptım. Sonra yasaklı oldum ve Refah Partisi kuruluşunda fiili bulunamadım.

2001 Temmuz'unda hocamızın yanına gittim. Geçmişin muhasebesini yaptım. Ondan sonra yanından ayrılıp AK Parti'nin içinde bulundum. Bizim bir milyon kusurumuz varsa onun çok az kusuru vardı. İnançlıydı ve inancını yaşıyordu. Bazıları kabul etmese de o düşüncelerini savundu.

Olaylar karşısında sendelediği olmuştur ama siyaseti cihat olarak bilen, düşünen ve tarifini yapan biriydi. Hiçbir zaman cihatı elinde kılıçla, birilerini katletmek olarak değil, iyinin güzelin yolunun yapılması olarak tanımlıyordu.

Bugün siyaseti Allah rızası için yaptığını söyleyen kaç siyasetçi var bilmiyorum ama hoca Allah rızası için siyaset yapıyordu."

ŞAHİN: İDEALİ BÜYÜK TÜRKİYE'YDİ
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de Saadet Partisi'ne giderek başsağlığı diledi. Şahin sonrasında, "Necmettin Erbakan gibi değerler kolay yetişmiyor. En büyük ideali Büyük Türkiye'ydi. Burada eskiden büyük ülke olduğumuzu ve yine o duruma gelmemiz gerektiğini söylüyordu. çok sade bir törenle defnedilecek" dedi.

Yakın arkadaşı Oğuzhan Asiltürk de doktorların kendisine çalışmasını yasakladığı halde siyasete asla ara vermediğini söyledi.

ÇİLLER:DİRENCİNİ 28 ŞUBAT'TA GÖRDÜM
Habertürk'e konuşan eski başbakanlardan ve 28 Şubat'ta Erbakan'ın koalisyon ortağı olan Tansu Çiller şunları söyledi; "Hizmet, inanç insanıydı, insanı severdi. 28 Şubat'ta birlikte iktidardaydık. 28 Şubat sürecine birlikte tanıklık yaptık. İnancını ve direncini bir kez daha orada bizzat gördüm. Bütün ailesine ve milletimize, yakınlarına, Saadet Partisi mensuplarına başsağlığı diliyorum, mekanı cennet olsun.

O süreçte birlikte iktidardaydık, o sürecin bütün ayrıntılarına tanıklık ettik birlikte. Tespitleri genelde aynıydı fakat dirençle yaklaştık olaya. İnançlı olduğunu bir kez daha gördüm. Ama tekrar ediyorum siyasetimize damgasını vurmuş bir isimdir.

Sayın Erbakan hep inancıyla yaşadı, 28 Şubat'ta da bunu dava arkadaşları birlikte gördüler. Hoca tarafı vardı, eğitmeyi severdi. Aslında kendisinin hocalık yaptığı, sonra da dava arkadaşı olan arkadaşları bugün iktidarda. Dolayısıyla o hocalık tarafının da bugün saygıyla anılması lazım. Her zaman iddiasında ısrarlı olan bir kişiydi, uzun süre siyasette olmasının bir nedeni de bu olmuştur. Bugün artık başsağlığı dilemektir söylenecek son söz.

28 Şubat'ı ayrı analiz etmek lazım. Bugünün meselesi olduğunu düşünmüyorum ama Sayın Erbakan o çizgisinde devam etti. Son ana kadar bu siyasetteki varlığına ve davasına olan inancında, hiç kırık çizgisi olmadan devam eden bir kimlik ortaya koydu.

HATİPOĞLU: İSYANLARA ÜZÜLÜYORDU
Erbakan'ın 45 yıl birlikte çalıştığı Yasin Hatipoğlu'nun çok duygulu olduğu gözlemlendi.

Hatipoğlu Erbakan'ın kaybının hem Türkiye'nin hem de dünya kaybı olduğunu anlattı. Ayrıca son dönemde Afrika ve Ortadoğu'da çıkan isyanların onu çok üzdüğünü ifade etti.

Hatipoğlu ayrıca Saadet Partisi'nde yaşanan son dönemdeki ayrılıkların da Erbakan'ı çok üzdüğünü söyleyerek, "Ancak bu onun manevi kişiliğini hiç etkilemedi" dedi.

KURTULMUŞ: KIRGIN DEĞİLDİK
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da Erbakan'dan çok şey öğrendiklerini anlattı.

Kurtulmuş, "Türkiye siyasi tarihine damga vurdu. Kendisi ile yakın çalışma arkadaşı olmaktan çok mutluydum. Kendisinin bize kattıkları çok büyüktür" yorumunu yaptı.

Kurtulmuş, 28 Şubat sürecinde kimi oyunlarla nasıl devrildiğini belirterek ciddi şekilde haksızlıklara uğradığını da anlattı.

Kurtulmuş, Saadet Partisi'nde ayrılma döneminde ikisinini arasında hiçbir kırıklık olmadığını belirtti.

KILIÇDAROĞLU: SİYASETİN ÇINARIYDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yaptığı yazılı açıklamada ''Siyaset dünyamızın çınarlarından biriydi. Ölümünden büyük üzüntü duydum. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a rahmet, Erbakan ailesine, Saadet Partisi yöneticileriyle, üyelerine, siyaset dünyasına ve Türkiye'ye başsağlığı diliyorum'' yorumunu yaptı.

ILICAK: HAKSIZLIKLARA UĞRADI
Gazeteci Nazlı Ilıcak da üzgün olduğunu ve Erbakan'ı sevdiğini dile getirdi.

Ilıcak, "Zaman zaman haksızlıklara uğradı. Ancak yetiştirdiği kadrolar bugün iktidara geldi" dedi.

Ilıcak, Erbakan'ın kadınları da siyasete kattığını belirtti. Bunun önemini belirten Ilıcak, Erdoğan'ın kadının dünyalaşmasına yardım ettiğini açıkladı.

Ilıcak ayrıca hayatında hiç Refah Partisi'ne oy vermediğini de sözlerine ekledi.

ÇEKİRGE: TÜRKİYE'Yİ İYİ BİLİRDİ
Gazeteci Fatih Çekirge de Necmettin Erbakan'ın siyasete gülümseme ve hicvi getirdiğini belirtti.

Ayrıca uçakla yaptıkları gezilerde üstünden geçtikleri her gölü ve barajı bilecek kadar ülkeyi tanıdığını söyledi.

Çekirge ayrıca Erbakan, Süleyman Demirel ve Turgut Özal'ın Türkiye'nin altyapısını kurduğunu ifade etti.

KÜÇÜKKAYA: ETKİLİ BİR İSİMDİ
İsmail Küçükkaya Erbakan'ın hitabetinin kimsede olmayacak kadar renkli olduğunu söyledi.

Milli Görüş'teki "Milli" kelimesini de Erbakan önemserdi" diyen Küçükkaya sözlerini şöyle sürdürdü; "Bir dönemi tanımlamadaki Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erbakan isimlerinden, hatta bu dörtlünün en etkili isimlerindendi."

AKYOL: İSLAMACILIĞI PARLAMENTER SİSTEME SOKTU
Gazeteci Taha Akyol da Erbakan'ın ölümü için şu ifadeleri kullandı:

"Parlamenter sistem ve teknolojinin insanla birleşmesini sağladı. İslamcılığın ekonomi ve modern teknoloji ayrıca İslamcılığın parlamenter sistem ile birlikte olmasını sağladı."

SARIKAYA: MİLLİ BİR MUHAFAZAKARDI
2 ay önce Erbakan ile görüşen gazeteci Muharrem Sarıkaya da Erbakan ile yaptığı son konuşmada 1970'lerdeki Necmettin Erbakan'ı karşısında gördüğünü açıkladı.

Sarıkaya, Erbakan'ı "milli bir muhafazakar" olarak tanımladı.

Sarıkaya'nın anlattığına göre; Erbakan, ayrıca kendisinin yerine yeni isimlerin düşünüldüğünde ise, "Onlar daha çocuk. Bizim planlarımızı yiyorlar. Yakında bana gelip, ne yapacaklarını soracaklar" demiş.

Sarıkaya ayrıca Erbakan'ın siyasete devam etmediğini ancak halkın kendisini istediğini ifade ettiğini kaydetti.

BAHÇELİ: MÜMTAZ BİR KİŞİYDİ
MHP lideri Devlet Bahçeli de, "Türk siyasi hayatında mümtaz bir yeri bulunan, milli görüş hareketinin kurucusu Necmettin Erbakan hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ona karşı son görevimizi yerine getirmek için Ankara'ya dönmek istiyorum" yorumunu yaptı.

HATİPOĞLU: ÜÇ İSTEĞİ VARDI
Yasin Hatipoğlu, Erbakan'ın üç isteği olduğunu anlattı.

Hatipoğlu şunları söyledi: "İlk olarak yaşanabilir bir ülke istiyordu.

İkincisi yeniden büyük Türkiye istiyordu. Eskiden büyük bir ülkeydi ama kenarından kırptılar. Yeniden büyük bir Türkiye istiyordu.

Üçüncü olarak ise yeni bir dünya düzeni istiyordu. Dünya bir bulgur kazanı gibi kaynıyor. İnsanların birbirlerine saygı gösterdiği yeni bir dünya düzeni istiyordu.

Son dönemde yaşanan halk isyanlarına üzülüyordu çünkü insan seviyordu. Her türlü insanı ırk, din, dil ve cinsiyet gözetmeden severdi."

BARLAS: SİYASETE YENİ BİR SOLUK GETİRDİ
Gazeteci Mehmet Barlas da Erbakan için şunları söyledi:

"Siyaset hayatımız Erbakan'a gereken değerini verecektir. Siyasi hayatımızı siyasal İslam'ı sokmuştur. Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiştir. Erbakan'ın siyasal İslam'ı siyaset hayatına sokması Türkiye demokrasisinin daha sağlam olmasını sağladı.

Çok çalışırdı, gerçi bazı projeleri hayal projeleriydi ama önemli düşünceleri de vardı."

YILMAZ: 'KOMÜNİST PARTİ KURULMALI' DEDİ
Gazeteci Mehmet Yılmaz da bu ani ölüm için şöyle konuştu:

"Erbakan bir keresinde bize Komünist parti kurulmalı demiş ama yazmayın demişti. Biz de badem bıyıklı biri diyerek açıklamayı yazmıştık. Bir hafta sonrasında ise yanında taşıdığı kuruyemişlerden bize ikram ederek bir daha anlaşmayı bozarsanız vermem uyarısında bulunmuştu.

İslamcı ideolojiyi savunan kitlelerin normal siyasete girmesini sağladı. Onun sayesinde bu kitleler demokratik sistemin için de bulunabildi."

ÇAKIR: BAĞIMSIZLAR HAREKETİNİ BAŞLATTI
Gazeteci Ruşen Çakır, Necmettin Erbakan ile uzaktan tanıştıklarını kendisiyle özel röpotajını sadece NTV'de Yazı İşleri programında yaptıklarını anlattı.

Çakır, ayrıca hısım olduklarını, kardeşi ile halasının evli olduğunu ifade etti. Ancak buna karşın bile çok uzun süre konuşmadıklarını, en fazla 2-3 dakika konuştuklarını söyledi.

Çakır, Erbakan'ın "bir kısım gazeteciler", "kadayıfın altının kızarmasını bekliyoruz", "Glu glu dansı" gibi ilginç ve Türk siyasi hayatına giren sözleri olduğuna değindi.

Gazeteci Çakır, "Erbakan yoktan bir hareket başladı. Bağımsızlar hareketini başlattı" dedi.

Ruşen Çakır, kendisinin dünya çapında bir makina mühendisi olduğuna değindi.

Kendisinin dine çok vakıf olduğunu belirrti. Siyasi hayatta da bilgisinin çok fazla olduğunu ve bu üç unsurdan kendisine "hoca" dendiğini kaydetti.

Tabanında bağlılığın bu unsurlardan olduğunu belirten Çakır, kopmaların olduğunu ancak kopmalardan sonra başarısız olanın çok az olduğunu aktardı.

Çakır, şöyle konuştu: "28 Şubat'tan bir gün önce ölmesi çok manidar. Yıllarca 'Başbakan Erbakan' dendi, bir yıl başbakanlık yaptı ve ardından devrildi.

28 Şubat bir darbeydi. Şimdi o darbeyi yapanlar nerede ve ne düşündüler, şu an neyle karşılaştılar. Buna bakmak lazım. Onun küllerinden öğrencileri doğdu.

Demirel Odalar Birliği Genel Sekreterliği'nden aldı. Sonra milletvekili olmasına engel oldu. Bunlar olmasa merkez sağ içinde bir odak olacaktı. Erbakan, Milli Görüş hareketinin erken doğum yapmasının sebebi Demirel'in bunları yapmasıdır.

Birden bu hareket gelişti ve milyonlarca insan yetiştirdi. Onu seven çok fazla insan vardır."

Çakır, "Libya çadır olayını da anlattım; "O çadır olayında yanındaydım. Kendisi de beklemiyordu. Orada Kaddafi önceden konuşmak istedi ve herkes iyi sözler söyleyeceğini sandı. Ancak hakaretler yağdı. Kesinlikle kimse beklemiyordu" diye konuştu.

GÜNAY: DEĞERİ İLERİDE ANLAŞILACAK
Kütür Bakanı Ertuğrul Günay da, "Çok geniş bir toplum kitlesini hiçbir konjektürde hiçbir şiddet eğlemine yönlendirmeden bütünüyle demokrasiye taşımaya, siyaseten kazanacaksa da kaybedecekse de bunun demokrasi içinde olmasına dikkat etti. Türkiye demokrasinini militan ve tek taraflılıktan, çok sesliliğe geçisi onun sayesinde oldu. Kıymeti ileride daha fazla anlaşılacaktır" yorumunu yaptı.

BOZKURT: LİBYA'YA MÜTAHİTLER İÇİN GİTTİ
Sedat Bozkurt da Erbakan'ın devlet adamlığı için Libya'daki krize atıf yapıldığını belirtti. Bozkurt, "Orada bir hayalin peşinden gittiler. Denk bütçe yapmak istiyorlardı. Kaynak arıyorlardı ve Libya'da da Türklerin parası vardı ve o dönem mütahitlik işleri verilecekti. Bunlar için gitti ve bildiğimiz olay oldu. O ise kahramanlık yapmayarak, oldukça yararlı bir görüşme oldu dedi. Bu devlet adamlığındandı" diye anlatı.

Bozkurt ayrıca Fatih Erbakan ile bu yapının gidebileceğini düşünmediğini açıkladı.

AĞAR: LİBYA ÖNCESİ UYARDIM
Mehmet Ağar da iki anısını anlattı. Ağar, "Libya ziyareti öncesi bunun doğru olmadığını, gidilmemesi gerektiğini söyledi. Ancak şu an bakan olan birileri bu görüşe karşı çıktı ve malum olaylar oldu. Sonra ben İçişleri Bakanlığı'ndan istifa etmek istediğimden telefon açtı ve çok kibar bir şekilde gensoru geçtikten sonra istifa etmemi istedi. O sırada bana kırgın olmadığını ve haklı olduğumu söyledi.

Diğer anım da merhume eşiyle bir uçak yolculuğundaydım. Bagajını taşımakta zorlanınca ben aldım taşıdım. Kapıda araca bıraktım ancak kendisini karşılamaya kimse gelmediğinden gözünden iki damla yaş aktı. Bana teşekkür etti. Ertesi sabah Sayın Erbakan arayarak bana hem hanımefendinin hem de kendisinin teşekkürlerini sundu.

Ben güvenlik güçlerinde uzun yıllar boyunca çalıştım. Bu sürede kendisinin başkanlığını yaptığı harekette bir çakı bıçağına dahi rastlamadık" dedi.

Ağar sözlerini, "Erbakan keşke kendi ekolünün temsilcileri iktidardayken siyasete dönmeseydi" yorumunu yaptı.

Sayfa Yükleniyor...