Deniz Baykal, Meclis Başkanlığı'na neden aday olduğunu açıkladı

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu: Meclis Başkanlığı adaylığı, Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılamayan telefon görüşmesi ve koalisyon olasılıkları...

Deniz Baykal, Meclis Başkanlığı'na neden aday olduğunu açıkladı

Özel bir siyasi kariyer planlamasıyla hiç ilgisi yok. Benim partimde ve dışında; medyada böyle düşünenler var. Hepsine meydan okumak ihtiyacı hissettim. Gösterin, kanıtlayın dedim. Ne oldu? Bunların boş olduğu ortaya çıktı

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CNN Türk’te 'Tarafsız Bölge' programına konuk olan Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi eleştirenlere yanıt verdi.

Meclis başkanlığına neden aday olduğunu da açıklayan Baykal, "Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmenin benim aday olma şansımı ortadan kaldırdığı iddialarını okuduğum anda aday olma kararı verdim. O iddianın sahipleriyle hesaplaşmak istedim. 'Sen gittin orada bir tezgah kurdun. Anlaştın'. Bu beni delirtti. Ne oldu? Girdik. AKP'den bir tane oy geldi mi bana? Ben bunu bir ahlaki meydan okuma olarak yaptım" ifadelerini kullandı.


"ÜÇ KERE ÇALDIRDIM, RAHATSIZ ETMEYEYİM DİYE KAPATTIM"

Baykal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme öncesi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu danışmak için aradığını fakat davetin geldiği akşam ulaşamadığını söyledi.

Başkal, "Gecenin o saatinde bendeki bir numarasını, sayın genel başkanın bir numurasını çevirdim. Üç kere çaldırdım. Cevap alınmayınca artık uygun değildir, rahatsız etmeyeyim diye kapattım. Beni arayan kişilere görüşemedim sabah ola hayrola yarın sabah konuşuruz, dedim. Peki dediler.

Sabah 07.30'da tekrar aradılar. 'Görüşemedim henüz' dedim. 08.00'de Genel Başkan'ı aradım yine görüşemedim. Benim aradığım telefon sabit telefonmuş.

Kemal Bey'i bulamayınca özel kalem müdürünü aradım. Hemen temas sağladılar. Genel Başkan'a bunu anlattım. İlk reaksiyonu 'Aman ha Saray'da olmasın'
dedi. 'Merak etmeyin. Başka türlü olamaz' dedim. 'Çıktığınızda bunu aleyhinizde kullanırlar.' dedi, haklı da çıktı. Ben 'önemli değil' dedim.

Cumhurbaşkanı böyle bir şey istemişse buna hayır demek olmaz. Benden istişare talebi yapılmışsa düşüncelerimi her yerde olduğu gibi orada da söylerim. 'Koalisyon konuştuk izlenimini vermeyin' dedi" diye konuştu.

Türkiye’yi seçime götüreceksin, aynı tablo çıkacak, sen hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edeceksin. Böyle bir kriz yaşanmasın istiyorum

"ERKEN SEÇİMİ DAHA YAKIN GÖRÜYORUM"
Erken seçim ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Baykal, koalisyonun güç oluşturulur hale geldiğini söyledi.

Baykal, “Meclis başkanlığını AKP’ye vermişsin. MHP’nin AKP ile koalisyon kurması daha güç hale geldi. Erken seçimi daha yakın görüyorum. Ben AKP yönetiminin koalisyon deneme ihtiyacını artık daha az hisseder hale geldiğini düşünüyorum. Koalisyon kurmak için daha az esner duruma geldiğini düşünüyorum. İktidar için psikolojik eşik aşıldı. Olmazsa seçime gideriz diye kimsenin fazla nazını niyazını çekmeyiz havasına girdiklerini görüyorum. Halbuki o dengeyi korumak lazımdı. Herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu hissettirmek gerekirdi. Bunu bu meclis tablosundan yola çıkarak başarabilirdik” ifadelerini kullandı.

“17-25 ARALIK ENGEL OLMAMALIDIR”

Baykal, ”17-25 Aralık, koalisyonun önünde engel olmamalıdır. Koalisyonda bir madde de konulamaz. Çünkü bu bir yargı işlevidir. Yeter ki işleyecek mekanizmalar tıkanmasın. Tekrar geliyoruz meclis başkanlığına. Koalisyon maddesi olmasına gerek yok. ’de yaşanmış olan yolsuzlukların sorumlu ve güven veren tarafsız bir hukuk mekanizmasının süzgecinden geçmesine siyasi hesaplarla engel olunmasını tasavvur edemem” ifadelerini kullandı.

'Paralel yapılanma' iddialarına da değinen Baykal, sözlerine şöyle devam etti: ”Mücadelenin niteliğine bağlı. İşte bizim elimizde MİT raporu var. Bunları hemen halledelim şeklinde bir arayışla yapılırsa herhalde CHP ‘bir dakika bunun ciddi hukuki boyutu var’ diyecektir. Ama bizimkilerin bu hukuku gerçekten bürokrasinin siyasetin içinde mevzilenmiş örgütlerin himayesi amacıyla yapması hiçbir şekilde söz konusu olmaz. Bu ciddi bir hukuki işlemdir. Gereği yerine getirilerek yapılmalıdır. Paralel denilen siyasi yapılanmayı siyaseten sahiplenip desteklediği iddiası son dönemlerde hiç konuşulmamaktadır. Herkes de ne olduğunu biliyor.“

Sayfa Yükleniyor...