'O bir sanat abidesiydi'

Türk tiyatrosunun usta ismi, Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi eski genel müdürlerinden Cüneyt Gökçer son yolculuğuna uğurlanıyor.

'O bir sanat abidesiydi'

Yarın İstanbul'da toprağa verilecek Cüneyt Gökçer için Ankara'daki ilk tören, 1989 öğretim yılında tiyatro bölümünün kuruluş çalışmalarını yürüttüğü ve bölüm başkanlığını yaptığı Bilkent Üniversitesinde düzenlendi.


Bilkent Konser Salonundaki törene, eşi Ayten Gökçer, kızı Aslı Gökçer, tiyatro sanatçısı Serap Sağlar ve eşi eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, yakınları ile Bilkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Lemi Bilgin, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen ile tiyatro sanatçısı Levent Kırca da katıldı.

Tören Cüneyt Gökçer'in özgeçmişinin okunması ile başladı. Cüneyt Gökçer'in sahneye konulan tabutunun başında iki öğrenci saygı duruşunda bulundu.

Daha sonra bir konuşma yapan DT Genel Müdürü Bilgin, sözlerine ''Beş yıl öğrenciliğini, 30 yıl asistanlığını yaptığım birlikte aynı sahneyi paylaşma onurunu yaşadığım çok değerli hocam Cüneyt Gökçer ile böylesine bir birlikteliği yaşayacağımı tahmin bile edemediğimi şimdi anlıyorum'' diyerek başladı.

Gökçer'le çok şey paylaştığını dile getiren Bilgin, ''Bazı insanlar için doğum ve ölüm ne bir başlangıç ne de bitiştir. Yaşadıkları döneme çok büyük izler bırakırlar'' dedi.

Cüneyt Gökçer'in oyuncu, yönetmen ve öğretim üyesi olarak ''zirve bir isim'' olduğunu ifade eden Bilgin, Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümünün kuruluşu öncesi Gökçer'in kendisine geniş bir araziyi göstererek, ''İşte burada tiyatro bölümünü kuracağım'' dediğini aktardı. Gökçer'in kısa sürede mükemmeli yaratarak bu bölümde tiyatro alanında çok önemli isimler yetiştirdiğini anlatan Bilgin, ''Ne mutlu bize ki onun öğrencisi olduk. Sevgili hocam, size teşekkür ediyorum, bize 'Cüneyt Gökçer'in öğrencisiyiz' deme onurunu yaşattığınız için'' sözleriyle büyük tiyatro ustasına veda etti.

'O bir sanat abidesiydi' - 1 Törene katılan isimlerden Levent Kırca.

'BABAM İKİ BÖLÜMÜ EMANET ETMİŞTİ'
Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Doğramacı da konuşmasında Gökçer'in üniversitede yaptığı üstün çalışmaları aktardı.

Cüneyt Gökçer ile babası Prof. Dr. İhsan Doğramacı'nın uzun yıllar öncesine dayanan bir tanışıklıklarının bulunduğunu ifade eden Ali Doğramacı, ''Babam Cüneyt Hoca'mıza hem Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarını hem de Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümünü emanet etmişti'' dedi.

Gökçer'in bu emanetlere en iyi biçimde sahip çıkarak çok önemli çalışmalara imza attığını belirten Doğramacı, sanatçıya Allah'tan rahmet, ailesi ve tiyatro camiasına sabır diledi.

Daha sonra Gökçer'in tabutunun önünden saygı geçişi yapıldı. Bu sırada Ayten Gökçer duygulanarak eşinin tabutuna sarıldı ve öptü.

'O bir sanat abidesiydi' - 2

'EN BÜYÜK USTALARDANDI'
Prof. Cüneyt Gökçer, 1920 yılında Malatya'da dünyaya geldi. 1937 yılında Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümüne giren Gökçer, Tatbikat Sahnesi ve Devlet Tiyatrolarında bir çok eserde başrol oynadı, yurt içinde ve yurt dışında başarılar kazandı.

Konservatuvar'ın yüksek devresini bitirdiği yıl, Prof. Carl Ebert'in teklifiyle Tiyatro Bölümünde sahne ve mimik hocalığına atanan Gökçer, 25 Ağustos 1958 tarihinde 38 yaşındayken Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne atandı. Gökçer, bu görevi 1 yıl ara ile 1983'e kadar 23 yıl boyunca sürdürdü.

Cüneyt Gökçer'e, 1963 yılında, Yunanistan Kralı Paul tarafından Türk-Yunan sanat ilişkilerinin gelişmesine yaptığı katkılardan dolayı ''I.Georges Nişanı'' verildi. Pirandello'nun 100. doğum yılı nedeniyle Venedik'e davet edilen Türk tiyatrosunun büyük ustası, ''IV. Henri'' rolünde Vilar, Barrault, Oliver, Gielgud, Ricci, Randone, Gassman gibi ünlü oyuncularla karşılaştırıldı. Gökçer'e, 1970 yılında İtalyan Cumhurbaşkanı Saragad tarafından, Türk-İtalyan kültürel ilişkilerine hizmetlerinden dolayı ''Conmendatore Nişanı'' sunuldu. 1982 yılında ''Devlet Sanatçısı'' unvanı alan ilk tiyatro sanatçısı olarak sanat tarihine geçen sanatçı, 1985 yılında profesörlük unvanını kazandı.

1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı müdürlüğüne atanan Cüneyt Gökçer, 1989'da kuruluş çalışmalarını yürüttüğü Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümünün başkanlığına getirildi. Aynı bölümde, 1996 yılında 'de ilk defa Tiyatro Rejisörlüğü lisans eğitimini başlatan Gökçer, gerek oyuncu gerek rejisör olarak çok sayıda ödül aldı.

''Kral Oidipus'', ''Onikinci Gece'', ''IV Henry'', ''Damdaki Kemancı'', ''Bağdat Hatun'', ''Kral Lear'' gibi oyunlarda başrol oynayan Gökçer'in, sinemada rol aldığı filmler arasında ''Vatan ve Namık Kemal'', ''Barbaros Hayreddin'', ''Lale Devri'', ''Kara Davut'', ''Kaldırım Çiçeği'', ''Nilgün'', ''Büyük Sır'', ''Damdaki Kemancı'', ''Mevlana'', ''Yedi Evlat İki Damat'' yer alıyor.

Cüneyte Gökçer için Opera Sahnesinde düzenlenen törene ise, Ayten Gökçer, Aslı ve Deniz Gökçer, Fikri Sağlar, Serap Sağlar, Gerçek Sağlar ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, Kültür eski bakanlarından İstemihan Talay, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, sanatçılar ve sevenleri katıldı.

Cüneyt Gökçer'in cenazesi, yarın İstanbul'da Teşvikiye Camisi'nde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Sayfa Yükleniyor...