O da kendini vurdurtmasaydı!

İçişleri Bakanlığı, gösteride öldürülen Şerzan Kurt için "Gitmese ölmezdi" diye savunma yaptı.

Muğla’da Şerzan Kurt adlı üniversitelinin polis kurşunuyla öldürülmesi iddiasıyla ilgili tazminat davasında savunması istenen İçişleri Bakanlığı, mahkemeye ilginç bir cevap gönderdi. Bakanlık, 1.5 yıldır ‘adam öldürme’ iddiasıyla tutuklu yargılanan polis Gültekin Şahin’in ‘görevini yaptığını’ savundu ve “Kusur Şerzan Kurt’a aittir. Kendisinin o saatte kargaşa içinde bulunmuş olması bu sonucu doğurmuştur” dedi.

Muğla Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde okuyan 21 yaşındaki Şerzan Kurt, 12 Mayıs 2010’da kentteki olaylar sırasında, iddiaya göre, polis Gültekin Şahin’in silahından çıkan kurşunla ölmüştü. Şahin cezaevine konulurken, dava Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanmıştı. Şahin, ‘olası kasıtla nitelikli adam öldürme’ savıyla halen yargılanıyor. Bu arada Kurt ailesinin avukatları Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açtı. Radikal gazetesinin haberine göre, Bakanlık adına hukuk müşaviri Ahmet Hamdi Nayir, 23 Eylül 2011’de verdiği yanıtta tek sorumlu olarak Kurt’u gösterdi:

“Dava konusu olayda kolluk kuvvetleri Muğla Üniversitesi’nde çıkan olaylar sebebiyle ortalığı yatıştırmak için polis Gültekin Şahin’in, amirinden izin almak suretiyle havaya birkaç el ateş ettiği ancak davacıların yakınının, yapılan ateş sonucu vefat ettiği anlaşılmaktadır. Polisin görevlerini yaparken direnişle karşılaşması durumunda bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanma, silah kullanma yetkisi her zaman vardır. Dava konusu olay da bu kapsamda olup polisin silah kullanma yetkisi olmuştur. Olayların bu noktaya gelmesinde kusur tamamen Şerzan Kurt’a aittir. Hukuka aykırı davranmanın hiçbir mazereti olamaz. Kendisinin o saatte o kargaşa içinde bulunmuş olması bu sonucu doğurmuştur.”

46 YILLIK DAYANAK
Bakanlık yarım asır önce askerlik sırasında ehliyeti olmadan kullandığı ciple fazla sürat sonucunda kaza yapıp ölen bir subay hakkında açılan tazminat davasına ilişkin Danıştay’ın 1965 yılında verdiği ret kararını dayanak gösterdi.

Bakanlık ayrıca, ceza verilmesi ihtimaline karşılık olarak mahkemeyle pazarlığa tutuşarak, “Maddi tazminata hükmedilecek ise ülkemizde birkaç yıldır istikrarlı bir şekilde düşük enflasyon yaşanmakta ve paranın alım gücünün düştüğü göz önüne alınmalıdır” dedi.

Sayfa Yükleniyor...